>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Samsun

NEWSTURK - Samsun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Samsun haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan şehit ailelerine taziye Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan şehit ailelerine taziye

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen kargo uçağı kazasında şehit olan Yarbay Gökhan Korkmaz ve Astsubay Üstçavuş Emre Altıok'un aileleriyle yaptığı telefon görüşmesinde taziyelerini iletti. Erdoğan, şehit askerlerin ailelerinin acılarını paylaştı ve başsağlığı diledi. ANKARA (İGFA) - Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan-Gürcistan sınırında meydana gelen askeri kargo uçağı kazasında şehit olan Hava Pilot Yarbay Gökhan Korkmaz'ın babası Kadir Korkmaz ile telefonla konuşarak taziyelerini sundu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, bir paylaşımında, şehit olan Korkmaz’ın İstanbul’daki ailesine yaptığı ziyaretin detaylarını aktardı. Kaya, ziyaretinde aileye başsağlığı diledikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla arayarak baba Kadir Korkmaz ile bağlantı sağladı. AK Parti Kadın Kolları Başkanı Tuğba Işık Ercan, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Emre Altıok'un Samsun'daki ailesini ziyaret ederek taziye dileklerini paylaştı. Ercan, ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla arayarak baba İsa Altıok ile konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin ailelerine başsağlığı ve sabır dileklerini iletirken, şehitlerin kutsal bir konuma erişeceklerini ifade etti. Bu esnada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan-Gürcistan sınırındaki C130 tipi askeri kargo uçağı kazasında şehit düşen askerlerin ailelerine taziye mesajı gönderdi. Erdoğan; şehit olan Hava Pilot Yarbay Gökhan Korkmaz, Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu, Hava Pilot Binbaşı Nihat İlgen, Hava Pilot Üsteğmen Cüneyt Kandemir, Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Mercan, Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Ümit İnce, Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Akın Karakuş, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş İlker Aykut, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Emrah Kuran, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Burak Özkan, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Burak İbbiği, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Emre Altıok, Hava İkmal Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş İlhan Ongan, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Berkay Karaca, Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Emre Sayın ve Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Cem Dolapci’nin ailelerine gönderdiği mesajlarında başsağlığı diledi.

Meteoroloji’den kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı Haber

Meteoroloji’den kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı

Ülke genelinde parçalı ve çok bulutlu hava beklenirken, Orta Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Akdeniz'in doğusu ile Güneydoğu Anadolu'nun batısında yerel olarak kuvvetli yağışların görüleceği, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise kuvvetli rüzgarların esmesi ön görülüyor. ANKARA (İGFA) - Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün en güncel tahminlerine göre, Marmara'nın doğusu, Doğu Akdeniz, İç Anadolu'nun doğusu, Karadeniz, Doğu Anadolu'nun kuzey ve batısı ile Güneydoğu Anadolu çevrelerinin yağmurlu ve sağanak yağışlı geçeceği, Doğu Karadeniz'in iç kesimlerindeki yüksek alanlar ile Doğu Anadolu'nun kuzey bölgelerinin yüksek kısımlarında karla karışık yağmur ve yer yer kar yağışının görülebileceği öngörülüyor. Yağışların, Orta Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Akdeniz’in doğusu ile Güneydoğu Anadolu’nun batısında yer yer kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcaklıklarının iç ve doğu kesimlerde 2 ila 4 derece düşeceği, diğer bölgelerde ise kayda değer bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın genellikle kuzeyli, doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, zaman zaman orta kuvvette, Güneydoğu Anadolu'nun doğusu ile Doğu Anadolu'da kuvvetli (40-60 km/sa) esmesi bekleniyor. KUVVETLİ YAĞIŞ UYARISI: Son değerlendirmelere göre; Orta Karadeniz ve İç Anadolu'nun kuzeydoğusunda beklenen yağışların, bu gece saatlerinden itibaren etkili olmaya başlayarak; Ordu, Giresun, Sivas ve Tokat çevreleri ile Samsun ve Kayseri'nin doğusunda yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Genel olarak yağmur ve sağanak şeklinde etkili olacak yağışların, yarın (Cuma) öğle saatlerinden itibaren hava sıcaklıklarındaki düşüşle 1200 metre üzerindeki yüksek kesimlerde karla karışık yağmur ve yer yer kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Yağışların sebep olabileceği sel, su baskını, ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiği uyarısı yapılıyor. KUVVETLİ RÜZGAR UYARISI: Rüzgarın Güneydoğu Anadolu'nun doğusu ile Doğu Anadolu'da güneyli yönlerden kuvvetli (40-60 km/sa) esmesi bekleniyor.

Bir Liderin Vedası: Atatürk'ün son günleri ve 10 Kasım Haber

Bir Liderin Vedası: Atatürk'ün son günleri ve 10 Kasım

10 Kasım: Atatürk'ün son günleri ve Dolmabahçe'de vefatı ​Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin üzerinden yıllar geçti. Her 10 Kasım, milletin ona olan derin saygısının ve minnetinin tazelendiği bir anma günü olmaya devam ediyor. Bu anlamlı günde, Atatürk'ün son günleri, Dolmabahçe Sarayı'ndaki son anları ve bir ulusun kurtarıcısına vedası, tarihi kayıtlar ve anılar ışığında yeniden hatırlanıyor. Selanik'te başlayan hayat yolculuğu, cephelerde kazanılan zaferler ve kurulan modern cumhuriyetin ardından, son günlerini geçirdiği Dolmabahçe'de son buldu. ​Selanik'ten Cumhuriyete: Bir Milletin Kurtarıcısı ​Doğrulanmış tarihi kayıtlara göre, Mustafa Kemal 1881 yılında Selanik'te dünyaya geldi. Babası Ali Rıza Efendi ve annesi Zübeyde Hanım'dır. Askeri eğitim alma kararlılığı, onu önce Selanik Askeri Rüştiyesi'ne, ardından Manastır Askeri İdadisi'ne ve son olarak İstanbul'daki Harp Okulu ile Harp Akademisi'ne taşıdı. 1905'te Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. ​Kariyerinin ilk yılları, Şam'daki görevi, 31 Mart Vakası'ndaki rolü, Trablusgarp ve Balkan Savaşları'ndaki tecrübeleriyle geçti. Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde, onun adı Çanakkale'de, özellikle Anafartalar'daki üstün başarısıyla askeri dehasını kanıtladı. Savaşın ardından Mondros Mütarekesi ile ülkenin işgal edilmesi, onun kurtuluş mücadelesini başlatmasına vesile oldu. ​19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışı, ulusal egemenliğe dayalı yeni bir Türk devleti kurma hedefinin ilk adımıydı. Erzurum ve Sivas Kongreleri ile milli iradeyi tek bir çatı altında topladı. Başkomutan olarak yönettiği Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak modern, laik ve demokratik bir devletin temellerini attı. ​Hastalık Süreci ve Atatürk'ün Son Günleri ​Yoğun ve mücadele dolu bir hayat, Atatürk'ün sağlığını ilerleyen yıllarda etkilemeye başladı. Birkaç bağımsız haber kaynağında doğrulanan bilgilere göre, 1938 yılının başlarında kendisine siroz teşhisi konuldu. Hastalığın ciddiyetine rağmen, Hatay meselesi gibi devlet işleriyle yakından ilgilenmeye devam etti. ​Ancak durumu ağırlaştıkça, sürekli doktor kontrolünde olması gerekti. Son aylarını İstanbul'da, Dolmabahçe Sarayı'nda geçirdi. Hastalığı hızla ilerledi ve bedeni giderek zayıf düştü. Raporların ortak görüşü gösteriyor ki, Kasım ayının başlarında durumu kritik bir seviyeye ulaştı ve Atatürk derin bir komaya girdi. ​10 Kasım 1938 Saat 09.05: Dolmabahçe'de Son Nefes ​Takvimler 10 Kasım 1938 Perşembe gününü gösterdiğinde, Dolmabahçe Sarayı'nda zaman durdu. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, saat tam dokuzu beş geçe hayata gözlerini yumdu. ​Odasında bulunan müdavi hekimlerin imzaladığı resmi ölüm raporu, vefat haberini tüm dünyaya duyurdu. Atatürk'ün vefatı, sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada derin bir yankı uyandırdı. Yabancı devlet adamları ve basın organları, onun askeri dehasını, devlet adamlığını ve 20. yüzyılın en büyük liderlerinden biri olduğunu vurgulayan taziye mesajları yayınladı. ​Atatürk'ün Son Günleri ve Anlatılan Son Sözleri ​Mustafa Kemal Atatürk'ün son anlarına dair, derin komaya girmeden önce o dönemde yanında bulunanların anlattıkları kayıtlara geçmiştir. ​Yakın çalışma arkadaşlarının (Hasan Rıza Soyak ve Kılıç Ali) anılarına dayandırılan bilgilere göre, Atatürk'ün komaya girmeden önceki son anlarında şu olay yaşanmıştır. Anlatılanlara göre, yanında bulunan doktorlarından Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp, durumunu kontrol etmek için "Dilinizi göreyim efendim, lütfen dilinizi dışarıya doğru çıkartın" demiştir. ​Bu kaynaklarda aktarılanlara göre, Atatürk bu talebe karşılık vermek yerine, başını hafifçe çevirmiş, doktora dikkatle bakmış ve son söz olarak "Aleykümselam" demiştir. Bu ifade, bazı yorumcular tarafından Kur'an-ı Kerim'deki Nahl Suresi'nin 32. ayeti ile ilişkilendirilmiştir. İlgili ayet, meleklerin, canlarını aldıkları iyi kimselere "Selâmün aleyküm (Selam sizin üzerinize olsun), yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık cennete girin" diyeceklerini belirtir. Bu anlatıma göre, Atatürk'ün "Aleykümselam" (Ve selam sizin üzerinize olsun) sözü, bu ilahi selama verdiği bir yanıt olarak yorumlanmaktadır. ​Milletin Yası: Etnografya'dan Anıtkabir'e Yolculuk ​Atatürk'ün vefatının ardından tüm yurtta ulusal yas ilan edildi. Naaşı, ilk olarak Dolmabahçe Sarayı'nın salonunda özel bir katafalka yerleştirildi ve üç gün boyunca milletin ziyaretine açıldı. Binlerce insan, kurucusuna son görevini yapmak için saraya akın etti. ​19 Kasım'da, naaşı İstanbul'dan alınarak Yavuz Zırhlısı ile İzmit'e, oradan da özel bir trenle Ankara'ya nakledildi. Cenaze töreni, hem yerli hem de yabancı milyonlarca insanın katılımıyla gerçekleşti. Naaşı, 21 Kasım 1938'de geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'ne defnedildi. ​O'nun ebedi istirahatgâhı olarak tasarlanan Anıtkabir'in inşası yıllar sürdü. 10 Kasım 1953'te, vefatının 15. yıl dönümünde, naaşı Etnografya Müzesi'nden alınarak görkemli bir törenle Anıtkabir'e nakledildi. Bugün, fikirleri ve devrimleriyle yaşamaya devam eden Atatürk, Anıtkabir'de milletinin kalbinde yatmaktadır.

Havvanur Yurtsever, HSK üyeliğine yeniden seçildi Haber

Havvanur Yurtsever, HSK üyeliğine yeniden seçildi

TBMM Genel Kurulunda gerçekleşen seçimde Havvanur Yurtsever, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliğine tekrar seçildi. ANKARA (İGFA) - TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında yürütülen Genel Kurul oturumunda, üniversitelerdeki hukuk bölümlerinde görev yapan akademisyenler ile avukatlar arasından gösterilen üç adaydan biri olan HSK'de boş bulunan bir üyelik için seçim yapıldı. Seçimin ilk turuna 306 milletvekili katılım gösterdi. Oylama sonuçlarına göre Havvanur Yurtsever 245, Mustafa Naim Yağcı 24, İsmail Ergüneş 22 oy aldı; 15 oy geçersiz kabul edildi. Anayasa’da ön görülen çoğunluk sağlanmadığı için ikinci tura geçildi, ancak bu turda da yeterli oy alınamadı. Bundan dolayı en fazla oy toplayan iki aday arasında kura çekme yöntemi uygulandı. TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından çekilen kurada, Havvanur Yurtsever yeniden HSK üyeliğine seçildi. HAVVANUR YURTSEVER KİMDİR? 1972 yılında Ankara'da doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Ankara'da, lise öğrenimini Hatay-Antakya Lisesinde, üniversite öğrenimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde bitirmiştir. Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Özel Hukuk alanında yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. İş Hukuku, Tüketici Hukuku, İnşaat Hukuku Arabuluculuk Uzmanlık Eğitimleri ile Mevzuat Usul ve Esasları Eğitimlerini başarıyla tamamlamıştır. İngilizce bilmektedir. 1996 yılında Serbest Avukat olarak meslek hayatına başlamıştır. Arabuluculuk, Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketinde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği, Zeytinburnu Belediye Meclisi'nde 7. Dönem Meclis Üyeliği, Meclis 2. Başkan Vekilliği, Hukuk ve Kadın Komisyonu Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis'nde 2014-2019 arasında Meclis Üyeliği, Meclis Başkanlık Divanı Katip Üyeliği, Kadın, Aile ve Çocuk Komisyonu Başkanlıkları, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakan Müşavirliği ve Hukuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığı gibi birçok önemli görevde bulunmuştur. TBMM Genel Kurulu tarafından 24.11.2021 tarihinde Hakimler ve Savcılar Kurulu üyeliğine seçilmiş olup, halen bu görevi sürdürmektedir. Aslen Selanik göçmeni olup, Samsun/Bafra'lıdır. Evli ve üç erkek çocuk annesidir.

Atatürk'ü Samsun'a kim gönderdi ? Belgeler ne diyor? Haber

Atatürk'ü Samsun'a kim gönderdi ? Belgeler ne diyor?

Atatürk'ü Samsun'a Kim Gönderdi? 'Gizli Görev' Mitine Karşı Tarihi Kanıtlar ​Milli Mücadele'nin başlangıcına dair en çok tartışılan tarihsel sorulardan biri, "Atatürk'ü Samsun'a kim gönderdi?" sorusudur. Bu soru etrafında şekillenen ve yaygın olarak kullanılan mit, Mustafa Kemal Paşa'nın Padişah VI. Mehmed Vahdettin tarafından Anadolu'ya gizli bir görevle, Milli Mücadele'yi başlatmak üzere gönderildiği iddiasıdır. Ancak tarihsel kanıtlar ve belgeler, bu anlatının gerçeklerle örtüşmediğini, aksine sofistike bir dezenformasyon taktiği olduğunu ortaya koymaktadır. ​Mitin Asıl Hedefi: Cumhuriyeti Gayrimeşru Kılmak ​Bu anlatının temel hedefi, Kurtuluş Savaşı'nı milletin iradesiyle başlamış bir halk hareketi olmaktan çıkarıp, Padişah'ın onayı ve talimatıyla yürütülen bir "saray projesine" indirgemektir. Birkaç bağımsız haber kaynağında doğrulanan bilgilere göre, bu durum nihai olarak 1 Kasım 1922'de Saltanat'ın kaldırılmasını, kendisini görevlendiren otoriteye karşı bir "ihanet" olarak yeniden çerçeveleme amacı taşır. Dolayısıyla bu mit, Cumhuriyet'in kurucu eylemini gayrimeşru kılma ve saltanatı aklama amacı gütmektedir. ​Resmi Görev ve Gerçek Niyet Arasındaki Fark ​Mustafa Kemal'in 9. Ordu Müfettişi olarak atanmasının resmi gerekçesi, "gizli görev" iddiasının tam tersini göstermektedir. Resmi görev, Samsun ve çevresindeki asayiş sorunlarını çözmek ve Mondros Mütarekesi uyarınca ordunun terhisini ve silahların toplanmasını sağlamaktı. Bu görev, İstanbul'u işgal altında tutan İtilaf Devletleri'ni yatıştırmaya yönelik bir adımdı. Ancak bu resmi görev, Mustafa Kemal'in asıl niyeti için sadece bir paravandı. ​Atatürk'ü Samsun'a Kim Gönderdi: Nutuk'ta Cevap ​Atatürk, Nutuk'ta bu konuya netlik kazandırmıştır. İstanbul'dan uzaklaşma fırsatını değerlendirerek bu görevi ve geniş yetki alanını bizzat kendisinin yazdırdığını açıkça belirtir. Amacının, verilen görevin tam tersine, milleti örgütleyip bir direniş başlatmak olduğunu ifade eder. Bu durum, "gönderenlerin" (İstanbul Hükümeti) niyeti ile "gidenin" (Mustafa Kemal) niyetinin taban tabana zıt olduğunu kanıtlar. Atatürk, "Beni Anadolu'ya İttihat Terakki partisi göndermiş değil, ben kendi vicdanımla, vicdanımın kararıyla Anadolu'ya kendim geçtim" sözleriyle de bu iradenin tamamen kendisine ait olduğunu vurgulamıştır. ​Vahdettin'in Gerçek Amacı: Uzaklaştırmak ​Peki, "Atatürk'ü Samsun'a kim gönderdi?" sorusunda Padişah Vahdettin ve Sadrazam Damat Ferit Paşa hükümetinin rolü neydi? Raporların ortak görüşü gösteriyor ki, hükümetin asıl amacı, İttihatçılarla bağlantılı olduğundan şüphelendikleri ve İstanbul'daki varlığını potansiyel bir tehlike olarak gördükleri Mustafa Kemal'i başkentten uzaklaştırmaktı. ​Bu durumun en net kanıtı, Atatürk'ün Amasya Genelgesi'ni yayınlayarak milli direniş niyetini açık etmesi üzerine yaşandı. İstanbul Hükümeti, "gizli görev" verdiği iddia edilen Paşa'yı derhal görevden almış ve hakkında tutuklama emri çıkarmıştır. Bu gelişme, "gizli görev" iddiasıyla temelden çelişir. ​Vahdettin'in Kendi İtirafı Miti Çürütüyor ​"Gizli görev" mitini bizzat çürüten en önemli kanıtlardan biri, Vahdettin'in sürgündeyken 1923'te Mekke'de yayımladığı beyannamede yer alır. Vahdettin bu beyannamede, Atatürk'ü Kurtuluş Savaşı'nı başlatması için Anadolu'ya göndermediğini, bu kararı alan "kabineye uyduğunu" söyleyerek iddiayı bizzat kendisi yalanlamıştır. ​Sonuç olarak, Samsun'a çıkış, Padişah'ın bir projesi değil, Mustafa Kemal'in dehasıyla İstanbul Hükümeti'nin kendisini uzaklaştırma niyetini, bir milli direnişin başlangıcına dönüştürdüğü tarihsel bir inisiyatiftir.​ YARIN: ​Laik Cumhuriyetin İnşası ve "Din Düşmanlığı" İftirası

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.