© 2025 Newsturk.net – Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede yer alan haber, yazı, fotoğraf, video ve diğer tüm içerikler Newsturk.net’e aittir. İzinsiz kullanılamaz, kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Newsturk.net, doğru, tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı taahhüt eder.
Ziyaretçilerimizin kişisel verileri, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında gizli tutulur ve korunur. Detaylı bilgi için KVKK Aydınlatma Metni, Kullanım Koşulları ve Gizlilik Politikası sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.
📧 İletişim: iletisim@newsturk.net -
Copyright© 2006-2025 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Yunanistan’ın deniz parkı provokasyonu sınırları zorluyor
Yunanistan’ın deniz parkı provokasyonu Türkiye’nin kıta sahanlığı haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle sert tepki topladı.
Yunanistan’ın deniz parkı provokasyonu Ankara’da alarm yarattı
Yunanistan hükümetinin İyon Denizi ve Güney Ege’de yeni “ulusal deniz parkları” ilan etmesi, Türkiye’nin sert tepkisine yol açtı. Yunanistan’ın deniz parkı provokasyonu, çevre koruma kisvesi altında kıta sahanlığı sınırlarını zorlayan tek taraflı bir girişim olarak değerlendirildi.
Miçotakis hükümetinin 2030 Okyanus Koruma Hedefleri doğrultusunda açıkladığı plana göre, iki ayrı bölgede toplam 27 bin 500 kilometrekarelik deniz alanı koruma altına alınacak. Trol balıkçılığı ve sanayi kaynaklı faaliyetlerin yasaklanacağı bu alanların, Türkiye’nin hak iddia ettiği bölgelerle örtüşmesi Ankara’yı harekete geçirdi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Bu tür tek taraflı tasarruflar, uluslararası hukuka aykırıdır ve iyi niyetli çevrecilik değil, stratejik oldubitti arayışıdır” ifadelerine yer verildi. Türkiye ayrıca bu alanlarda diplomatik ve hukuki girişimlerini başlatacağını duyurdu.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, parkların korunmasında donanma devriyelerinin görev alacağını bildirdi. Bu açıklama, provokasyon algısını pekiştirirken, bölgedeki tansiyonu da yükseltti. Ankara, bu adımın sadece çevre politikası değil, aynı zamanda deniz yetki alanları üzerinden yeni bir alan genişletme girişimi olduğunu vurguladı.
Uzmanlar, çevre hassasiyetlerinin diplomatik iş birliği içinde yürütülmesi gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, Doğu Akdeniz’deki mevcut denge daha da bozulabilir. Türkiye, kendi çevresel programlarını uluslararası hukuk çerçevesinde sürdürürken, egemenlik haklarından da taviz vermeyeceğini bildiriyor.
Aylar öncesinden bu hamlenin yapılacağı herkes tarafından bilinirken, bugüne kadar bunun için neden önlem alınmadığı merak konusu oldu ???
En Çok Okunan Haberler