© 2025 Newsturk.net – Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede yer alan haber, yazı, fotoğraf, video ve diğer tüm içerikler Newsturk.net’e aittir. İzinsiz kullanılamaz, kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Newsturk.net, doğru, tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı taahhüt eder.
Ziyaretçilerimizin kişisel verileri, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında gizli tutulur ve korunur. Detaylı bilgi için KVKK Aydınlatma Metni, Kullanım Koşulları ve Gizlilik Politikası sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.
📧 İletişim: iletisim@newsturk.net -
Copyright© 2006-2025 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Metsamor Nükleer Santrali Büyük Risk Taşıyor
Türkiye'nin doğu sınırına 16 km uzaklıktaki Metsamor Nükleer Santrali'nin eski teknolojisi nedeniyle büyük risk taşıdığı bildirildi.
Metsamor Nükleer Santrali, Türkiye'nin Iğdır iline yakınlığıyla dikkat çeken ve Ermenistan'da bulunan bir nükleer enerji tesisidir. 1970'li yıllarda inşa edilen ve Sovyet teknolojisine dayanan santral, günümüzde kullanım ömrünü doldurmuş olmasına rağmen faaliyetini sürdürmektedir. Bu durum, özellikle Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri için ciddi bir güvenlik endişesi yaratmaktadır. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ve çeşitli uzmanlar, santralin eskiyen altyapısı ve modern güvenlik standartlarına uyumsuzluğu nedeniyle olası bir kazanın çevreye ve insan sağlığına geri dönülemez zararlar verebileceği konusunda uyarılarda bulunmaktadır.
Santralde kullanılan VVER-440 tipi reaktörler, modern nükleer santrallerdeki güvenlik sistemlerine kıyasla yetersiz kabul edilmektedir. Özellikle soğutma sistemleri ve deprem dayanıklılığı konularında ciddi eksiklikleri olduğu belirtilmektedir. Bölgenin deprem kuşağında bulunması, Metsamor'un riskini daha da artırmaktadır. 1988 Spitak depreminde santralin yakınında hissedilen sarsıntılar, tesisin ne kadar savunmasız olduğunu gözler önüne sermiştir. Ermenistan, enerji ihtiyacının önemli bir kısmını bu santralden karşıladığı için kapatma çağrılarına rağmen 2026 yılına kadar işletmeye devam etme planları yapmaktadır. Ancak Türkiye, Metsamor Nükleer Santrali'nin kapatılması için diplomatik düzeyde girişimlerini sürdürmekte ve uluslararası platformlarda konuyu gündeme getirmektedir.
Metsamor Nükleer Santrali Neden Riskli?
Metsamor Nükleer Santrali'nin en büyük risk faktörlerinden biri, tasarımının 1960'lı yıllara dayanmasıdır. Bu, modern güvenlik protokollerinin ve teknolojilerinin henüz geliştirilmediği bir döneme denk gelmektedir. Santralde kullanılan reaktör tipi olan VVER-440 Model v270, günümüz standartlarına göre yetersiz güvenlik özelliklerine sahiptir. Özellikle acil durum soğutma sistemlerinin eksikliği ve olası bir kazada radyoaktif sızıntıyı önleyecek ikincil güvenlik duvarlarının bulunmaması büyük endişe kaynağıdır.
Ayrıca, santralin Ermenistan'ın başlıca enerji kaynağı olması, kapatılmasının ülke ekonomisi üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri nedeniyle Ermenistan hükümetinin santrali uzun süre işletebilmek için çaba göstermesine neden olmaktadır. Santralde büyük miktarda nükleer atık depolandığı ve bu atıkların teröristler tarafından "kirli bomba" üretmek amacıyla kullanılabileceği riski de uluslararası güvenlik uzmanları tarafından dile getirilmektedir. Türkiye, Iğdır ve çevre illerin olası bir nükleer felaketten doğrudan etkileneceği düşüncesiyle, iyot tabletleri temin ederek ve tatbikatlar düzenleyerek halkı bilinçlendirme çalışmalarını sürdürmektedir.
En Çok Okunan Haberler