>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yunanistan

NEWSTURK - Yunanistan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yunanistan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Prof.Dr. Ümit Özdağ'dan Basın Açıklaması. Sert Mesajlar Haber

Prof.Dr. Ümit Özdağ'dan Basın Açıklaması. Sert Mesajlar

Zafer Partisi Genel Merkezi'nde düzenlenen haftalık toplantıda konuşan Prof. Dr. Ümit Özdağ, ülke gündemine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Ümit Özdağ basın açıklaması kapsamında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluş yıl dönümünden toplumsal asayiş olaylarına, anayasa tartışmalarından terörle mücadele stratejilerine kadar geniş bir yelpazede eleştirilerini dile getirdi. Özdağ, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu "güvenlik ve asayişin kalmadığı bir dönem" olarak nitelendirirken, hükümetin dış politika hamlelerini de sert bir dille eleştirdi. ​Kıbrıs'ta "İki Devletli Çözüm" Israrı ve Mavi Vatan Uyarısı ​Toplantının ilk gündem maddesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) 42. kuruluş yıl dönümüydü. Özdağ, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık mücadelesini ve kurucu liderler Dr. Fazıl Küçük ile Rauf Denktaş'ı anarak başladığı konuşmasında, adadaki siyasi çözüm süreçlerine değindi. Raporların ortak görüşü, Özdağ'ın federasyon temelli çözüm önerilerini kesin bir dille reddettiğini ve "tek yolun iki ayrı bağımsız devlet" olduğunu vurguladığını gösteriyor. ​Özdağ, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) silahlanma faaliyetlerine ve bölgedeki askeri hareketliliğe dikkat çekti. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Rum kesimine yönelik silah ambargosunu kaldırması ve İsrail ile yapılan askeri tatbikatların Türkiye için bir tehdit unsuru olduğunu belirtti. Açıklamada, Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki adalar üzerindeki egemenlik iddialarına karşı hükümetin sessiz kaldığı savunulurken, "Mavi Vatan'ın unutulduğu" eleştirisi öne çıktı. ​Toplumsal Travmalar: İstanbul ve Şanlıurfa'daki Ölümler ​Basın toplantısının en dikkat çeken bölümlerinden biri, son günlerde Türkiye'yi sarsan iki ayrı trajediye ayrıldı. Özdağ, İstanbul'da yaşanan ve "Böcek ailesi" olarak bilinen dört kişilik bir ailenin şüpheli ölümüne değindi. İstanbul Fatih'te meydana gelen olayda, anne, baba ve iki çocuğun hayatını kaybetmesi, kamuoyunda derin bir üzüntü yaratmıştı. Adli Tıp Kurumu raporlarına da yansıyan olayda, kimyasal zehirlenme şüpheleri üzerinde durulurken, Özdağ bu durumu ekonomik ve sosyal çöküşün bir yansıması olarak değerlendirdi. ​Bir diğer vahim olay ise Şanlıurfa'da yaşandı. Bir marangoz atölyesinde çalışan 15 yaşındaki çırak Muhammed Kendirci'nin, ustası tarafından maruz kaldığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesi, toplantıda "toplumsal vicdanın kanadığı" bir örnek olarak sunuldu. Basına yansıyan bilgilere göre, çocuğun kompresörle hava verilerek işkenceye uğraması ve hastanede yaşamını yitirmesi, çocuk işçiliği ve şiddet sarmalı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Özdağ, bu olayları "Türkiye'de artık güven ve asayişin kalmadığının kanıtı" olarak sundu. ​"Yeni Süreç" ve Anayasa Tartışmalarına Sert Tepki ​Ümit Özdağ basın açıklamasının siyasi ayağında ise, son dönemde alevlenen "yeni çözüm süreci" ve anayasa değişikliği tartışmaları vardı. Özdağ, iktidar kanadından ve MHP lideri Devlet Bahçeli'den gelen, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın mecliste konuşma yapmasına yönelik çağrıları "tarihi bir hata" olarak nitelendirdi. Özdağ, bu tür girişimlerin "devletin terör örgütü karşısında diz çökmesi" anlamına geleceğini savundu. ​Özdağ, mecliste kurulması planlanan komisyonlara üye verecek milletvekillerine de seslendi. NewsTurk tarafından takip edilen süreçte, Özdağ'ın "Tarihe teröristin ayağına giden vekil olarak geçmeyin" çağrısı, siyasi kulislerde yankı uyandırdı. Ayrıca, hükümetin "İkinci Cumhuriyet" veya "Yeni Devlet" adı altında anayasal düzeni değiştirmeyi hedeflediğini iddia eden Özdağ, Zafer Partisi'nin bu süreçte üniter devlet yapısını ve anayasanın ilk dört maddesini savunmaya devam edeceğini belirtti. ​Bölgesel Tehditler ve "Teröristan" İddiası ​Konuşmanın dış politika bölümünde, Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki gelişmeler ele alındı. Özdağ, bölgede bir "Teröristan" kurulmaya çalışıldığını ve bunun Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit ettiğini öne sürdü. ABD ve İsrail'in bölgedeki stratejik hamlelerinin, Türkiye'nin güney sınırlarında fiili bir durum yarattığını belirten Özdağ, hükümetin bu gelişmelere karşı daha kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade etti. Golan Tepeleri örneğini vererek sınır güvenliğindeki zafiyetlere dikkat çekti. ​Zafer Partisi lideri, konuşmasını Türk milletine birlik çağrısı yaparak sonlandırdı. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasi krizden çıkışın ancak ulusal egemenliğe sahip çıkılarak mümkün olacağını vurguladı.

Eurofighter Krizi: Yunanistan Veto Tehdidi Haber

Eurofighter Krizi: Yunanistan Veto Tehdidi

Eurofighter Krizi, Türkiye'nin Eurofighter savaş uçağı tedarikine yönelik atılan adımlar sonrası Yunanistan'ın sert tepkisine neden oldu. Atina, Türkiye'nin potansiyel askeri güçlenmesini "varoluşsal bir tehdit" olarak değerlendiriyor ve Ankara'nın Avrupa Birliği savunma fonlarına erişimini engellemek için tüm diplomatik araçları kullanma yoluna gidiyor. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Türkiye'nin Ege'deki "savaş tehditlerini" sürdürmesi halinde bu fonlara erişimine izin vermeyeceklerini açıkça belirtti. Miçotakis, Yunanistan'ın karasularını genişletme ve "deniz parkları" oluşturma planlarına Türkiye'nin "savaş nedeni" demesini de en sert dille eleştirdi. Türkiye'nin 12 mil planına ve deniz parkları inisiyatiflerine karşı çıkan Atina, bu konuların Yunanistan'ın egemenlik hakları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Türkiye'nin 40 adet Eurofighter savaş uçağı edinme olasılığı, Yunanistan'ın hava üstünlüğünü kaybetme endişesini körüklüyor. Yunanistan için bu durum, Ege'deki askeri dengenin bozulması anlamına geliyor ve bu senaryo Atina'nın en çok çekindiği gelişmelerden biri. Eurofighter Krizi ve Yunanistan'ın Tepkisi Yunanistan, Türkiye'nin Avrupa Savunma Endüstrisi programına katılımının tüm üye ülkelerin oy birliğini gerektirdiğini vurgulayarak, bu programdan yararlanmasını veto edebileceğini duyurdu. Türkiye, AB üyesi olmamasına rağmen 150 milyar avroluk SAFE güvenlik programına üçüncü bir ülke olarak katılım sağlayabiliyor. NATO üyesi olan Türkiye'nin bu program kapsamında silah satın alması ve ortak projelere iştirak edebilmesi için tüm üyelerden onay alması gerekiyor. Ancak Yunanistan, bu onayı vermeyeceğini net bir şekilde ifade ediyor. Miçotakis, Yunanistan'ın karasularını genişletme önünde durulduğu sürece Türkiye'nin bu programlara katılımını veto edeceklerinin garantisini veriyor. Almanya'nın geçtiğimiz Çarşamba günü Türkiye'ye Eurofighter savaş uçağı satışına onay vermesinin ardından İstanbul'da taraflar arasında ön anlaşma imzalandı. Uçakların üretimi İngiltere tarafından üstlenilecek ve anlaşmanın tamamlanması için Almanya, İtalya ve İspanya'nın da onayı gerekiyor. Miçotakis, doğrudan bu satışı engellemenin mümkün olmadığını kabul etmekle birlikte, uçakların kullanımı ve destek şartlarına dair koşullar getirilmesi konusunda müttefikleriyle bilgi paylaşımında bulunacaklarını dile getirdi. Miçotakis, "Türkiye büyük bir ülke. Güçlü bir savunma sanayisine sahip. Bu tarz satışları engellemenin mümkün olduğunu düşünen varsa büyük bir yanılgı içindedir. Ama müttefiklerimize bu teslimatın nasıl yapılacağı ve hangi koşullara bağlanacağı konusunda bilgi verebiliriz" açıklamasını yaptı. Bu durum, iki ülke arasındaki Ege ve Doğu Akdeniz'deki gerilimi daha da artırma potansiyeli taşıyor.

AB, Sınır Güvenliği İçin Biyometrik Takip Başlatıyor Haber

AB, Sınır Güvenliği İçin Biyometrik Takip Başlatıyor

Yunanistan, Biyometrik Sınır Sistemine Geçiyor: Yeni Dönem Ekim 2025'te Başlayabilir Avrupa Birliği, dış sınırlarını daha sıkı kontrol altına almak amacıyla yeni bir dijital sistemin hazırlıklarını sürdürüyor. Yunanistan’ın da uygulamaya hazırlandığı bu sistem, AB vatandaşı olmayanların Avrupa’ya giriş ve çıkışlarında biyometrik verilerin kullanılmasını öngörüyor. Uygulama Tarihi Netleşmek Üzere Yunan basınında yer alan bilgilere göre, uzun süredir ertelenen "Giriş/Çıkış Sistemi" (EES) için hedef tarih Ekim 2025. Ancak sistemin kesin olarak ne zaman devreye gireceği ilerleyen süreçte resmi olarak ilan edilecek. Parmak İzi ve Yüz Taraması Zorunlu Olacak Yeni sistemle birlikte pasaportlara fiziksel damga basma uygulaması sona erecek. Onun yerine, seyahat eden kişilerin parmak izi ve yüz taraması gibi biyometrik verileri alınacak. Bu bilgiler hem giriş hem de çıkış anında kaydedilecek. Özellikle İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ardından, İngiliz vatandaşları da artık "üçüncü ülke" statüsünde değerlendirilecek ve bu uygulamadan etkilenecek. Toplanan veriler 3 yıl boyunca sistemde saklanacak ve aynı yolcunun sonraki ziyaretlerinde işlemlerin daha hızlı yapılmasını sağlayacak. AB'den Güvenlik Vurgusu Avrupa Birliği, bu sistemin sınır güvenliğini artıracağını, ülkede yasal süresinden fazla kalanların tespitini kolaylaştıracağını ve genel anlamda sınır kontrollerini modernize edeceğini ifade ediyor. 29 Avrupa ülkesinin yer aldığı ve 400 milyondan fazla kişinin serbest dolaşımına imkân tanıyan Schengen bölgesi, AB vatandaşları için büyük bir kolaylık sunuyor. Ancak AB dışındaki ülkelerden gelen ziyaretçiler için güvenliğin ön planda tutulması gerektiği vurgulanıyor. EES’in devreye girmesiyle birlikte, AB sınırlarına yapılan girişlerin daha kontrollü ve dijital olarak izlenebilir hale gelmesi bekleniyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.