>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türkiye

NEWSTURK - Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye Katar anlaşmaları savunma ve ticareti kapsıyor Haber

Türkiye Katar anlaşmaları savunma ve ticareti kapsıyor

Türkiye Katar anlaşmaları Doha'da imzalandı: 4 kritik imza Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti arasındaki stratejik ortaklık, başkent Doha'da atılan yeni imzalarla daha da pekiştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'nin bir araya geldiği ziyaret, kritik öneme sahip yeni Türkiye Katar anlaşmaları ile sonuçlandı. 22 Ekim 2025 tarihinde Emirlik Divanı'nda gerçekleştirilen 11. Yüksek Stratejik Komite toplantısının ardından, iki liderin huzurunda çeşitli alanlarda işbirliğini derinleştiren 4 önemli metin imzalandı. Bu gelişmeler, iki ülkenin bölgesel konulardaki yakın koordinasyonunu ve ekonomik bağlarını güçlendirme kararlılığını bir kez daha teyit etti. ​Doha'da Stratejik Diyalog: Liderler Zirvesi Güncel ziyaret, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez turunun önemli bir durağı olarak kayıtlara geçti. Birkaç bağımsız haber kaynağında doğrulanan bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani tarafından Emirlik Divanı'nda resmi törenle karşılandı. İki lider, heyetler arası görüşmelere başkanlık etmeden önce basına kapalı bir baş başa görüşme gerçekleştirdi. Raporların ortak görüşü, bu görüşmede ikili ilişkilerin tüm boyutlarının yanı sıra, Gazze'deki durum başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası gelişmelerin de kapsamlı bir şekilde ele alındığını gösteriyor. Liderlerin, özellikle bölgesel istikrarın korunması yönündeki ortak iradelerini vurguladıkları ifade ediliyor. ​Baş başa görüşmenin tamamlanmasının ardından, iki lider heyetler arası görüşmelere başkanlık etti. Bu oturumda, ilgili bakanlar ve üst düzey yetkililer de hazır bulundu. Görüşmelerin ana gündem maddesini, iki ülke arasındaki mevcut işbirliğinin daha da ileriye taşınması ve yeni ortaklık alanlarının belirlenmesi oluşturdu. ​Yeni Türkiye Katar Anlaşmaları ve Kapsamları ​Liderlerin baş başa görüşmesinin ardından, 11. Yüksek Stratejik Komite toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının en somut çıktısı, iki ülke arasında imzalanan yeni Türkiye Katar anlaşmaları oldu. Raporların ortak görüşü, toplam dört belgenin imzalandığını gösteriyor. Bu belgeler, iki ülke arasındaki işbirliğini spesifik alanlarda ileriye taşımayı hedefliyor. ​İmzalanan metinler arasında en çok dikkat çekenlerden biri, "Savunma Sanayi Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı" oldu. Bu zaptın, iki ülkenin savunma kapasitelerini geliştirmeye yönelik ortak projeler ve teknoloji transferi gibi konuları içerdiği düşünülüyor. Ankara ve Doha'nın bu alandaki mevcut güçlü işbirliğinin, bu yeni mutabakat ile daha da kurumsal bir zemin kazandığı belirtiliyor. ​Ekonomik alanda ise, "Ticaret Bakanlığı ile Katar Ticaret ve Sanayi Bakanlığı Arasındaki Ortak Bakanlar Açıklaması" imzalandı. Bu metin, karşılıklı ticaret hacminin artırılması ve yatırımların teşvik edilmesi için atılacak adımları içeriyor. Her iki ülke de ekonomik çeşitlendirme hedefleri doğrultusunda birbirlerini kilit ortaklar olarak görüyor. ​Üçüncü önemli belge olarak, "Stratejik Kalkınma Planlamasının Çeşitli Alanlarda İşbirliğine ve Tecrübe Paylaşımına İlişkin Mutabakat Zaptı" öne çıktı. Bu anlaşma, iki ülkenin strateji ve bütçe planlamasından sorumlu kurumları arasında doğrudan bir diyalog ve tecrübe paylaşım mekanizması kurulmasını amaçlıyor. Bu, iki yönetimin uzun vadeli vizyonlarını uyumlaştırma çabası olarak değerlendiriliyor. ​Doğrulanan bilgilere göre, bu üç spesifik anlaşmaya ek olarak, toplantının genel sonuçlarını ve gelecek döneme ilişkin yol haritasını belirleyen "Yüksek Stratejik Komite 11. Toplantısı Ortak Bildirisi" de liderler tarafından imzalandı. Böylece, toplam imza sayısının dört olduğu farklı kaynaklarca da teyit edilmiş oldu. Yüksek Stratejik Komite: Kurumsallaşan İlişkilerin Motoru ​Bu yıl 11.'si düzenlenen Yüksek Stratejik Komite (YSK) toplantıları, Türkiye-Katar ilişkilerinin omurgasını oluşturmaktadır. 2014 yılında kurulan bu mekanizma, iki ülke arasındaki ilişkileri "stratejik ortaklık" seviyesine taşıyan en önemli platformdur. YSK, her yıl dönüşümlü olarak iki ülkenin başkentlerinde, en üst düzeyde (devlet başkanları seviyesinde) toplanır. ​Bu toplantılar sayesinde, bakanlıklar ve ilgili kurumlar arasında yıl boyunca yürütülen teknik çalışmaların sonuçları gözden geçirilir ve siyasi irade tarafından onaylanır. Bugüne kadar bu toplantılar vesilesiyle onlarca anlaşma imzalanarak, ilişkilerin yasal ve kurumsal altyapısı sağlamlaştırılmıştır. Gerçekleştirilen 11. toplantı, bu başarılı mekanizmanın kesintisiz ve güçlü bir şekilde devam ettiğini göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır. Gelecek Vizyonu: Türkiye Katar Anlaşmaları Neyi Hedefliyor? ​İmzalanan son Türkiye Katar anlaşmaları, sadece mevcut durumu pekiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğe yönelik ortak bir vizyonu da ortaya koyuyor. Özellikle stratejik planlama ve savunma sanayi gibi alanlarda atılan imzalar, işbirliğinin geleneksel ticaretin ötesine geçtiğini, teknoloji ve bilgi birikimi paylaşımını da içeren derin bir boyuta ulaştığını göstermektedir. ​İki ülkenin de uluslararası alanda daha proaktif ve bağımsız politikalar izleme hedefleri bulunuyor. Bu bağlamda, Türkiye Katar anlaşmaları karşılıklı bir "kazan-kazan" stratejisi olarak görülüyor. Enerji, gıda güvenliği, turizm ve finans gibi alanlarda da mevcut işbirliğinin bu yeni ivmeyle daha da artması beklenmektedir. Liderlerin sergilediği tam uyum ve imzalanan metinler, Ankara-Doha hattındaki stratejik ittifakın önümüzdeki yıllarda da bölgesel denklemlerde belirleyici bir rol oynamaya devam edeceğine işaret ediyor. Bu ziyaret, ikili ilişkilerin sadece konjonktürel olmadığını, köklü ve kalıcı bir temele oturduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Dervişoğlu: KKTC Cumhurbaşkanı atanmış Vali değildir Haber

Dervişoğlu: KKTC Cumhurbaşkanı atanmış Vali değildir

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) seçim süreci, Türkiye'nin dış politikası, ekonomi yönetimi ve yolsuzluk soruşturmalarına dair çarpıcı değerlendirmeler sundu. ANKARA (İGFA) - İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. KKTC'nin 6'ncı Cumhurbaşkanı olan Tufan Erhürman'ı kutlayarak sözlerine başlayan Dervişoğlu, seçim sürecine dış müdahalelere tepki gösterdi. Türkiye’den bazı siyasi aktörlerin söylem ve tavırlarını eleştiren Dervişoğlu, “KKTC Cumhurbaşkanı atanmış bir vali değildir, bağımsız bir Türk devletinin adil ve özgür seçimlerle göreve gelmiş lideridir. Bu seçimleri federasyon ile bağımsız devlet arasında bir referandum gibi göstermek, Türkiye’ye karşı bir mağlubiyet algısı oluşturmaktır. Kıbrıs Türk halkının bir devleti vardır ve onun garantörü Türkiye Cumhuriyeti'dir” dedi. TEZKEREYE ELEŞTİRİ: "TÜRKİYE'NİN GÜVENLİĞİ PAZARLIK KONUSU OLAMAZ" Dervişoğlu, TBMM'de onaylanan ve Irak ile Suriye'ye asker gönderme yetkisini 3 yıl uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresine ilişkin düşüncelerini paylaştı. Türkiye’nin güvenliği ve toprak bütünlüğü hususunda titiz davranılması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, “Suriye ile yapılacak herhangi bir anlaşmanın, Türkiye’nin toprak ve nüfus güvenliğine aykırı olması asla kabul edilemez. Türkiye'nin denetiminde bir mekanizma kurulması zorunludur, aksi halde önemli zafiyetler ortaya çıkar” dedi. , https://twitter.com/iyiparti/status/1980900218720936301 Ekonomi politikalarına da sert eleştirilerde bulunan İYİ Parti lideri, hükümetin tarımı ihmal ettiğini ve faiz lobilerini desteklediğini ifade etti. Dervişoğlu, “Faiz giderleri bu yıl 40 milyar dolara ulaştı, bu yüzde 82’lik bir artış demek. Buna karşın çiftçiye sağlanan tarımsal destek sadece 4,9 milyar dolar. Tarım Kanunu’na göre bu destek en az 15 milyar dolar olmalıydı. Üretimi değil ithalatı, çiftçiyi değil faizi seçen bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu bir ihmal değil, açık bir tercihtir” dedi. 2026 BÜTÇESİNE TEPKİ: “RAKAMLARLA GERÇEKLER UYUŞMUYOR” 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne de tepki gösteren ve bütçenin gerçeklikten uzak olduğunu belirten Dervişoğlu, "Faizi besleyen değil üretimi büyüten, ithalatı değil istihdamı destekleyen bir bütçe istiyoruz. Ancak bu bütçe, rakamlarla oynayarak hakikati gizlemeye çalışıyor. Gerçekle uzaktan yakından ilgisi yok" dedi. Yolsuzluk iddiaları ve bazı belediyelere yönelik yürütülen soruşturmalar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu, hukukun üstünlüğü ilkesine vurgu yaptı. DEM Parti’nin Diyarbakır’da düzenlediği yürüyüşe de değinen Dervişoğlu,“Kardeşlik, eşitlik, hürriyet, cumhuriyet diyeceğiz. Ey yanlış yola sapmış olanlar! Size rağmen Türk vatandaşlığını parçalatmayacağız. Büyük Türk milleti olarak, Kürt’üyle, Türkmen’iyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle Cumhuriyetimizi birlikte yaşatacağız.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzyılın Konut Projesi”ni tanıtacak. Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzyılın Konut Projesi”ni tanıtacak.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Ekim Cuma günü İstanbul Başakşehir'de gerçekleştirilecek olan "Yüzyılın Konut Projesi 500 Bin Sosyal Konut Tanıtım Töreni"nde, ülke genelinde uygulanacak büyük konut projesinin ayrıntılarını kamuoyuyla paylaşmayı planlıyor. ANKARA (İGFA)- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) iş birliği ile gerçekleştirilecek bu proje, Türkiye tarihinde gerçekleştirilen en iddialı sosyal konut girişimi olarak tanımlanmaktadır. 81 ili kapsayacak olan bu projede toplamda 500 bin sosyal konut inşa edilecek olup, kampanya “Yüzyılın Konut Projesi” olarak ilan edilecek. Başakşehir, İstanbul, Kayabaşı Mahallesi’nde düzenlenecek törende, projenin örnek daireleri sergilenecek ve ödeme koşulları, konut büyüklükleri ile başvuru gereklilikleri hakkında detaylar Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından aktarılacak. Daha önce TOKİ aracılığıyla 1 milyon 740 bin sosyal konutun yapıldığı belirtilmiş olup, bu yeni girişimle konut sahibi olmayan milyonlarca vatandaşa yeni bir fırsat sunulması amaçlanmaktadır. “İLK EVİM” PROJESİNDE ANAHTAR TESLİMİ Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre, aynı tören kapsamında 2022 yılında başlatılmış ve 250 bin konutu içeren "İlk Evim Projesi" çerçevesinde tamamlanmış bazı sosyal konutlar da hak sahiplerine teslim edilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tamamlanmış dairelerin anahtarlarını hak sahiplerine bizzat verecek. Tanıtım törenine; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 81 ilin milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetlinin katılması bekleniyor.

81 ilde eş zamanlı operasyon: 169 organizatör yakalandı! Haber

81 ilde eş zamanlı operasyon: 169 organizatör yakalandı!

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, ülke genelinde gerçekleştirilen denetimlerde 169 göçmen kaçakçılığı organizatörünün yakalandığını ve 783 kaçak göçmenin gözaltına alındığını açıkladı. ANKARA (İGFA) - İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye çapında kaçak göçmenlerle mücadele amacıyla 21 Ekim 2025'te düzenlenen büyük operasyonun sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Çeşitli bölgelerde göçmen kaçakçılığı organizatörlerine ve izinsiz göçe karşı yapılan denetimlerde 169 kişi yakalanırken, yakalananlardan 132'sinin yabancı uyruklu olduğu belirtildi. 430 BİNİ AŞKIN KİŞİYE KİMLİK TESPİTİ YAPILDI Operasyon sürecinde 430 bin 454 kişi kimlik kontrolünden geçirildi. Kontroller sonucunda 783 kaçak göçmen yakalanarak sınır dışı edilme işlemleri başlatıldı. Bakan Yerlikaya, Göç İdaresi Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın koordinasyonunda yürütülen faaliyetlerin ayrıntılarını da aktardı. https://twitter.com/AliYerlikaya/status/1980859586849493473 5 BİN 761 NOKTADA KONTROL Denetim çalışmaları kapsamında 27 bin 347 personel, 8 bin 690 ekip, 5 bin 761 farklı noktada görev aldı. Kontrol esnasında; 6 bin 897 umuma açık yer, 3 bin 892 terk edilmiş bina ve 457 terminal denetlendi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, açıklamasında, “Türkiye; göç yönetiminde, insan haklarına ve hürriyetlerine saygılı, hukukun üstünlüğüne bağlı bir anlayışla, kamu düzeni ve güvenliğinden ödün vermeden tüm dünyaya örnek teşkil etmektedir. Bu çalışmalara katılan tüm personelimize teşekkür ediyorum” dedi.

İçişleri: Kırmızı bültenle aranan 3 suçlu daha ülkemize iade edildi Haber

İçişleri: Kırmızı bültenle aranan 3 suçlu daha ülkemize iade edildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Almanya, Karadağ ve Kazakistan'da yakalanan, uyuşturucu, yağma ve kasten öldürme suçlarından aranan 3 zanlının Türkiye'ye iade edildiğini bildirdi. Bakan Yerlikaya, suçluların yakalanması amacıyla kararlılıkla çalışmalarını sürdürdüklerini vurguladı. ANKARA (İGFA) - İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, görev döneminde kırmızı bülten ve difüzyon aramalarıyla 500 suçlunun tekrar ülkeye getirildiğini duyurdu. Son olarak, Almanya, Karadağ ve Kazakistan’da tespit edilen 3 zanlı, uyuşturucu ticareti, yağma ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından Türkiye’ye iade edildi. Bakan Yerlikaya’nın sosyal medya hesabından aktardığı bilgilere göre, Emniyet Genel Müdürlüğü Interpol-Europol Daire Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, İstihbarat, Narkotik Suçlarla Mücadele ve Asayiş Daire Başkanlıklarının koordinasyonu altında yürütülen operasyonlar sonucunda Almanya'da R.R. Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretinden kırmızı bültenle aranan zanlı olarak yakalandı. Karadağ'da T.B., birden fazla kişiyle birlikte yağma suçundan kırmızı bültenle aranan zanlı olarak yakalanırken, Kazakistan'da Y.E.A. ise kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kırmızı bültenle aranan zanlı olarak iade edildi. https://twitter.com/AliYerlikaya/status/1980138043974529412 Operasyonda emeği geçenleri kutlayan Bakan Yerlikaya, “Hangi ilanla aranıyor olursa olsun, nerede bulunursa bulunsun suçluları yakalayıp ülkemize getiriyoruz. Ülkemizin huzuru için kararlılıkla çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

DSÖ açıkladı: İşte yeni Avrupa alkol raporu ve sonuçları Haber

DSÖ açıkladı: İşte yeni Avrupa alkol raporu ve sonuçları

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yayımlanan son Avrupa alkol raporu, kıta genelindeki tüketim alışkanlıkları ve bunun yol açtığı ciddi sağlık sorunları hakkında endişe verici verileri gözler önüne serdi. Rapora göre, Avrupa bölgesi dünyada en yüksek alkol tüketiminin olduğu yer olmaya devam ediyor ve bu durum her yıl yaklaşık 800.000 önlenebilir ölüme neden oluyor. Bu rakam, bölgedeki tüm ölümlerin yaklaşık %9'una tekabül ederken, her gün ortalama 2.200 kişinin alkol kaynaklı sebeplerle hayatını kaybettiği belirtiliyor. Avrupa'daki yetişkinlerin üçte ikisi düzenli olarak alkol tüketirken, her on yetişkinden biri alkol kullanım bozukluğu yaşıyor. ​Raporda, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerde on yılı aşkın bir süredir alkol tüketiminde anlamlı bir düşüş yaşanmadığına dikkat çekiliyor. Buna karşın, DSÖ'nün alkol tüketimini azaltma hedeflerine ulaşmada kaydedilen ilerlemenin büyük ölçüde Türkiye, Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerdeki düşüşten kaynaklandığı ifade ediliyor. Bu ülkelerde alkol üzerindeki vergilerin artırılması ve erişilebilirliğin azaltılması gibi politikaların başarılı olduğu vurgulanıyor. DSÖ, Avrupa'daki ortalama yıllık tüketimin kişi başı 9.2 litre saf alkol olduğunu ve erkeklerin kadınlara oranla yaklaşık dört kat daha fazla alkol tükettiğini ortaya koyuyor. Bu veriler, Avrupa'daki ciddi halk sağlığı sorununu bir kez daha gündeme taşıyor. Alkol Kaynaklı Ölümlerde Kanser İlk Sırada Yer Alıyor ​Alkol tüketiminin yol açtığı sağlık sorunlarının başında kanser, kalp ve damar hastalıkları ile karaciğer sirozu geliyor. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde alkole bağlı ölümlerin üçte birini kanser vakaları oluşturuyor. DSÖ, halkın önemli bir kısmının alkol tüketimi ile kanser riski arasındaki doğrudan bağlantıdan haberdar olmadığına işaret ediyor. DSÖ Alkol, Yasa Dışı Uyuşturucular ve Cezaevi Sağlığı Bölge Danışmanı Dr. Carina Ferreira-Borges, "Bunun bedelini ödüyoruz; alkol bölgemizde yüz binlerce kalp damar hastalığına, yaralanmaya, kansere ve karaciğer sirozuna neden oluyor" diyerek durumun ciddiyetini vurguladı. Raporda ayrıca alkolün aile içi şiddet, kazalar ve ruhsal sağlık sorunları üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekilerek ülkelere etkili politikaları hayata geçirme çağrısı yapılıyor. Özellikle 19-24 yaş arası gençlerdeki ölümlerin dörtte birinin alkol kaynaklı yaralanmalardan meydana gelmesi, tehlikenin boyutunu gösteriyor. Yeni Avrupa alkol raporu, bu konuda acil adımlar atılması gerektiğini bir kez daha kanıtlıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.