>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Uluslararası Ilişkiler

NEWSTURK - Uluslararası Ilişkiler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uluslararası Ilişkiler haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Diplomasi Trafiği ve Bakan Fidan'ın Açıklamaları Haber

Diplomasi Trafiği ve Bakan Fidan'ın Açıklamaları

Bakan Fidan'ın açıklamaları, Türk dış politikasının güncel önceliklerini ve uluslararası ilişkilerdeki duruşunu bir kez daha ortaya koydu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, son değerlendirmelerinde Irak'tan Suriye'ye, Gazze'den BRICS Zirvesi'ne kadar geniş bir yelpazede kritik mesajlar verdi. Özellikle Irak'ta yeni bir istikrarsızlığa izin verilmeyeceğini ve "Bir 40 yıl daha kaybedecek sabrımız yok" ifadelerini kullanarak Türkiye'nin bölgeye yönelik kararlı tutumunu vurguladı. Fidan, Suriye'deki gelişmelere de değinerek İsrail'in bölgeyi bölme ve istikrarsızlaştırma girişimlerine karşı sert bir duruş sergiledi. Suriye'nin bölünmesinin milli güvenliğe doğrudan tehdit olacağını belirten Fidan, Türkiye'nin buna müdahale edeceğinin altını çizdi. Bu açıklamalar, Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne verdiği önemi ve olası senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu gözler önüne serdi. Bakan Fidan, Dürzileri koruma bahanesiyle yapılan müdahalelerin İsrail'in gerçek niyetini yansıttığını ifade etti. Bakan Fidan'ın Açıklamaları ve Uluslararası Diplomasi BRICS Zirvesi sonrası yaptığı Bakan Fidan açıklamaları ile Türkiye'nin uluslararası sistemdeki reform çabalarına desteğini yineledi. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen katıldığı zirvede Türkiye'nin BRICS'e davet edilen ülkeler arasında yer aldığını kaydetti. Bu durum, Türkiye'nin çok kutuplu dünya düzenine verdiği önemi ve uluslararası platformlardaki etkinliğini bir kez daha gösterdi. Zirvede uluslararası sistemdeki hataların giderilmesi, yapay zeka, iklim değişikliği ve sağlık gibi konuların ele alındığını belirten Fidan, Türkiye'nin bu meselelerde aktif rol oynadığını vurguladı. Gazze'deki insani krize de değinen Fidan, İsrail'in soykırım politikalarını durdurmanın tüm insanlığın ortak görevi haline geldiğini ifade etti. Türkiye olarak Filistinlilerin haklarını siyasi ve hukuki tüm araçları kullanarak savunmaya devam edeceklerini belirtti. Fidan, uluslararası sistemdeki bazı aktörlerin bile İsrail'i desteklemekten geri durduğunu, çünkü "soykırımcı İsrail ile bir arada durmanın artık hiç kimseyi iyi durumda göstermediğini" dile getirdi. Dışişleri Bakanı, İstanbul'da yaşanacak yoğun diplomasi trafiğine de dikkat çekti. Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerin üçüncü turuna ev sahipliği yapılacağını ve tarafların konuşmaya devam etmesinin hedeflendiğini aktardı. Ayrıca, İran ile Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa arasındaki nükleer görüşmelerin de İstanbul'da gerçekleştirileceğini belirterek, İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili meselelerin diplomasi yoluyla çözülmesini hedeflediklerini vurguladı. Fidan'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin bölgedeki barış ve istikrara katkı sağlama arayışının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Fidan, Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerin de önemli olduğunu ve Trump döneminde bu ilişkilerde büyük bir problem yaşanmayacağını düşündüğünü belirtti. Türkiye'nin tehditlere karşı her zaman hazırlıklı olduğunu ve halkın müsterih olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Erdoğan'dan İsrail Gerilimi Hakkında Sert Açıklamalar Haber

Erdoğan'dan İsrail Gerilimi Hakkında Sert Açıklamalar

Erdoğan'dan İsrail Gerilimi Hakkında Sert Açıklamalar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) dönüşünde uçakta gazetecilere yaptığı açıklamalarda, bölgedeki İsrail gerilimi başta olmak üzere birçok önemli konuda değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan'ın İsrail'e yönelik sert ifadeleri, bölgedeki tansiyonun yükseldiğine işaret ederken, uluslararası topluma da önemli mesajlar içerdi. Erdoğan, İsrail'in özellikle Gazze ve Filistin topraklarındaki eylemlerini sert bir dille eleştirdi. "İsrail'in saldırgan politikaları bölgede barışı tehdit ediyor. Bu saldırılar asla kabul edilemez," diyen Erdoğan, Türkiye'nin Filistin halkının haklı davasının yanında durmaya devam edeceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, uluslararası hukukun çiğnendiğini ve insan hakları ihlallerinin görmezden gelinemeyeceğini belirtti. Türkiye'nin bu konuda atılması gereken adımları atmaya hazır olduğunu ifade eden Erdoğan, diplomatik yollarla çözüm arayışlarının devam edeceğinin altını çizdi. Bölgedeki istikrarın sağlanması için İsrail'in provokatif eylemlerden kaçınması gerektiğini dile getirdi. İsrail Gerilimi ve Uluslararası Tepkiler Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in son dönemdeki adımlarının sadece Filistin topraklarında değil, tüm bölgede bir İsrail gerilimi yarattığını belirtti. Özellikle Kudüs'teki hassasiyetlere değinen Erdoğan, Mescid-i Aksa'nın statüsünün korunmasının önemine dikkat çekti. "Kudüs, üç semavi din için de kutsal bir şehirdir. Buradaki her türlü statü değişikliği girişimi büyük sorunlara yol açar," ifadelerini kullandı. Erdoğan, Türkiye'nin bu konudaki kırmızı çizgilerini bir kez daha hatırlatarak, uluslararası camianın da bu duruma daha fazla duyarlılık göstermesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile sürekli temas halinde olduğunu ve Filistin halkının meşru haklarının uluslararası platformlarda savunulmaya devam edeceğini söyledi. Ayrıca, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardımların engellenmesinin kabul edilemez olduğunu dile getirerek, bu konuda uluslararası yardım kuruluşlarının ve Birleşmiş Milletler'in daha etkin rol oynaması çağrısında bulundu. Erdoğan'ın açıklamaları, Türkiye'nin Orta Doğu politikasında Filistin meselesinin merkezi konumunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bölgedeki diğer ülkelerle de istişarelerin sürdürüldüğünü belirten Erdoğan, diyalog ve barışçıl çözümlerin önemine işaret etti.

İran Nükleer Müzakereleri Avrupa Üçlüsüyle İstanbul'da Haber

İran Nükleer Müzakereleri Avrupa Üçlüsüyle İstanbul'da

İstanbul, uluslararası diplomasinin önemli gündem maddelerinden biri olan İran nükleer müzakereleri için yeniden kilit bir rol üstleniyor. İran ile Almanya, Fransa ve İngiltere'den oluşan Avrupa ülkeleri arasında nükleer programla ilgili devam eden görüşmeler, bölgedeki gerilimi düşürme ve uluslararası güvenliği sağlama açısından büyük önem taşıyor. Daha önce 16 Mayıs'ta dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde gerçekleşen toplantıların ardından, taraflar 25 Temmuz Cuma günü yeniden İstanbul'da bir araya geliyor. İran'ı dışişleri bakan yardımcıları Mecid Tahtrevançi ve Kazım Garibabadi'nin temsil ettiği bu görüşmeler, 2015'teki nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarının talebi üzerine gerçekleşiyor. Avrupa ülkeleri, özellikle ABD ile İran arasında devam eden dolaylı müzakerelerin seyrini ve yaptırımların kaldırılması konusunu yakından takip ediyor. Bu görüşmelerin ana gündem maddelerinden biri, İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin seviyesi ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) ile işbirliğinin kapsamı olarak öne çıkıyor. İran Nükleer Müzakereleri ve Bölgesel Dinamikler İran nükleer müzakereleri, sadece nükleer programın kendisiyle sınırlı kalmayıp, bölgesel ve küresel güvenlik dengelerini de doğrudan etkileyen bir süreci ifade ediyor. İran, nükleer çalışmalarının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu ve enerji ihtiyacını karşılamayı hedeflediğini belirtirken, başta ABD ve İsrail olmak üzere bazı ülkeler, İran'ın nükleer silah elde etme potansiyelinden endişe duyuyor. 2015 yılında imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP), İran'ın nükleer programını sınırlamayı ve karşılığında uluslararası yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak ABD'nin bu anlaşmadan tek taraflı çekilmesiyle süreç karmaşık bir hal almıştı. Güncel görüşmelerin odak noktalarından biri de, İran'ın 2015 anlaşmasında belirlenen yüzde 3,6 seviyesinin çok üzerinde olan yüzde 60 oranındaki uranyum zenginleştirme faaliyetleri. Nükleer silah yapımı için yüzde 90 zenginleştirilmiş uranyuma ihtiyaç duyulması, uluslararası toplumun endişelerini artırıyor. Avrupa ülkeleri, İran'ın nükleer programıyla ilgili bir çözüm üretilememesi halinde, anlaşmada yer alan ve Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek "tetik mekanizması"nın (snapback) süresinin 18 Ekim'de sona erecek olmasından dolayı, bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor. Bu durum, İstanbul'daki görüşmelerin sonucunu daha da kritik hale getiriyor. Tarafların, diplomatik yollarla bir çıkış noktası bulması, bölgedeki istikrarın korunması açısından büyük önem taşıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.