Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türkiye

NEWSTURK - Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Selçuk Bayraktar Next Sosyal'e Davet Etti Haber

Selçuk Bayraktar Next Sosyal'e Davet Etti

Selçuk Bayraktar Next Sosyal İçin Davette Bulundu Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Türkiye'nin yerli sosyal medya platformu Next Sosyal'e siyasi parti genel başkanlarını ve partilerini davet etti. Bayraktar, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, fikirlerin özgürce ifade edilebileceği, şeffaf, nezaketli ve milli bir dijital iklim yaratmayı hedeflediklerini belirtti. Next Sosyal'in Türkiye'nin dijital egemenliğine katkı sağlaması hedefleniyor. Platform, kullanıcılarına güvenli ve özgür bir iletişim alanı sunmayı amaçlıyor. Özellikle siyasi partilerin ve liderlerin, görüşlerini herhangi bir kısıtlama olmaksızın doğrudan halka ulaştırabileceği bir mecra olması ön planda tutuluyor. Bayraktar, davetinde "Siyasi partilerimizin kıymetli genel başkanlarını ve partilerini Türkiye'nin sosyal medya platformu Next Sosyal'e davet ediyoruz. Fikirlerin özgürce ifade bulduğu, şeffaf, nezaketli ve milli bir dijital iklim için sizleri aramızda görmekten onur duyarız" ifadelerine yer verdi. Next Sosyal'in Amacı ve Özellikleri Nelerdir? Next Sosyal, Türkiye'nin hızla büyüyen yerli sosyal medya platformlarından biri olarak öne çıkıyor. Platformun temel amacı, milli ve özgün bir dijital ortam sunarak yabancı platformlara olan bağımlılığı azaltmak. Halihazırda yarım milyondan fazla üyeye ulaşan Next Sosyal, 500 bininci üyesine özel hediyeler de sunarak büyümesini sürdürüyor. Uygulamanın Türkçe dil modeli ve hızlı etkileşim özellikleri sayesinde kullanıcılar, platform içerisinde aktif bir deneyim yaşıyorlar. Bayraktar, platformun büyümesine dikkat çekerek, kullanıcıları "Next'e gelin, ailecek, sülalecek gelin!" sözleriyle davet ediyor. Siyasi liderlerin katılımıyla platformun daha da geniş kitlelere ulaşması ve farklı görüşlerin bir araya gelmesi bekleniyor. Bu davet, Next Sosyal'in siyasi arenada da önemli bir yer edinme potansiyelini gözler önüne seriyor.

Erdoğan Macron Görüştü: Gazze Gündemi Haber

Erdoğan Macron Görüştü: Gazze Gündemi

Cumhurbaşkanı Erdoğan Macron görüştü ve önemli konuları masaya yatırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Filistin'i devlet olarak tanıma kararı dolayısıyla Macron'u tebrik etti. İki liderin görüşmesinde özellikle Gazze'deki son durum ve bölgedeki gelişmeler detaylı bir şekilde ele alındı. Görüşme, bölgedeki insani krizin derinleştiği bir dönemde gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erdoğan görüşmede Gazze'deki insani durumun ciddiyetini vurguladı ve uluslararası toplumun bir an önce acil çözüm için harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin bu konudaki hassasiyeti ve çözüm arayışları, görüşmenin ana eksenlerinden birini oluşturdu. Erdoğan Macron Görüştü: Filistin ve Bölgesel Gelişmeler Telefon görüşmesinde, Fransa'nın Filistin'i devlet olarak tanıma kararının önemi üzerinde duruldu. Bu kararın, Filistin-İsrail çatışmasına iki devletli çözüm temelinde kalıcı barışın sağlanması adına atılmış önemli bir adım olduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kararın diğer ülkeler için de bir örnek teşkil etmesini umduğunu ifade etti. Ayrıca, liderler arasında Türkiye ile Fransa arasındaki ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve bölgesel konularda iş birliğinin artırılması konuları da ele alındı. Görüşmede, başta Ortadoğu olmak üzere, küresel ve bölgesel meselelerde ortak adımlar atmanın gerekliliği üzerinde fikir birliğine varıldı. İki lider, bölgesel istikrar ve barışın sağlanması için diplomatik çabaların sürdürülmesinin önemini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin her zaman barış ve istikrardan yana olduğunu, bölgedeki gerilimlerin azaltılması için çaba sarf etmeye devam edeceğini dile getirdi. Macron da görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, Gazze'deki durum ve iki devletli çözüm konferansı perspektifi hakkında Erdoğan ile görüştüklerini belirtmişti. Görüşmenin genelinde diplomatik diyaloğun ve iş birliğinin önemi bir kez daha ortaya kondu. Bu görüşme, Türkiye ve Fransa'nın bölgesel ve küresel meselelerdeki ortak sorumluluklarını bir kez daha hatırlattı. Erdoğan Macron görüştü temaslarının devamlılığı, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesi ve bölgesel sorunlara birlikte çözüm bulunması açısından kritik öneme sahip. Görüşmede ayrıca, mevcut krizlerin çözümü için Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası platformlarda iş birliğinin artırılması gerektiği de vurgulandı. Türkiye ve Fransa'nın, bu zorlu süreçte uluslararası hukuk ve insani değerler çerçevesinde hareket etme kararlılıkları bir kez daha teyit edildi.

Diplomasi Trafiği ve Bakan Fidan'ın Açıklamaları Haber

Diplomasi Trafiği ve Bakan Fidan'ın Açıklamaları

Bakan Fidan'ın açıklamaları, Türk dış politikasının güncel önceliklerini ve uluslararası ilişkilerdeki duruşunu bir kez daha ortaya koydu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, son değerlendirmelerinde Irak'tan Suriye'ye, Gazze'den BRICS Zirvesi'ne kadar geniş bir yelpazede kritik mesajlar verdi. Özellikle Irak'ta yeni bir istikrarsızlığa izin verilmeyeceğini ve "Bir 40 yıl daha kaybedecek sabrımız yok" ifadelerini kullanarak Türkiye'nin bölgeye yönelik kararlı tutumunu vurguladı. Fidan, Suriye'deki gelişmelere de değinerek İsrail'in bölgeyi bölme ve istikrarsızlaştırma girişimlerine karşı sert bir duruş sergiledi. Suriye'nin bölünmesinin milli güvenliğe doğrudan tehdit olacağını belirten Fidan, Türkiye'nin buna müdahale edeceğinin altını çizdi. Bu açıklamalar, Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne verdiği önemi ve olası senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu gözler önüne serdi. Bakan Fidan, Dürzileri koruma bahanesiyle yapılan müdahalelerin İsrail'in gerçek niyetini yansıttığını ifade etti. Bakan Fidan'ın Açıklamaları ve Uluslararası Diplomasi BRICS Zirvesi sonrası yaptığı Bakan Fidan açıklamaları ile Türkiye'nin uluslararası sistemdeki reform çabalarına desteğini yineledi. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen katıldığı zirvede Türkiye'nin BRICS'e davet edilen ülkeler arasında yer aldığını kaydetti. Bu durum, Türkiye'nin çok kutuplu dünya düzenine verdiği önemi ve uluslararası platformlardaki etkinliğini bir kez daha gösterdi. Zirvede uluslararası sistemdeki hataların giderilmesi, yapay zeka, iklim değişikliği ve sağlık gibi konuların ele alındığını belirten Fidan, Türkiye'nin bu meselelerde aktif rol oynadığını vurguladı. Gazze'deki insani krize de değinen Fidan, İsrail'in soykırım politikalarını durdurmanın tüm insanlığın ortak görevi haline geldiğini ifade etti. Türkiye olarak Filistinlilerin haklarını siyasi ve hukuki tüm araçları kullanarak savunmaya devam edeceklerini belirtti. Fidan, uluslararası sistemdeki bazı aktörlerin bile İsrail'i desteklemekten geri durduğunu, çünkü "soykırımcı İsrail ile bir arada durmanın artık hiç kimseyi iyi durumda göstermediğini" dile getirdi. Dışişleri Bakanı, İstanbul'da yaşanacak yoğun diplomasi trafiğine de dikkat çekti. Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerin üçüncü turuna ev sahipliği yapılacağını ve tarafların konuşmaya devam etmesinin hedeflendiğini aktardı. Ayrıca, İran ile Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa arasındaki nükleer görüşmelerin de İstanbul'da gerçekleştirileceğini belirterek, İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili meselelerin diplomasi yoluyla çözülmesini hedeflediklerini vurguladı. Fidan'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin bölgedeki barış ve istikrara katkı sağlama arayışının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Fidan, Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerin de önemli olduğunu ve Trump döneminde bu ilişkilerde büyük bir problem yaşanmayacağını düşündüğünü belirtti. Türkiye'nin tehditlere karşı her zaman hazırlıklı olduğunu ve halkın müsterih olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Eurofighter Krizi: Yunanistan Veto Tehdidi Haber

Eurofighter Krizi: Yunanistan Veto Tehdidi

Eurofighter Krizi, Türkiye'nin Eurofighter savaş uçağı tedarikine yönelik atılan adımlar sonrası Yunanistan'ın sert tepkisine neden oldu. Atina, Türkiye'nin potansiyel askeri güçlenmesini "varoluşsal bir tehdit" olarak değerlendiriyor ve Ankara'nın Avrupa Birliği savunma fonlarına erişimini engellemek için tüm diplomatik araçları kullanma yoluna gidiyor. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Türkiye'nin Ege'deki "savaş tehditlerini" sürdürmesi halinde bu fonlara erişimine izin vermeyeceklerini açıkça belirtti. Miçotakis, Yunanistan'ın karasularını genişletme ve "deniz parkları" oluşturma planlarına Türkiye'nin "savaş nedeni" demesini de en sert dille eleştirdi. Türkiye'nin 12 mil planına ve deniz parkları inisiyatiflerine karşı çıkan Atina, bu konuların Yunanistan'ın egemenlik hakları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Türkiye'nin 40 adet Eurofighter savaş uçağı edinme olasılığı, Yunanistan'ın hava üstünlüğünü kaybetme endişesini körüklüyor. Yunanistan için bu durum, Ege'deki askeri dengenin bozulması anlamına geliyor ve bu senaryo Atina'nın en çok çekindiği gelişmelerden biri. Eurofighter Krizi ve Yunanistan'ın Tepkisi Yunanistan, Türkiye'nin Avrupa Savunma Endüstrisi programına katılımının tüm üye ülkelerin oy birliğini gerektirdiğini vurgulayarak, bu programdan yararlanmasını veto edebileceğini duyurdu. Türkiye, AB üyesi olmamasına rağmen 150 milyar avroluk SAFE güvenlik programına üçüncü bir ülke olarak katılım sağlayabiliyor. NATO üyesi olan Türkiye'nin bu program kapsamında silah satın alması ve ortak projelere iştirak edebilmesi için tüm üyelerden onay alması gerekiyor. Ancak Yunanistan, bu onayı vermeyeceğini net bir şekilde ifade ediyor. Miçotakis, Yunanistan'ın karasularını genişletme önünde durulduğu sürece Türkiye'nin bu programlara katılımını veto edeceklerinin garantisini veriyor. Almanya'nın geçtiğimiz Çarşamba günü Türkiye'ye Eurofighter savaş uçağı satışına onay vermesinin ardından İstanbul'da taraflar arasında ön anlaşma imzalandı. Uçakların üretimi İngiltere tarafından üstlenilecek ve anlaşmanın tamamlanması için Almanya, İtalya ve İspanya'nın da onayı gerekiyor. Miçotakis, doğrudan bu satışı engellemenin mümkün olmadığını kabul etmekle birlikte, uçakların kullanımı ve destek şartlarına dair koşullar getirilmesi konusunda müttefikleriyle bilgi paylaşımında bulunacaklarını dile getirdi. Miçotakis, "Türkiye büyük bir ülke. Güçlü bir savunma sanayisine sahip. Bu tarz satışları engellemenin mümkün olduğunu düşünen varsa büyük bir yanılgı içindedir. Ama müttefiklerimize bu teslimatın nasıl yapılacağı ve hangi koşullara bağlanacağı konusunda bilgi verebiliriz" açıklamasını yaptı. Bu durum, iki ülke arasındaki Ege ve Doğu Akdeniz'deki gerilimi daha da artırma potansiyeli taşıyor.

Türkiye İngiltere Eurofighter mutabakatı imzalandı Haber

Türkiye İngiltere Eurofighter mutabakatı imzalandı

Türkiye İngiltere Eurofighter mutabakatı imzalandı Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye ile İngiltere arasında Eurofighter Typhoon savaş uçakları konusunda önemli bir savunma iş birliğini kamuoyuyla paylaştı. 23 Temmuz 2025 tarihinde İstanbul’da düzenlenen IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı kapsamında, Türkiye ile İngiltere arasında Eurofighter savaş uçaklarının tedarikine dair mutabakat zaptı imzalandı. Söz konusu belge, iki ülkenin savunma bakanları tarafından imzalandı ve Türkiye’nin Eurofighter Typhoon kullanıcıları arasına resmen katılmasının önünü açtı. Mutabakat zaptı, sadece savaş uçağı alımını değil; bakım, eğitim, teknik destek ve ileriye dönük ortak üretim gibi kapsamlı bir çerçeveyi de içeriyor. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, bu iş birliğinin NATO çerçevesinde yürütüleceği ve Türkiye’nin bu uçakları yalnızca savunma ve caydırıcılık amacıyla kullanmayı taahhüt ettiği ifade edildi. Türkiye İngiltere Eurofighter mutabakatı imzalandı Eurofighter Typhoon, Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya'nın ortak üretimi olan çok rollü bir savaş uçağı olarak tanınıyor. Türkiye’nin bu sisteme katılımı, hava kuvvetlerinin muharebe kabiliyetlerini ciddi ölçüde artıracak. Özellikle hava-hava ve hava-yer görevlerinde gelişmiş performans sergileyen Typhoon’lar, NATO’nun en güçlü platformları arasında yer alıyor. Anlaşmanın teknik altyapısında Almanya’nın olumlu yaklaşımı dikkat çekiyor. Parçaların Almanya’dan temin edilerek uçağın nihai montajının İngiltere’de yapılması bekleniyor. Türkiye’nin bu süreçte yer alması, sadece operasyonel güç kazanımı değil, aynı zamanda savunma sanayii açısından da önemli bir atılım olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu mutabakatın Avrupa ile savunma iş birliklerini güçlendirdiğini ve Türkiye’nin uluslararası teknoloji ortaklıklarını çeşitlendirdiğini belirtiyor. Aynı zamanda yerli savaş uçağı projeleriyle eş zamanlı yürütülen bu iş birliği, Türkiye’nin bağımsız savunma kapasitesini pekiştiren stratejik bir adım olarak öne çıkıyor. Milli Savunma Bakanlığı, kamuoyunun süreçle ilgili düzenli bilgilendirileceğini ve şeffaflık ilkesine bağlı kalınacağını açıkladı.

Suriye Türkiye’den resmi destek talep etti Haber

Suriye Türkiye’den resmi destek talep etti

Suriye Türkiye’den resmi destek talep etti Milli Savunma Bakanlığı (MSB), haftalık bilgilendirme toplantısında dikkat çeken bir gelişmeyi kamuoyuyla paylaştı. MSB kaynaklarına göre, Suriye yönetimi Türkiye’den resmi düzeyde destek talep etti. Bu talep, özellikle eğitim, danışmanlık ve teknik alanlarda yapılacak iş birliklerini kapsıyor. Suriye'nin talebinin perde arkasında, özellikle İsrail'in son haftalarda Şam çevresine yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları ve Süveyda bölgesindeki güvenlik krizinin olduğu değerlendiriliyor. Bölgedeki istikrarsızlık, Suriye’nin savunma kapasitesini artırma ihtiyacını ortaya çıkarmış durumda. MSB kaynakları tarafından yapılan açıklamada, “Suriye yönetimi, savunma gücünü yeniden yapılandırma sürecinde Türkiye’den eğitim ve teknik destek talebinde bulunmuştur. Bu doğrultuda gerekli çalışmalar devam etmektedir” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, bu sürecin özellikle terör örgütü DEAŞ’a karşı etkili mücadeleye katkı sağlamasının beklendiği kaydedildi. Bu gelişme, Türkiye'nin Suriye krizine yönelik uzun vadeli politikalarıyla da uyumlu bir zemin oluşturuyor. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini korumaya yönelik politikalarını kararlılıkla sürdürüyor. Aynı zamanda bölgede istikrar ve güvenliğin sağlanması adına uluslararası düzeyde sorumluluk üstlenmeye devam ediyor. Suriye Türkiye’den resmi destek talep etti Öte yandan, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye hükümeti arasında 10 Mart 2025’te varılan uzlaşıların sahaya ne ölçüde yansıyacağı da Türkiye tarafından yakından takip ediliyor. Bu uzlaşıların uygulanabilirliği, Türkiye-Suriye arasındaki teknik iş birliğinin kapsamını doğrudan etkileyebilir. Bu destek sürecinin bir askeri müdahale şeklinde değil; danışmanlık, bilgi aktarımı ve personel eğitimi çerçevesinde şekillenmesi planlanıyor. Söz konusu yaklaşım, bölgede tansiyonun düşürülmesini ve yeni çatışma alanlarının doğmamasını hedefliyor. Yetkililer, gelişmelerin hem Türkiye hem de bölge güvenliği açısından önemli olduğunu ve süreçle ilgili kamuoyunun düzenli olarak bilgilendirileceğini belirtti.

İsrail'den Yardım Gemisi Aktivistlerine Yargılama Tehdidi Haber

İsrail'den Yardım Gemisi Aktivistlerine Yargılama Tehdidi

İsrail'den Yardım Gemisi Aktivistlerine Gözaltı ve Yargılama Tehdidi Uluslararası sularda Gazze'ye insani yardım taşıyan "Madleen" adlı gemiye İsrail donanması müdahale etti. Sicilya'dan yola çıkan ve aralarında iklim aktivisti Greta Thunberg ile Avrupa Parlamentosu üyeleri, gazeteciler ve doktorların da bulunduğu 12 aktivist gözaltına alındı. İsrail Dışişleri Bakanlığı, aktivistlerin "sınır dışı belgesini" imzalamamaları halinde yargılanacaklarını bildirdi. Madleen gemisi, Gazze'ye 185 kilometre kala uluslararası sularda İsrail donanmasına ait beş bot tarafından kuşatılarak baskına uğradı. Gözaltına alınan aktivistler Aşdod Limanı'na çekildikten sonra sorgulandı. Aktivistlere, ülkelerine dönebilmek için sınır dışı belgelerini imzalama şartı koşuldu. İnsan hakları grubu Adalah'ın açıklamasına göre, 12 aktivistten 8'i bu belgeyi imzalamayı reddetti. Reddeden aktivistlerin Ramle kentindeki gözaltı merkezine götürüleceği ve mahkemede İsrail'in kararına itiraz edeceği belirtildi. Gözaltına alınanlar arasında bulunan İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, sınır dışı belgesini imzalayarak Fransa'ya gönderildi. Thunberg, havaalanında yaptığı açıklamada İsrail'in uluslararası sularda gemiye müdahale etmesinin "kaçırma" olduğunu ve operasyonun uluslararası hukuka aykırı olduğunu savundu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, gemide bulunan Türk aktivistler için diplomatik girişimlerde bulunduğunu açıkladı. Türk aktivist Hüseyin Şuayb Ordu'nun sınır dışı belgesini imzalayan isimler arasında yer aldığı ve Türkiye'ye dönmesinin beklendiği öğrenildi. Olay, uluslararası toplumdan geniş yankı buldu. İngiltere, Yeni Zelanda, Kanada, Norveç ve Avustralya, Gazze'ye yönelik açıklamaları nedeniyle İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e yaptırım uygulama kararı aldı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, geminin uluslararası sularda alıkonulmasının hukuk dışı olduğunu vurguladı. Slovenya Dışişleri Bakanlığı da olayı "Gazze'deki felaket seviyesine ulaşan insani krizin keskin bir hatırlatıcısı" olarak niteledi. Madleen gemisi, Gazze halkı için bebek maması, un, pirinç, çocuk bezleri, kadın hijyen ürünleri, su arıtma kitleri, tıbbi malzemeler, koltuk değnekleri ve çocuk protezleri gibi acil insani yardımlar taşıyordu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.