>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mustafa Bozbey

NEWSTURK - Mustafa Bozbey haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mustafa Bozbey haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bursa Büyükşehir’de sahte evrak şoku! Haber

Bursa Büyükşehir’de sahte evrak şoku!

Tarım Komisyonu Başkanı ve Bursa Büyükşehir Meclis Üyesi Selahattin Külcü, Büyükşehir Belediye Meclis Toplantısı’nda Tarım AŞ'nin çilek fide dağıtımıyla ilgili sahte evrak iddialarını gündeme taşıdı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Bizim için önemli olan para transferi meseleleri değil,” diye konuştu. Tarım Peyzaj A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aydın Saldız ise hukuki sürecin başladığını ve ödeme yapılmadığını ifade etti. BURSA (İGFA) - Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Tarım Komisyonu Başkanı ve Büyükşehir Meclis Üyesi Selahattin Külcü, Tarım AŞ’nin fide alımlarına dair yaptığı incelemeyi sahte belgelerle kanıtlanmış usulsüzlüklerle birlikte meclis gündemine getirdi. Külcü, Bursa'nın tarımsal üretimindeki rolüne dikkat çekerek, salçalık domatesin yüzde 35’i, fidan üretiminin yüzde 40’ı, çağlanın yüzde 80’i, Santa Maria ve Deveci armudunun yüzde 70’i, siyah incirin yüzde 90’ı, yaban mersini ve ahududunun yüzde 80’inin Bursa'da üretildiğini belirtti. Tarım AŞ’nin çilek fide dağıtımını Külcü’nün sunduğu belgeler ışığında komisyona sunulan önergeyle masaya yatırıldı. Resmi evraklar doğrultusunda: Tarım AŞ, 1 milyon 250 bin fide sağladı. 189 çiftçiye fideler dağıtıldı. "Albion" çeşidi olarak dağıtılan fidelerin çoğunluğu farklı bir çeşitti. Yaklaşık 800 bin fide meyve vermezken, çiftçiler büyük maddi kayıplar yaşadı. "Fidan Üreticisi Belgesi"nin sahte olduğu; üzerinde Bursa İl Tarım Müdürü olarak imzası bulunan Ahmet Yavuz Karaca’nın aslında İstanbul İl Tarım Müdürü olduğu; Bursa İl Tarım Müdürlüğü'nün, bu belgenin taraflarınca düzenlenmediğini belirten resmî bir yazı sunduğu ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi. Ayrıca fidelerin analiz raporunda oynama yapıldığını Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü doğruladı ve üretici firmanın belge üzerinde gösterilen adresinin boş bir daire olduğu belirtildi. Tüm bu durumlar, Bursa İl Tarım Müdürlüğü’nden alınan resmi yazıyla kesinleşti. Analizler sonucunda alınan fidelerin mantar enfeksiyonu taşıdığı ve belgelerde oynama yapıldığı saptandı. Külcü şunları söyledi: “7,5 milyon TL ödeyerek alınan fidelerin yüzde 80'i kurumuş. Eğer bu bir virüs olsaydı, Bursa'daki tüm çilek üretimi yok edilmek zorunda kalabilirdi.” Külcü, Tarım AŞ’nin diğer alımlarının da acilen incelenmesi gerektiğini belirtti: “Bu tek bir alım. Buna benzer durumlar varsa, 2026 bütçesinde Tarım AŞ için ayrılan 110 milyon lira çiftçiye destek yerine başka alanlara harcanmış olur. Bu belgelerde sahtecilik belirlenmiştir ve biz de yasal süreç başlatmış bulunmaktayız. Çiftçilerimizin emeğini koruyacağız.” BOZBEY VE SALDIZ’DAN AÇIKLAMALAR Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Bursa Büyükşehir için para transferleriyle ilgili bir problemimiz yok," ifadelerini kullandı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili ve Tarım Peyzaj A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aydın Saldız, yargıya başvurulduğunu, ancak ödeme yapılmadığını belirtti. Saldız, eksik sayıda gelen fidelerden dolayı üreticilere farklı çeşit verilmek zorunda kalındığını, ekiplerin de sahada durumu kontrol ettiğini kaydetti. Saldız Bursa Hakimiyet’e yaptığı açıklamada, “Ziyaret edilen bölgelerde tutanak altına alınan belgeler var ve bu belgelerde fideleri satan firmanın sahibinin de imzası mevcut.” dedi. Tarım AŞ ve sorumlu firma arasında, ayıplı mallar nedeniyle bedel indirimi ve maddi tazminat talebine dair yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonuçsuz kaldı. Saldız, "Firma ile anlaşamadık, süreçlerin tamamlanmasını bekleyip dava açacağız,” dedi. Külcü’nün açıklamalarına Saldız, “Daha önce Tarım AŞ'de Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan bir arkadaşımızdır. Şikâyet var denilerek süreç başlatılmış. Biz de firmayı dava ettiğimizi bildirdik, belgeleri sunduk. 7,5 milyon TL ödeme yapıldığını söylüyor ama böyle bir ödeme yapılmadı; sadece ihale sürecinde yüzde 20 peşinat verdik,” diyerek hiçbir üreticinin dava açma niyetinde olmadığını ekledi. Üreticilere dağıtılmak üzere 1 milyon sertifikalı fidenin daha yola çıktığını, bunların bedelsiz verileceğini belirten Saldız, “Kimseyi mağdur etmedik, burada çalışan ekipler tam bir özveriyle çalışıyor,” dedi.

Bursa Büyükşehir Meclisi’nde şehitler için saygı duruşu Haber

Bursa Büyükşehir Meclisi’nde şehitler için saygı duruşu

Gürcistan sınırında meydana gelen askeri uçak kazasında şehit olan 20 asker, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde anıldı. Başkan Mustafa Bozbey, şehit ailelerine ve Türk Milletine başsağlığı diledi. BURSA (İGFA) - Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kasım ayı ilk oturumu, Başkan Mustafa Bozbey’in liderliğinde düzenlendi. Oturum öncesinde BUSKİ Genel Kurulu’nun birinci ve ikinci oturumları gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen BUSKİ Genel Kurulu’nda, 2026 yılı performans esaslı program bütçesi, 2026 yılı performans programı ve 2026 yılı yatırım programına ilişkin raporun üçüncü oturumda değerlendirilmesine karar verildi. Plan Bütçe Komisyonu’nun Su-Atık Su Tarifeleri ile Kademelerinin güncellenmesi raporu ise ikinci oturumda görüşülüp oy çokluğuyla kabul edildi. ŞEHİTLER İÇİN SAYGI DURUŞU Meclis oturumunda, Gürcistan sınırında düşen Türk Hava Kuvvetleri’ne ait askeri uçakta şehit olan 20 asker için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Başkan Mustafa Bozbey, vatan evlatlarını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti. Tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek, ailelerine ve Türk Milletine sabır temennisinde bulunan Başkan Mustafa Bozbey, mekanlarının cennet olması dileğinde bulundu. Ayrıca Plan ve Bütçe Komisyonu’nun BURFAŞ sosyal tesislerinde engelli, gazi, emekli vatandaşlar ve şehit ailelerine (1. Derece) yüzde 10 indirim yapılmasına yönelik rapor oy birliğiyle kabul edildi. “BURSA’YI GELECEĞE HAZIRLAMAK ZORUNDAYIZ” Başkan Mustafa Bozbey, göreve geldiklerinde BUSKİ’ye bağlı olarak su ücretlerinde yüzde 25 indirim yaptıklarını, ancak tablonun beklendiği gibi olmadığını sonradan fark ettiklerini ifade etti. Her konuyu Bursalılarla paylaşmak zorunda olduklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Elbette gönül ister ki Bursa, su sıkıntısı yaşayan iller arasına girmesin. Dünya genelinde iklim krizleri yaşanmasın. Bursa yalnızca Çınarcık Barajı’na bağımlı kalmasın. Herhangi bir yerden su fışkırsın ve her eve bedava verelim. Keşke bu mümkün olsa. Ancak 20-25 yıldır bilim insanları iklim krizi hakkında uyarılar yapıyor. Bir yandan doğayı korumak, diğer yandan bilim insanlarının uyarılarını dikkate alarak Bursa’yı geleceğe hazırlamak zorundayız. BUSKİ gelirleriyle yapılan değerlendirmemiz sonucunda yüzde 25 su indirimi yapıldı. Ama gerçeği anladığımızda bu indirimin yanlış olduğunu fark ettik” şeklinde konuştu. “NİSAN SONUNDA ARITMA TESİSİMİZ TAMAMLANACAK” Çınarcık Barajı’ndaki arıtma tesisinde çalışmaların göreve geldiklerinde yüzde 5 seviyesinde olduğunu ve alanın özel bir şirkete ait olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, “Arıtma tesisi Temmuz 2024’te protokolle bize devredildi. İhale Kasım 2023’te yapılmış, esas işi kontrol edecek olan firmanın ihalesi Nisan 2024’te gerçekleştirildi. Çalışmaları hızlandırdık. Ricamızla ve ödeme takvimini önceliklendirerek hattın tamamlanmasını sağladık. Şu anda yaklaşık 100 bin metreküp suyu Çınarcık Barajı’ndan temin ediyoruz. Bunu yapmasaydık durum daha kötü olabilirdi. Bilim insanlarının ‘Yaz ayları daha kurak geçecek’ uyarıları üzerine bypass hattını projeye ekledik. Bunu yapmasaydık Bursa susuz kalmaya devam edecekti. Aslında bu projede bypass hattı yoktu, tarafımızdan geliştirildi. İnşallah Nisan sonunda arıtma tesisimizi tamamlayarak rahat bir nefes alacağız” dedi. “YATIRIMLARIN DEVAM ETMESİ GEREK” İklim krizine vurgu yapan Bozbey, barajlarda doluluk oranlarının sıfıra indiğini hatırlatarak, suyun tasarruflu kullanımının kaçınılmaz olduğunu söyledi. BUSKİ’nin mali yapısının güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Bozbey, “Son 4 aydır Büyükşehir Belediyesi’nden BUSKİ’ye aylık 150-200 milyon lira para aktarıyoruz. Yatırımların sürmesi şart. Bunun için bütçe ve gelirler önemli. İnşallah harcadığımız her kuruş Bursalıların hizmetine dönüşecektir. Hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

Bursa Büyükşehir'den 'erişilebilir Bursa'ya önemli adım Haber

Bursa Büyükşehir'den 'erişilebilir Bursa'ya önemli adım

Bursa Büyükşehir Belediyesi, 'herkes için ulaşılabilir bir şehir' hedefiyle oluşturduğu Erişilebilirlik Komisyonu aracılığıyla; hizmet binaları, toplu taşıma sistemleri ve iştiraklere ait hizmet alanlarında dönüşüm ve iyileştirme süreçlerini başlattı. BURSA (İGFA) - Bursa’nın yaşanabilir ve kolay ulaşılabilir bir kent olmasını sağlama amacı taşıyan Büyükşehir Belediyesi, bu doğrultuda Erişilebilirlik Komisyonu’nu kurdu. Komisyona Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız başkanlık ediyor; komisyon Bilgi İşlem, Emlak ve İstimlak, Fen İşleri, Ulaşım, Park ve Bahçeler, Sosyal Hizmetler, Kent Tarihi ve Tanıtımı, Zabıta Daire Başkanlıkları ile birlikte BUSKİ, BURULAŞ ve BURFAŞ Genel Müdürlüklerinden temsilcileri içeriyor. Bursa’nın belediye hizmet binalarının, toplu ulaşım sistemleri ve diğer hizmet alanlarının erişilebilir hale getirilmesini amaçlayan komisyon, saha incelemeleriyle oluşturulacak raporlara dayanarak dönüşüm ve iyileştirme süreçlerini uygulamayı hedefliyor. 2025-2029 Stratejik Planı'na göre, belediyeye ait binaların engelli erişimine uygunluk oranının %3 artırılması hedeflenirken; bu oran her yıl daha da yükseltilecek. Ayrıca BUSKİ, BURULAŞ ve BURFAŞ hizmet binalarının erişilebilirlik belgelendirmesi tamamlanacak. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi'nde Erişilebilirlik Komisyonu kapsamında düzenlenen eğitimlerin ilk günü belediye üst yönetimi ve sosyal hizmetler çalışanlarına sunumlar yapıldı. İkinci gün ise Erişilebilir Kent Düzenlemeleri, Engelsiz Turizm Uygulamaları ve uzman Adem Kuyumcu tarafından ekiplere teorik eğitimler verildi. Üçüncü gün, mimar, peyzaj mimarı, şehir plancısı ve inşaat mühendislerinden oluşan ekipler ile saha taramaları gerçekleştirildi. “HERKES İÇİN YAŞANABİLİR BİR KENT” Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, erişilebilirliğin bir hak olduğunu belirterek, “Hedefimiz, engelli bireylerin, yaşlıların ve tüm vatandaşlarımızın kentsel yaşama eşit katılımını sağlayacak fiziki ve dijital dönüşümü gerçekleştirmek. Başkanımız Mustafa Bozbey'in vizyonuyla, Bursa’yı herkes için yaşanabilir ve erişilebilir bir kent haline getirmek amacıyla tüm birimlerimizle birlikte koordineli olarak çalışıyoruz.” diye konuştu.

Mustafa Bozbey 'den Çınarcık Hattı Açıklaması Haber

Mustafa Bozbey 'den Çınarcık Hattı Açıklaması

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, şehirde meydana gelen su kesintileri, belediyenin su kıtlığına karşı geliştirdiği çözümler ve barajların mevcut durumu başlıklarında bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Adiviye ELBAŞ - gazeteabc / BURSA (İGFA) - Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Doğancı Barajı'nda düzenlediği basın toplantısında su kıtlığına dair alınan tedbirlerden ve barajların son durumundan bahsetti. Başkan Bozbey, Çınarcık Hattı’ndan Mudanya ve Karacabey’e su taşıması için çalışmalar yapıldığını açıkladı. “Çınarcık Barajı, yalnızca Bursa'nın merkezine değil aynı zamanda Görükle'deki su deposuna da su sağlamaya yönelik planlarımız var” diyen Başkan Mustafa Bozbey, " Sosyal medyada "proje durdu" iddiaları vardı, fakat proje tamamlandı. Şehrin iç kısımlarına ulaşacak olan isale hattı yüzde 90 oranında tamamlandı ve şu anda Görükle'deki depoya su taşıyoruz. Bu hat üzerinden Mudanya'ya da Çınarcık Barajı'ndan su götürmeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmalar sürüyor" dedi. Çınarcık Barajı’ndan Mudanya’ya cazibeyle su getirerek yıllık yaklaşık 50 milyon TL tasarruf etmeyi planladıklarını belirten Başkan Bozbey, "Bu tasarruf, halihazırda Mudanya'ya su pompalamak için kullanılan Çağrıçalı'daki istasyonun elektrik enerjisine bağımlılığını azaltacak. Ayrıca, Çınarcık Barajı isale hattının Karacabey ilçesine de su taşımasını hedefliyoruz." dedi.

CHP Bursa İl Kongresi’nde birlik mesajları Haber

CHP Bursa İl Kongresi’nde birlik mesajları

CHP Bursa İl Başkanlığı, 39. Olağan genel kurulunu yoğun katılımla gerçekleştirdi. Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, ülkenin karanlık günler yaşadığını belirtirken, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise iktidara sert eleştiriler yöneltti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey, CHP'nin demokrasiye olan inancını vurguladı. Adiviye ELBAŞ - gazeteabc / BURSA (İGFA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa İl Teşkilatı, 39. Olağan Bursa İl Kongresi'ni büyük bir katılımla gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen kongreye Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa CHP’li Belediye Başkanları ve CHP teşkilatı tarafından yoğun katılım gösterildi. ÜLKEMİZ EN KARANLIK EN UTANÇ VERİCİ GÜNLERİNİ YAŞIYOR Gerçekleştirilen kongrede konuşma yapan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş şunları kaydetti: “Mahalle seçimleri ve ilçe kongrelerimiz ile başlayan süreç, bugün İl kongremiz ile devam ediyor. İlkongremizin ardından gerçekleştireceğimiz kurultayımızla birlikte, parti içi demokrasi sürecini tamamlamış olacağız. Cumhuriyet Halk Partisi, her zaman olduğu gibi, kendi tarihine yakışır bir demokrasi sürecinin içinden geçerken, halkın gözünde meşruluğunu çoktan yitirmiş olan bir azınlık iktidarı, bu ülkeye, demokrasi tarihimizin; en kirli, en karanlık, en utanç verici günlerini yaşatıyor. Toplumu ikna edemeyen, ilk seçimde iktidardan gideceğini anlamış olan bu tükenmiş iktidar; ele geçirdiği devlet imkanları ile ayakta kalabileceğini düşünerek, aylardır partimize ve yol arkadaşlarımıza saldırıyor. Bugün, tek suçu ranta geçit vermemek olan yoldaşlarımız içeridedir. Seçim kampanyası yapabilmek için eşinin altınlarını satan, evi olmadığı için halasının sıvası dökülen evinde oturan belediye başkanlarımız içeridedir. Babasının temizlik işçisi olduğu belediyeye başkan olan ve halkın bağrına bastığı yoldaşlarımız, onurlu bürokratlar, sanatçılar, gazeteciler, milletvekilleri ve siyasetçiler içeridedir. Tek suçu ilk seçimi kazanacak olmak olan, yarının Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu, rejimin hapishanesi Silivri’de esirdir. Çünkü bu düzen, kendinden olmayanı yok etmek isteyen düzendir! Bu düzen, anasütü kadar helal bir diplomanın, bir kişinin isteği üzerine iptal edildiği, ama sahte diplomalı kişilerin devlet kadrolarında cirit attığı, torbacıların sahte imza ile narkotikte müdür yardımcısı olduğu düzendir! Bu düzen, “Ekrem İmamoğlu bütün suçlardan beraat etmeli” şerhini koyan hakimi sürgün eden düzendir. Kongremizden, bu düzene boyun eğmeyen tüm yoldaşlarımıza, Silivri’de, Bursa’da, Buca’da, Afyon’da, Kandıra’da, Çorlu’da, Bolu’da, onurunu satılığa çıkarmadığı için, içeride esir tutulan tüm yoldaşlarımıza bin selam olsun! Selam olsun halkın umuduna, selam olsun Ekrem İmamoğlu’na. Gezi onurumuzdur diyen, Bursa’dan, milyonlarca insanın yükünü omuzlayan Gezi tutsaklarına bin selam olsun. EN AŞAĞILIK KUMPAS OLAN ERGENEKON SİLİVRİ’DE BAŞLADI Önceden verilmiş soruları sormayı, kendi gururuna yedirebilen uçak gazetecilerine inat, halkın gazetecisi olan, kalemini satmadığı için zindanlarda esir tutulan onurlu gazetecilere selam olsun ve yarın 20 Ekim, Bugün Silivri büyük bir kumpasın tarihini yazıyor, ancak bundan 17 yıl önce, dünya tarihinin gördüğü en aşağılık kumpaslardan biri olan Ergenekon Davası Silivri’de başlamıştı. Davanın sonunda böyle bir örgüt yokmuş dendi ama,dava boyunca nice hayatlar söndü. Cezaevinde kanser olmasına rağmen tahliye edilmeyen Kuddusi Okkır’ı,nYaşadıklarını gururuna yediremediği için intihar eden Yarbay Ali Tatar’ı, ömrünü; yoksullara, çocuklara, gençlere, Türkiye’nin çağdaş bir ülke olmasına adayan, Cumhuriyet anıtı Türkan Saylan’ı, ve dava boyunca hayatları çalınan tüm Cumhuriyetçileri, Atatürkçüleri ve yurtseverleri saygıyla anıyorum. Onlara sözümüz olsun. Bizler laik Türkiye Cumhuriyet’ini sonsuza kadar yaşatacağız. Onların mücadelesini yerde bırakmayacağız! Değerli mücadele arkadaşlarım, En büyük mahareti rant yaratmak olan AKP’nin, bunca yıl iktidarda kalmasının sebeplerinden biri belediyelerin maddi kaynaklarıydı. Yıllarca belediye kaynaklarını belli kişi ve gruplara aktararak kendilerine bağımlı çıkar grupları yarattılar. Ancak 31 Mart’ta, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi zaferi sonucunda, kurdukları rant düzeni ve kimyaları tamamen bozuldu.Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkla buluştuğunu görünce paniğe kapıldılar. Önce tasarruf tedbirleri genelgesi ile belediyelerimizin elini ayağını bağlamaya çalıştılar. Sonra kendi yaptıkları vergi ve sigorta borçlarını Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden tahsil ettiler. İller bankasından gelen paralara el koydular. Kamu bankalarından kredi vermediler. Yetmedi, zaten büyük borçlarla devrettikleri belediyelerimize türlü cezalar keserek bizleri zor durumda bırakmaya çalıştılar. Ancak tüm bunlara rağmen, Cumhuriyet Halk Partisi’ni durduramadıklarını görünce, siyasallaştırdıkları yargıyı devreye sokarak bizlere saldırmaya başladılar. Belediye başkanlarımızı, bürokratları, parti yöneticilerimizi zindanlara atıp, partimize kayyum atamaya çalıştılar. İl başkanlıklarımıza 5000 polisle girip, elinde altıoklubayrakla, kendini partinin kapısına siper eden 70 yaşındaki yoldaşlarımızı joplayıp, yüzlerine biber gazı sıkıp, üstlerine basıp parti binamızı esir almaya kalktılar. Yoldaşlarım, tarihimiz; saraylarda yaşayanlarla, yoksul bırakılmış halkımızın tarihidir. İşte bugün tekrar böyle bir tarihi karşılaşmanın içerisindeyiz. Bugün bizlere “Eğer sarayın önünde eğilirseniz bu zulme son veririz” diyorlar. Bunu söyleyenler şunu bilsinler, bu partinin yolu, diz çöküp saray sofrasına oturan Hızır Paşaların değil, “dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyen Banazlı Koca Haydarların, Pir Sultan'ların yoludur. Bu parti, memleketi İngiliz’e teslim etmiş sarayın idam fermanını yırtıp atan, milletin bağrında hürriyet mücadelesi veren Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. Biz tarihimiz boyunca saraylara karşı mücadele verdik. Bugün yine aynı mücadeleyi veririz! Ne yaparlarsa yapsınlar bizi bitiremezler! Biz ekilir ekin geliriz. Ezilir un geliriz. Bir gider bin geliriz. Bize diz çöktüremezler Bize boyun eğdiremezler. Cumhuriyet Halk Partisi halktır. Halkı yıkamazlar". ŞİMŞEK PROGRAMI YÜZÜNDEN SERVET TRANSFERİ YAŞANIYOR Yoldaşlarım, Büyük şair Atilla İlhan, Türkiye için, sabırlı, bağrı yanık insanların memleketi diyor. Ancak bugün Türkiye, hala bağrı yanık, ama sabrı kalmamış insanların memleketidir. Halkımız bir taraftan derin yoksulluk, bir taraftan derin adaletsizlik altında adeta inim inim inliyor. Türkiye gelir adaletsizliğinde Avrupa’da birinci sırada, dünyada ilk 10 içerisinde. Bir tarafta günde 12 saat çalışan, açlık sınırının altındaki maaşıyla yaşam mücadelesi veren, sadece mahalle arasındaki zincir marketten alabildiği ucuz ve sağlıksız gıdaları yiyebilen, kronik hastalıklarla mücadele edip erken ölen on milyonlarca insan var. Diğer tarafta hiçbir emek vermeden, şatafat içinde yaşayan bir avuç azınlık var. Şimşek programı yüzünden eşi benzeri görülmemiş bir servet transferi gerçekleşiyor. Halkın vergileri halka geri dönmesi gerekirken, bugün saray etrafında öbeklenen sermaye gruplarına aktarılıyor. İşte bu düzenin sahipleri çıkıp, hiç çekinmeden, “bizler garip gurebanın partisiyiz” diyebiliyor. Buradan açıkça şunu söylemek isterim: işçiye 26 bin lirayı, emekliye 16 bin lirayı reva göreceksiniz, verginin yüzde 89’unu garibandan, yüzde 11’ini zenginden alacaksınız, sonra o verginin yüzde 22’sini yoksulun cebinden alıp, faiz adı altında zenginin cebine koyacaksınız, Geçilmeyen köprüler, gidilmeyen hastaneler, uçulmayan havalimanlarıyla halkı soyup, çevrenizdekileri zengin edeceksiniz, zenginle gariban ne zaman karşı karşıya gelse zenginden yana olacaksınız, sonra çıkıp diyeceksiniz ki , “Biz garip gurebanın partisiyiz” Ya, sizin garip gureba bıraktığınız bu halkın partisinin adı Cumhuriyet Halk Partisi. Bugün bu halk için, 12 metrekarelik zindanlarda direniyor. Türkiye’nin her tarafında;yoksulun boğazından geçecek lokmayı, kalacağı yurdu, evladına vereceği mamayı düşünüyor. Halk onun için Cumhuriyet Halk Partisini bekliyor! Halkın çocukları bizi bekliyor! Bizler de bu onurlu halk için mücadele ediyoruz! Emin olun bu mücadelenin sonunda rantçılar gidecek halkçılar kazanacak. Göreve geldiğimizden beri iktidara karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Verdiğimiz bu mücadele yüzünden yoğun bir saldırı altındayız. Bana bir taraftan AKP’nin trollerisaldırıyor. Bir taraftan parti içinde pozisyonunu kaybeden ya da kaybetme korkusu yaşayanlar saldırıyor. Bu kişiler kimler biliyor musunuz? Bizler zemheri ayında, Bursa'nın dört bir yanında, dağ ilçelerinde, en ücra köylerde seçimleri kazanmak için mücadele verirken, sıcacık evlerinde oturup Cumhuriyet Halk Partisinin başarısızlığını bekleyenlerdir. Bizler 31 Mart gecesini düşünüp zafer hesapları yaparken, 1 Nisan sabahı için imza toplamanın hesaplarını yapanlardır. Bu kişiler, ekmeğini Cumhuriyet Halk Partisine ve Nihat Yeşiltaş'a saldırarak kazanan AKP trolleridir. Beni tanıyan tanır. 11 yaşından beri hem okuyup hem çalıştım. İmalathanelerde çalıştım. Komilik yaptım. Konfeksiyonlarda ütücülük yaptım. Geçmişimle onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Bugün hala geçimimi emeğimle sağlıyorum. Nihat Yeşiltaş ne yapmışsa emeği ile yapmış bir emekçidir. Bu örgütte bir emekçiyi il başkanı yapmış örgüttür. İnsanların haysiyetlerine saldırarak geçimini sağlayan acizler bizi anlayamaz! Bizler emek hırsızlarından hesap sormak için mücadele ediyoruz! Bizler emeğin iktidarını kurmak için mücadele ediyoruz! Bizler halkın iktidarını kurmak için mücadele ediyoruz. ÇOCUKLARIMIZI MESEM ELİYLE OKULLARINDAN KOPARILIYOR İktidara geldiğimizde, halkımızın karşısına da emeği merkeze alan kamucu bir programla çıkacağız. Çünkü bugün piyasacı düzen, bütün dünyada iflasını vermiştir. Bu düzeni temsil eden iktidarların hepsi, baskıyla ve zorbalıkla iktidarını sürdürmeye çalışıyor. Sosyal devletin bitirildiği, zorunlu ihtiyaçların sermayenin insafına bırakıldığı, emeğin örgütsüzleştirildiği, halkın bin bir emekle var ettiği; fabrikaların, limanların ve madenlerin Amerikalı ve Kanadalı şirketlere peşkeş çekildiği, dağlarımızın, nehirlerimizin ve kıyılarımızın yağmalandığı bir ortamda, bizler kamuculuğu ön plana çıkararak, halkın yanında olduğumuzu göstermeliyiz. Çünkü, “Türkiye bir şirket gibi yönetilmeli” diyenler, bugün amacına ulaşmış ve bu ülkeyi şirkete dönüştürmüştür. Halkımız bu iktidarın gözünde yurttaş değil müşteridir. Aktif olarak çalışmayan herkes bugünün Türkiye’sinde yük sayılmaktadır. Onun için Türkiye, emekli olan ama emekli kalamayan insanların ülkesi. Emeklilerin yüzde 67’si, ya bir işte çalışıyor, ya da bir iş arıyor. Çocuklarımız MESEM eliyle okullarından koparılıp çalıştırılıyor. 75 yaşında inşaatta can veren insanlarımızın vebali, 14 yaşında atölyelerde can veren çocuklarımızın vebali işte bu düzenin boynunadır. Eğitim ve sağlık ticaretin konusu olmuştur. Yenidoğan çetelerinden- MR çetesine, türlü iğrençliklerin yaşanması bu sebeptendir. İktidara geldikleri ilk sene, “eğitimi tümüyle özelleştirmek istiyoruz” diyenler eğitimi bitirmiştir. Bugün eğitimin müfredatını gerici tarikatlar, eğitimin süresini sermaye sınıfı belirliyor. Laik ve bilimsel eğitim tasfiye edilirken, zorunlu eğitimin süresi, sermayenin çıkarı için kısaltılmak isteniyor. Bugün 15 yaşındaki çocuklarımızı okuldan koparıp patronlara ucuz işgücü yapmanın hesabı içindeler. Ancak; Çocukların değil patronların geleceğini düşünen, yoksul çocukların geleceğini, zenginlerin geleceğine tercih eden bu sistemin bakanı, her fırsatta partimize saldırıyor. Biz diyoruz ki, sahte diplomalı kişilerin öğretmen olarak atandığı bu düzende, atanamadığı için ailesinin yüzüne bakamayan, yaşadığı gecekonduda intihar ettiğinde, cebinden 6 lira çıkan Coğrafya Öğretmeni İbrahim'in ahını yerde bırakırsak bize yazıklar olsun. Yemin olsun bu sistemi de, bu sistemin bakanını da, ilk seçimde göndereceğiz ve Hasan Ali Yücel’in koltuğuna Cumhuriyet Halk Partili bir bakan oturtacağız. Eğitimi laikleştirip, fırsat eşitliğini yeniden büyüteceğiz! Parsel parsel satanları, mafyaları, çeteleri, holding haline gelmiş gerici tarikatları, dağımızı taşımızı suyumuzu madenlerimizi çalanları, Kanadalısını Amerikalısını, çerini, çöpünü bu memleketin bağrından söküp atacağız! Emperyalizm Filistin’de soykırım yaparken, meşruiyeti halktan değil Amerika’dan alanlar gidecek, ve bizler, insan onuruna yakışır, tam bağımsız bir ülkeyi hep birlikte kuracağız. TÜRKİYE’Yİ KARANLIKTAN KURTARMAK HEPİMİZİN SORUMLULUĞU Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. İçinden geçtiğimiz bu süreç, aydınlık bir Türkiye’nin doğum sancılarıdır. Ancak bugün her zamankinden daha fazla birliğe ihtiyacımız var. Çünkü Türkiye’yi içerisinde bulunduğu karanlıktan çıkarmak hepimizin ortak sorumluluğu. İşte Bursa örgütü bunun bilincindedir. İnanın bugün Bursa örgütü olarak, birlik ve beraberlik dersi veriyoruz! Çünkü biliyoruz ki, Ulu Önder’in dediği gibi, “Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener”. Eminim ki bizler, yani Bursa örgütünün her bir üyesi, tıpkı yerel seçimlerdeki gibi, yoldaşının eksiğini bulmak yerine eksiğini kapatan, yoldaşı yere düştüğünde onu tutup kaldıran, yoldaşının soluğunu kesmek yerine onun soluğunu rüzgar eden dayanışmacı bir ruhla, ülkemizin beklediği ve hak ettiği büyük değişimi hep birlikte gerçekleştireceğiz. Buradan açıkça söylüyorum: bugün Cumhuriyet Halk Partisi Bursa örgütü, Türkiye’nin en diri, en cesur, en kararlı il örgütlerinden biridir. Kardeşlerim bakın, Bu güne kadar inanmadığım hiçbir şeyi sizlere söylemedim. Hatırlayın, bir önceki il başkanlığı seçimlerinde; partinin genel seçimlerden yenilgiyle çıktığı, insanların sandığa küstüğü, umudunu yitirme noktasına geldiği ve partiyle olan bağının zayıfladığı bir ortamda il başkanlığına aday olmuş ve bu ortama inat, 77 yerel seçimini işaret ederek, ben 47 yıl sonra Bursa’yı kazanmak için adayım demiştim. Çünkü bu örgütün birlik içinde olunca neleri başarabileceğini biliyordum. Bize gülenler, hayal kuruyorsun diyenler, Bırakın büyükşehiri, Nilüfer dışında hiçbir yeri kazanamazsınız diyenler oldu. Ama bir gün bile sizlerden, yoldaşlarımdan, bu yürekli örgütten şüphe etmedim. Hep birlikte inandık ve hep birlikte verdiğimiz kararlı mücadelenin sonunda Bursa örgütü olarak, çok partili siyasi hayata geçtikten sonraki en büyük başarımızı elde ettik. Bugün büyükşehirde elde ettiğimiz tarihi başarının yanında, Osmangazi’yi, Nilüfer’i, Mudanya’yı, Gemlik’i, Mustafakemalpaşa’yı Harmancık’ı… Bursa’da nüfusun büyük bölümü Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Bizler, tarihin en zorlu döneminde belediye başkanlığı yapan tüm belediye başkanlarımızla gurur duyuyoruz, onur duyuyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, bugün hem sahil ilçelerinde, hem dağ ilçelerinde, hem şehrin merkezinde, hem de ovalarında ve köylerindedir. Ancak Bugün daha büyük bir hedefi ortaya koymak için buradayım. Değerli yoldaşlarım. Ben bugün size bir söz daha vermek için karşınızdayım. Hepinize söz veriyorum! Önümüzdeki ilk genel seçimde 1946 yılından beri yapılmayanı yapıp, hep birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi’ni genel seçimlerde Bursa'da 1. Parti yapacağız! Bursa tarihinde görülmemiş sayıda milletvekili çıkaracağız! Altıokluşanlı bayrağı bu kentin caddelerinde dalgalandıracağız. İktidar yürüyüşümüze, Bursa’dan en güçlü desteği verip, Genel Başkanımız Özgür Özel öncülüğünde, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini, Türkiye’de birinci parti yapacağız! Ve Çankaya’ya Ekrem İmamoğlu’nu getireceğiz! Hepinize söz veriyorum! Bu örgüt parti tarihine geçecek. Selam olsun Silivri Zindanlarına. Selam olsun Ekrem İmamoğlu’na. Selam olsun aydınlık yarınlarımıza. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk. Herkesi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.” NAMUSLULAR NAMUSSUZLARDAN DAHA CESUR Kongreye katılım sağlayan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır iktidara sert sözlerle yüklendi. Başarır, “Belediye başkanlarını sorguluyor. Sonra diyorlarki Can Holding'e de biz operasyon yapalım. Belediye başkanlarına delil olmadan darbe yapıyoruz. Kim bu Can Medya? Habertürk'ü aldı sormadın. Bilgi Üniversitesi'ni aldı sormadın işler karıştı. Sen Can Holding'e ceza davası değil, ortaklığın giderilmesi davası açıyorsun. Çünkü o senin paranı yiyor senin paranı çaldı. Bu yüzden bu ülkede yasamayı yürütmeyi yargıyı tekrar inşa edeceğiz. Başkanımız çok güzel bir söz verdi. İl kongresinde demişti. Bursayı alacağı. Aldık mı? Aldık. Tutuklansak da, gaz de yesek çatlasalar da patlasalar da aldık. İlk seçimde Türkiye’nin Cumhurbaşkanı şu an Silivri’de. Biz kazanacağız. Yeni bir düzen kuracağız. Bu siyasi mücadele ezelden beri ezen ve ezilenlerin, namuslulularla namussuzların mücadelesi. Ama artık herkes şunu bilsin. Bu ülkede namuslular namussuzlardan daha cesurlar.” dedi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Mustafa Bozbey ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti: "Cumhuriyet Halk Partisi içinde farklı sesler farkı fikirler yaşamaktadır. Buna rağmen, günün sonunda tek bir hedef vardır: Halkın iktidarını gerçekleştirmek. Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidar bir partiyiz. Bu yolda ilerlemeye devam ediyoruz. Demokrasiye inancımızdan dolayı, parti içi demokrasiyi ve ülkedeki demokrasiyi yerleştirmek için çaba sarf ediyoruz. Tarih yine bize 1923'te kurtuluşu ve saygılı bir cumhuriyetin inşasını hatırlatıyor. 1940, İkinci Dünya Savaşı döneminde ülkemizde ikinci genel başkanımız bu görevi yerine getirmiştir. Yine 1950'de, çok farklı bir demokrasiye ülkemizi taşımıştır. Cumhuriyet Halk Partisi'ni demokrasi olarak inanıyorum. Cumhuriyetin geleneğine olan inancım tamdır. 1980'den sonra, 12 Eylül dönemi yine karşısında Cumhuriyet Halk Partisi durmuştur. 1990'lar boyunca insan haklarını savunduk ve cumhuriyetin kazanımlarını korumak için büyük bir çaba sarf ettik. 2000'lere geldiğimizde, karşılaştığımız zorluklar ve insanların talepleri, ülkemize demokrasi ve adaleti getirme sorumluluğumuzu artırdı. Tarihin bize yüklediği bu görevden kaçmamız mümkün değil. Onun için Cumhuriyet Halk Partililere bu konuyu çok iyi anlatmalıyız. Sorumluluğumuz çok büyüktür; gelecek nesillere, gençlerimize ve çocuklarımıza karşı kadınlara karşı sorumluluğumuz da büyüktür. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin birinci partisi olarak bu görevleri üstlenmeye hazırdır. Bu nedenle, iktidar yolu bize meşakkatli olacaktır. Biliyoruz ki, her şeyi hazırız. 2023'te gerçekleştirdiğimiz değişim kurultayının ardından gelen 31 Mart yerel seçimleri bize şunu göstermiştir: Cumhuriyet Halk Partisi değişirse, Türkiye değişecektir. Bu sözümüzü, halkla karşılık bulmuşuzdur ve Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi'ni birinci parti yapacağız. Yarın su ile ilgili gerçekleri açıklayacağım. Bizler Bursalılara şeffaf ve adil bir yönetim söz verdik. Bu sözü uyguladıkça uygulamaya devam edeceğiz. Biz vatandaşın doğru bilgi sahibi olmasından yanayız. Yalanla iftira ile şantajın karşısındayız. Türkiyenin çoklu krizlerle sarsıldığı bir dönemde halkımız bursada yönetimi bize verdi. Halkınız büyük bir ekonomik buhranla karşı karşıya. Bursa’da inanılmaz bir derecede işsizlik arttı. Gençlerimiz gelecekten umutsuz. Ailelerimiz ise yorgun. Siyasi gerilim hayatın her alanına sirayet etmiş duru da. Biz bu koşullarda halkçı belediyecilik anlatılını savunmak için görece geldik. Geçmiş dönem yönetimin bıraktığı ağır borç yüküne rağmen biz hiçbir bahaneye sığınmadan kentimizi yönetiyoruz. Bizler bilimin ışığı da çözümler üretiyoruz. Bizler her alanda bir çok projeyi yönetiyoruz yönetmeye devam ediyoruz. Bunca yıldır bu kentte sorunların çözümüne yönelik hiçbir yapılmadı. Eğer yapılsaydı Bursa bugün susuzluk sorunlarını konuşmazdı. Bursada önceki yönetimler bursanın sorunlarını hiç umursamadılar hiç kulak asmadılar. Bu sorunlar 20-25 yıldır konuşuluyor. Meteoroloji biz 2050 yılındaki sıcaklığa 2025 yılında eriştik. Bilim insanları bunları konuştu. Niye dikkate alınmadı niye projeler yapılması. Uzun yıllardır geliyorum diyen kuraklığa ve diğer sorunlara hiçbir çözüm yolu belirlememişler. Arıtma tesisi özlüce köyüne 250 metre mesafesi var. Benim köyümün özlücenin kanalizasyonu hala ayvalıdereye akıyor. Yazıklar olsun. Bunlar gibi yüzlercesi var. Neyi konuşuyorlar. Neyle bizi suçluyorlar. Bunlara hakları yok. Sosyal medya hesaplarına bakın Nilüfer çayı temiz akacak. 155 kaçak deşarj tespit ettik. Daha da vardı. Biz soruyoruz. Bunları neden araştırmadımız yıllarca. Sizin neyi yönettiğinizden beri haberiniz yok. Bursada artık bursanın sorunlarını dert edinen bir yönetim var. Bilimin ışığında bursanın bursalıların sorunlarını çözüyoruz çözmeye devam diyoruz. Bu şehrin insanı yorgunluğa ve umutsuzluğa teslim olmaz. Bursanın potansiyelini tüketen eski yönetime rağmen biz potansiyele destek veren bir yönetim tapıyoruz. Bizler her kuruşun hesabını vererek çalışıyoruz. Bizim anlayışımızda belediyecilik insana dokunmak insanın dersini dert edinmektir. Biz bazıların karalama operasyonu gayet iyi biliyoruz. İftira ve şantajla güç kazanmaya çalışanlar hukuk önünde hesap verecektir. Bizim işimiz hizmet onların işi karalamaktır. Halkımızın desteği ve adaletin gücü ile bu oyunları bozacağız. İftiralara asla pabuç bırakmayacağız. Belediyelerimizi resmi sosyal kanallarını takip edin. Doğrulanmamış iddialar ile karşılaştığınız resmi açıklamaları bekleyin. Karalama kampanyalarının en büyük panzehiri dikkatli olmalıyız. Atatürk’ün Bursa nutkunda dile getirdiği o kararlılık hala bu şehrin sokaklarında yankılanmaktadır. İşte bugün gençlerin, kadınların ve emekçilerin doldurduğu bu salondayız. Bize düşen yapılacak olan ilk seçimde CHP’yi iktidar yapmaktır. Her alanda olmak yapacaklarımızı ve yaptıklarımızı anlat aktır. Bizim davamız makam değil, adalet, hürriyet ve cumhuriyet davasıdır. Birlik olmadan dirlik olmaz. Biz bu salonda birliğimizi ve kardeşliğimizi büyütmek ve bunu tüm Türkiye’ye göstermek için varız. Bugün Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan şey umuttur. İnsalarımız umutsuzsa onların yüreğine ışık düşürmek bizim görevimiz. O umudu yeniden ayağa kaldırmak bizim sorumluluğumuzdur. Halk isterse her şey değişir. Genel başkanımız Özgür Özel’in önceliğinde biz bu ülkeyi halkın umudu ile kazanacağız. Cumhuriyet Halk Partisi halkın sesi emeğin ve özgürlüğün bayrağıdır. O bayrağı Özgür Özel’in kararlılığı ile Ekrem İmamoğlu’nun cesareti ve teşkilatımızın azmi ile tekrardan dalgalandıracağız" diye konuştu.

Bursa su krizi: Barajlarda sadece 84 günlük su kaldı Haber

Bursa su krizi: Barajlarda sadece 84 günlük su kaldı

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, son 48 saat içerisinde yaptığı açıklamada kentin barajlarında yalnızca 84 günlük içme suyu bulunduğunu belirterek, Bursa su krizi yaşandığına dikkat çekti. Başkan Bozbey, özellikle sıcaklıkların artması ve buharlaşmanın yükselmesiyle birlikte vatandaşları su kullanımında daha tutumlu olmaya çağırdı. Mustafa Bozbey, BUSKİ’nin her ay 150–200 milyon TL’lik giderle Çınarcık suyunu Dobruca tesislerine aktarmaya çalıştığını dile getirerek, BUSKİ borcunun döviz kaynaklı olarak sadece son bir yılda 4,5 milyar TL arttığını ifade etti . Kentin karşı karşıya olduğu tasarrufun önemine vurgu yapan Mustafa Bozbey, “Bursa’da su tasarrufu zamanı diyorum. Çeşmelerimizi açık bırakmayalım; bahçelerimizi içme suyuyla sulamayalım” ifadelerini kullandı . Bursa su krizi için alınması gereken önlemler Başkan Mustafa Bozbey, yerel yönetim ve meclis üyelerine de seslenerek, kurumun sürdürülebilir finansmanı ve altyapı harcamalarının sağlanması için destek istedi. Ayrıca, açılan kuyuların yanı sıra bir yandan da Çınarcık suyunu kullanmak için yapılan 150 milyon TL’lik transfer çalışmasının sürdüğünü belirtti . Bu kapsamlı planlamanın su kıtlığının etkilerini azaltmayı hedeflediği ifade edildi. Barajlardaki su seviyesinin kritik eşiğe inmesinin ardından, Mustafa Bozbey BUSKİ’ye “ödeyebilir yapıda” işletme modeline geçme çağrısı yaptı. Bu duruma finansal yapının dayanıklı hale getirilmesinin zorunluluk olduğu vurgulandı. Başkan Bozbey, halktan tasarruflu kullanım sağlayarak, mevcut su kaynağını uzatmalarını istedi. Ayrıca Mustafa Bozbey, sıcak havada buharlaşmanın ciddi düzeye çıktığını belirterek, barajlarda kayıp su miktarının hızla arttığını, bypass sistemlerinin devreye girmesiyle bir rahatlama sağlanacağını söyledi . Ancak o güne kadar vatandaşın bireysel olarak da su kullanımını kontrol altına alması gerektiğini sözlerine ekledi. Uzmanlar, Bursa su krizinde uzun vadeli çözüm olarak altyapı iyileştirmeleri, kayıp-kaçak yönetimi, yağmur suyu toplama sistemleri ve suyun geri kullanımına yönelik projelerin hızla devreye alınmasını öneriyor. Bu kapsamlı stratejilerin hem şehirde su kesintilerinin önüne geçmek hem de su kaynaklarını sürdürülebilir şekilde korumak anlamında hayati önem taşıdığı belirtiliyor. BURSA BARAJLARI DOLULUK ORANLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.