Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

15 Temmuz Darbe Girişimi: Öncesi, Gelişimi ve Sonrası

15 Temmuz Darbe Girişimi: Öncesi, Gelişimi ve Sonrası Bütün yönleri ve kronolojik sırasıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi

Haber Giriş Tarihi: 15.07.2025 12:38
Haber Güncellenme Tarihi: 15.07.2025 12:57
Kaynak: Haber Merkezi
www.newsturk.net
15 Temmuz Darbe Girişimi: Öncesi, Gelişimi ve Sonrası

15 Temmuz Darbe Girişimi: Öncesi, Gelişimi ve Sonrası

I. 15 Temmuz'a giden süreç

15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık ve aynı zamanda en kritik gecelerinden biri yaşandı. Silahlı Kuvvetler içindeki bir grup FETÖ mensubu subay, anayasal düzeni yıkmak ve yönetime el koymak amacıyla darbe girişiminde bulundu. Ancak halkın direnişi, devletin kararlı duruşu ve siyasi partilerin ortak tavrıyla bu kalkışma bastırıldı. Bu olay, sadece bir geceye sıkışmış bir isyan değil, yıllara yayılan bir örgütlenmenin sonucuydu. İşte bu yazıda, 15 Temmuz’a giden süreci, darbe anını ve sonrasını detaylarıyla ele alıyoruz.


---

II. ÖRGÜTÜN YÜKSELİŞİ: FETÖ'NÜN DEVLET İÇİ YAPILANMASI

1. İlk Yıllar ve Sivil Yayılma (1970’ler – 1990’lar)

Fetullah Gülen liderliğindeki örgüt, 1970’li yıllarda dini söylemlerle çevresine taban kazandı. Eğitim faaliyetleri adı altında yurtlar, okullar ve dershaneler aracılığıyla özellikle Anadolu’daki muhafazakâr ailelerin çocuklarına ulaştılar.
Örgüt, bu çocukları küçük yaşlardan itibaren "abiler" ve "imamlar" aracılığıyla disipline etti ve devletin kritik noktalarına yerleştirmeye başladı.

2. 2000'li Yıllar ve Siyasi Güçleşme

AK Parti iktidarı ile FETÖ arasındaki ilişkiler 2002 sonrasında hızla gelişti. Ortak düşman algısı (örneğin, vesayetçi askerî yapı) nedeniyle hükümet, FETÖ kadrolarına dolaylı destek sağladı. 2007’den sonra Ergenekon ve Balyoz davaları ile ordu ve yargıda tasfiye süreçlerinde örgüt önemli rol oynadı.


---

III. DEVLET UYARIYORDU: MGK KARARLARI VE HÜKÜMETİN TAVRI

1. 2004 MGK Kararı ve Sonraki Gelişmeler

25 Ağustos 2004 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, "Fetullah Gülen grubu"nun devlet içinde paralel bir yapı kurduğu açıkça ifade edildi ve hükümet, bu konuda önlem alınması için yazılı uyarıldı. Ancak bu karar, dönemin hükümeti tarafından raflara kaldırıldı.
Gizli ibareli karar yıllar sonra basına sızdığında, hükümet üyeleri, “karar alındı ama icraata dökülmedi” şeklinde açıklamalar yaptı.

2. 2010 KPSS ve Diğer Sınav Skandalları

KPSS, Polis Akademisi, Askerî okul sınavlarında kopya iddiaları kamuoyunu meşgul etti. Ancak bu olaylar da dönemin hükümeti tarafından ya görmezden gelindi ya da gecikmeli olarak soruşturuldu.
2010 Anayasa Referandumu ile HSYK'nın yapısı değişti ve yargı neredeyse tamamen FETÖ'nün kontrolüne geçti.


---

IV. GERİLİMİN YÜKSELİŞİ: AYRILIKLAR VE AÇIK ÇATIŞMA

1. 2012 MİT Krizi

7 Şubat 2012'de, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması, Erdoğan ile FETÖ arasındaki ilk açık kriz oldu. Bu girişim, hükümet tarafından bir "devlet içine darbe" olarak okundu.

2. 17-25 Aralık Operasyonları (2013)

FETÖ, emniyet ve yargıdaki mensupları aracılığıyla yolsuzluk operasyonları başlattı. Bu operasyonlar dönemin bakanlarını, hatta Erdoğan’ın ailesini hedef aldı.
Bu tarihten sonra hükümet, örgütle "paralel yapı" tanımıyla açık mücadeleye girdi.

3. 2014-2015 Tasfiyeler ve Operasyonlar

HSYK düzenlemeleri ve emniyetteki büyük çaplı operasyonlarla FETÖ'cü kadrolar kamudan tasfiye edilmeye başlandı. Ancak bu süreçte TSK içindeki FETÖ yapılanması büyük ölçüde gözden kaçırıldı.


---

V. DARBE ÖNCESİ HAZIRLIKLAR VE İŞARETLER

1. Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) Öncesi Tedirginlik

15 Temmuz'dan hemen önce, Ağustos 2016’da yapılacak YAŞ toplantısında çok sayıda FETÖ bağlantılı subayın tasfiye edileceği konuşuluyordu. Bu bilgi, örgüt içinde büyük panik yarattı.
Darbe girişiminin öne çekilme nedeni de bu panik olarak değerlendirildi.

2. Hava Kuvvetleri ve Jandarma Ağırlıklı Kadrolar

Darbe planlayıcılarının büyük kısmı Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı içindeydi. Bu yapı, çok önceden organize olmuş, sivil imamlar tarafından yönlendiriliyordu.


---

VI. 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ GECESİ: 15 TEMMUZ 2016

1. İlk Hamleler

Saat 21:00 civarında Ankara ve İstanbul'da olağan dışı hareketlilik gözlendi. İstanbul'da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri askerî araçlarla kapatıldı. Ankara'da ise jetler alçak uçuş yapmaya başladı. 21:30’dan sonra kamuoyunda "askerî hareketlilik" olduğu bilgisi yayılmaya başladı.

Genelkurmay Başkanlığı ve MİT yerleşkesi hedef alındı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, darbeciler tarafından rehin alındı ve Akıncı Üssü’ne götürüldü. TRT binası basıldı; spiker Tijen Karaş'a silah zoruyla bildirinin okutulması tüm ülkede şok etkisi yarattı. Bu bildiride, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" yönetime el koyduğunu ilan etti.

2. Cumhurbaşkanı'nın Direniş Çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbecilerin kendisini yakalamak için Marmaris’teki konakladığı otele baskın yaptığı sırada otelden ayrılarak canlı yayına bağlandı. CNN Türk ekranlarında halka yaptığı çağrıda, milyonları sokağa çıkmaya davet etti:

> “Milletimizi illerimizin meydanlarına, havalimanlarına davet ediyorum. Milletin gücünün üstünde bir güç tanımadım.”

Bu çağrı, Türkiye tarihinin seyrini değiştiren en kritik kırılma noktası oldu. Halk, tanklara karşı bedenini siper etmeye başladı.

3. Meclis ve Stratejik Noktalar Bombalandı

Darbe girişimi sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihinde ilk kez bombalandı. Meclis Genel Kurulu'nda bulunan milletvekilleri büyük tehlike atlattı. Polis Özel Harekât Daire Başkanlığı, darbeci F-16’ların hedefi oldu; 50'den fazla polis şehit düştü.

Jandarma Genel Komutanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi gibi kurumlar da hedef alındı.

4. Halkın Direnişi ve Bireysel Kahramanlıklar

Darbeci askerlerin tankları sokaklara inmişti. Ancak Türk halkı, sivil kıyafetli ama imanlı bir ordu gibi meydanları doldurdu. Tankların önüne yatanlar, silahlara karşı çıplak elleriyle direnenler, kurşunlara yürüyenler tarihe geçti.

Ankara'da Özel Kuvvetler Komutanlığı binasında yaşanan bir olay, 15 Temmuz’un sembol anlarından biri oldu:
Tuğgeneral Semih Terzi, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmek üzere Diyarbakır’dan Ankara’ya uçakla geldi. Ancak o sırada görevde olan Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir, Komutanı Zekai Aksakallı’dan aldığı emirle, darbenin yöneticilerinden biri olan Terzi’yi tek kurşunla alnından vurarak öldürdü.
O an, darbenin seyrini değiştiren bir dönüm noktasıydı. Halisdemir, sonrasında orada bulunan diğer darbeciler tarafından şehit edildi.
Ömer Halisdemir'in yaptığı bu fedakârlık, darbecilerin Özel Kuvvetler’i ele geçirmesini engelledi ve direnişin simgesi hâline geldi.

Bir diğer kahramanlık örneği ise İstanbul’da 1. Ordu Komutanlığı Karargâhı’nda yaşandı. Darbe planının içinde yer alan bazı üst rütbeli subaylara karşı, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar direniş çağrısı yaptı. Gece boyunca karargahta süren mücadelenin ardından İstanbul’daki kritik noktalar kontrol altına alındı.

5. Medyanın Rolü ve Yayın Direnişi

Darbe girişimi sırasında darbeciler birçok medya kuruluşunu hedef aldı. CNN Türk ve Kanal D binalarına baskın düzenlendi. Ancak halk bu baskınlara da direndi. Yayınlar kesilmedi ve darbenin karanlık yüzü halka duyurulmaya devam edildi.

FOX, TRT, ATV, Habertürk, Anadolu Ajansı gibi kuruluşlar gece boyunca yayınlarını sürdürerek kamuoyunu bilgilendirdi. Özellikle sosyal medya ve canlı yayınlar, darbeye karşı örgütlü sivil direnişi destekledi.

6. Darbenin Bastırılması

Sabaha karşı saat 06:00 itibariyle kritik noktalarda kontrol sağlanmaya başlandı. Darbecilerin merkezi olan Akıncı Üssü, özel kuvvetlerin operasyonuyla etkisiz hâle getirildi.
TSK içinde darbe girişimine katılan çok sayıda general ve subay teslim oldu. Genelkurmay, Emniyet ve MİT koordinasyonuyla darbe bastırıldı.

15 Temmuz gecesi 251 kişi şehit oldu, 2.000’den fazla kişi yaralandı. Ancak darbe girişimi halkın cesareti ve devletin refleksi sayesinde başarısızlığa uğratıldı.

---

VII. DARBE SONRASI: TEMİZLİK VE YENİDEN YAPILANMA

1. OHAL ve KHK’lar

Darbe sonrası 20 Temmuz’da OHAL ilan edildi. Binlerce asker, polis, hâkim, savcı, öğretmen ve kamu personeli görevden alındı. FETÖ’ye ait binlerce kurum kapatıldı.

2. Yargılamalar ve TSK’da Reform

Darbe planlayıcılarının yargılamaları başladı. En büyük dava, "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerine karşı açıldı.
TSK'da yapılanma değişti, Genelkurmay Bakanlığa bağlandı, askeri liseler kapatıldı.

3. Uluslararası Tepkiler ve FETÖ'nün Yurt Dışı Faaliyetleri

FETÖ’nün yurt dışı okulları ve STK'ları, başta ABD olmak üzere birçok ülkede faaliyet göstermeye devam etti. Türkiye, FETÖ’nün iadesi için uluslararası girişimlerde bulundu.


---

VIII. SONUÇ

15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye için sadece bir askeri kalkışma değil, devletin tüm hücrelerine sızmış bir yapının açık saldırısıydı. Bu girişim, Türkiye’nin demokrasisini, toplumsal birliği ve siyasi sistemini hedef aldı. Gerek siyasi iktidarın geçmişteki ihmalleri, gerekse devletin istihbarat zafiyetleri bu trajedinin yaşanmasına zemin hazırladı. Ancak milletin direnişi ve devletin toparlayıcı refleksiyle darbe bastırıldı.

Bugün dahi süregelen yargılamalar, tasfiyeler ve kamuoyu bilgilendirmeleri, bu sürecin bitmediğini göstermektedir. 15 Temmuz, Türk demokrasisinin bedel ödeyerek kazandığı bir direnç noktası olarak tarih sayfalarındaki yerini aldı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.