>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk Ceza Kanunu

NEWSTURK - Türk Ceza Kanunu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Ceza Kanunu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Eski  Futbolcu ve İllüzyonist  gözaltında Haber

Eski Futbolcu ve İllüzyonist gözaltında

Borsa Manipülasyonu Operasyonu: Eski Futbolcu ve Ünlü İllüzyonist Gözaltında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı kapsamlı bir soruşturma, Borsa İstanbul (BİST) pay piyasasında işlem gören Avrupa Yatırım Holding A.Ş. hisselerinde iddia edilen manipülatif faaliyetlere odaklanıyor. Soruşturma çerçevesinde, aralarında eski milli futbolcu Gökhan Gönül ve illüzyonist Aref Ghafouri'nin de yer aldığı 12 kişi, “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma” ve “Piyasa Dolandırıcılığı” suçlamalarıyla gözaltına alındı. İstanbul merkezli olup Ankara, Antalya, Samsun ve Kahramanmaraş illerinde eş zamanlı gerçekleştirilen operasyonlar, sermaye piyasalarında meydana gelen yapay fiyat hareketleri ve spekülasyonların önlenmesi konusundaki kararlılığı sergiliyor. Alışılagelmiş piyasa düzenine aykırı bir biçimde gerçekleşen işlem hacmi ve hisse fiyatlarındaki ani değişikliklerin, özellikle küçük yatırımcıları mağdur ettiği belirlendi. Bu müdahale, piyasa güvenliğini sağlama amacını taşırken, borsa manipülasyonuna ilişkin gözaltı detayları daha da genişletiliyor. Soruşturmada Hedeflenen Avrupa Yatırım Holding Hisseleri Ana odak, BİST’te işlem gören Avrupa Yatırım Holding A.Ş. hisselerindeki olağandışı aktiviteler üzerine kurulmuştur. Bağımsız haber kaynaklarının teyit ettiği bilgilere göre, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) raporlarına dayanarak teknik ve fiziki izlemeler gerçekleştirdi. Yapılan değerlendirmeler, hisse fiyatlarında yapay yükselişler yaparak küçük yatırımcıları yanıltan toplam 25 kişinin manipülatif girişimlerde bulunduğunu ortaya çıkardı. Bu saptamaların ardından, 25 şahıs hakkında soruşturma başlatıldı. Bu tarz piyasa dolandırıcılıkları, sermaye piyasalarının şeffaflığı ve güvenilirliği için ciddi bir tehlike arz etmektedir. Gözaltına Alınanların Ünlü İsimler ve Soruşturma Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan 12 kişi arasında spor dünyasından tanınan eski futbolcu Gökhan Gönül ve illüzyonist Aref Ghafouri'nin bulunması, olayın kamuoyunda geniş yankı bulmasına neden oldu. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasına göre, bu 12 kişiye ek olarak, soruşturmayla bağlantılı olarak öncesinde 7 kişinin tutuklu olduğu ve 6 kişi hakkında yakalama ve arama çalışmalarının sürdüğü bildirildi. Suçlamalar, piyasalarda yasadışı kazanç elde etme amacı taşıyan "Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma" ve "Bilgi Tabanlı Piyasa Dolandırıcılığı" etrafında toplanıyor. Raporlar, Sermaye Piyasası Kurulu’nun daha önce de bu tür manipülatif işlemlere karşı yasaklar getirip suç duyurusunda bulunduğunu gösteriyor. Bu gerçek, Borsa manipülasyonu operasyonlarının, bir süredir devam eden soruşturmaların sonucu olduğunu ortaya koyuyor. Hukuki Süreç ve Yargılama Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki sorguları sürmektedir. "Piyasa dolandırıcılığı" ve "suç örgütü kurma" gibi ağır suçlamalarla yürütülen bu soruşturmalar, Türk Ceza Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca ciddi yaptırımlarla yüzleşebilir. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında şüphelilerin eylemleri ve örgüt içindeki rolleri daha da netleşecektir. Hukuki süreç, özellikle Borsa İstanbul’un güvenilirliği ve küçük yatırımcıyı koruma adına büyük önem taşımaktadır. Olayla ilgili tüm dijital doküman ve içeriklere el konarak incelemeler devam etmektedir.

Zafer Partisi’nden Orhangazi'de Kadına Şiddet Konferansı Haber

Zafer Partisi’nden Orhangazi'de Kadına Şiddet Konferansı

Orhangazi'de Kadına Şiddet Konferansı ile Toplumsal Farkındalık Hedefleniyor ​Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Bursa'nın Orhangazi ilçesinde önemli bir buluşma gerçekleştiriliyor. Zafer Partisi Orhangazi İlçe Başkanlığı tarafından organize edilen Orhangazi Kadına Şiddet Konferansı, konunun uzmanlarını ve ilçe halkını bir araya getirerek şiddetin çok boyutlu yapısını irdelemeyi amaçlıyor. ​Toplumsal bir yara haline gelen ve küresel ölçekte mücadele gerektiren kadına yönelik şiddet konusu, Orhangazi’de düzenlenecek kapsamlı bir panelle ele alınıyor. Elde edilen bilgilere göre, Zafer Partisi Orhangazi İlçe Başkanlığı'nın ev sahipliğinde gerçekleşecek olan bu organizasyon, şiddet olgusunu sadece bir sonuç olarak değil; psikolojik, hukuki ve toplumsal nedenleriyle birlikte masaya yatırmayı hedefliyor. Organizasyon komitesinden edinilen detaylara göre etkinlik, "Kadınlar İnsan; Biz İnsanoğluyuz" mottosuyla, halk ozanı Neşet Ertaş'ın derinlikli sözüne atıfta bulunarak şiddete karşı insani bir duruş sergilemeyi amaçlıyor. ​Orhangazi'de Kadına Şiddet Konferansı Kapsamı ve Konuşmacılar ​Gerçekleştirilecek olan Orhangazi Kadına Şiddet Konferansı, alanında uzman isimlerin katılımıyla şiddet olgusuna akademik ve pratik bir bakış açısı getirmeyi planlıyor. Programın içeriği incelendiğinde, konunun sadece mağduriyet üzerinden değil, çözüm önerileri ve hak arama süreçleri üzerinden de tartışılacağı görülüyor. Etkinlikte yer alacak konuşmacıların uzmanlık alanları, panelin çok yönlü yapısını ortaya koyuyor. ​Programın konuşmacı listesinde Psikolojik Danışman Rüveyda Dönmez ve Psikolojik Danışman Miraç Bayer yer alıyor. Uzmanların, şiddetin fail ve mağdur üzerindeki psikolojik etkilerini, şiddet döngüsünün nasıl kırılacağını ve toplumsal travmaların birey üzerindeki yansımalarını aktarması bekleniyor. Psikolojik boyutun yanı sıra konunun hukuki zemini de etkinlikte geniş yer tutacak. Avukat Tuğba Nefin Tunçel, şiddet mağdurlarının yasal hakları, koruma kararları ve Türk Ceza Kanunu kapsamındaki yaptırımlar hakkında katılımcıları bilgilendirecek. Bu üçlü uzman kadrosu, katılımcılara şiddetle mücadelede hem ruhsal hem de yasal donanım sağlamayı hedefliyor. ​Şiddetin Toplumsal ve Psikolojik Boyutları ​Düzenlenen panelin ana eksenini, afişte de belirtildiği üzere kadına yönelik şiddetin toplumsal, psikolojik ve hukuki boyutları oluşturuyor. Uzman raporlarının ortak görüşü, şiddetle mücadelenin sadece cezai yaptırımlarla sınırlı kalamayacağını, bunun yanı sıra köklü bir zihniyet değişimine ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Orhangazi Kadına Şiddet Konferansı, tam da bu noktada toplumsal farkındalığı artırarak önleyici bir rol üstlenmeyi amaçlıyor. ​Psikolojik Danışmanların sunumlarında, şiddetin görünmeyen yüzü olan psikolojik baskı, ekonomik şiddet ve manipülasyon gibi kavramların da irdelenmesi öngörülüyor. Toplumun temel taşı olan ailenin ve bireyin sağlığı açısından, şiddetin erken tespiti ve önlenmesi hayati önem taşıyor. NewsTurk kaynaklarının derlediği bilgilere göre, yerel yönetimlerin ve siyasi parti teşkilatlarının bu tip farkındalık çalışmaları, toplum tabanında bilinç oluşturulması açısından kritik bir değere sahip. ​Etkinlik Takvimi ve Katılım Detayları ​Orhangazi halkının davetli olduğu bu anlamlı organizasyonun detayları netleşti. Vatandaşların yoğun ilgi göstermesi beklenen konferans, 23 Kasım 2025 tarihinde gerçekleştirilecek. Hafta sonuna denk gelen Pazar günü yapılacak olan etkinlik için belirlenen başlama saati ise 19:30 olarak açıklandı. ​Etkinliğe ev sahipliği yapacak mekan, ilçenin önemli kültür sanat noktalarından biri olan Orhangazi Gençlik ve Kültür Merkezi olacak. Merkezi konumu sayesinde ilçe sakinlerinin kolaylıkla ulaşım sağlayabileceği bir lokasyonda düzenlenen panel, "Kadına Şiddete Hayır" sloganıyla tüm vatandaşlara açık olacak. Zafer Partisi Orhangazi İlçe Başkanlığı, yayınladığı görsel materyallerle tüm ilçe halkını bu farkındalık hareketine katılmaya davet etti. ​25 Kasım ve Mücadelenin Önemi ​Bu etkinlik, her yıl küresel çapta anılan "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" kapsamında organize ediliyor. Birleşmiş Milletler tarafından tanınan bu özel gün, dünya genelinde kadınların maruz kaldığı şiddete dikkat çekmek ve çözüm yolları aramak için bir vesile kabul ediliyor. Orhangazi Kadına Şiddet Konferansı da bu evrensel mücadelenin yerel bir ayağı olarak, Orhangazi'de yaşayan vatandaşların bilinçlendirilmesine katkı sunmayı hedefliyor. ​Uzmanların ve hukukçuların bir araya geleceği bu platform, şiddetle mücadelede "sıfır tolerans" anlayışının yerleşmesi için atılan adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.

Silinen whatsapp konuşmaları mahkemede çıkar mı? Haber

Silinen whatsapp konuşmaları mahkemede çıkar mı?

Avukat Ataol Ertuğrul Gürlek, kamuoyunda tartışılan silinen WhatsApp mesajlarının mahkemede delil olarak kullanılabileceğini açıkladı. İSTANBUL (İGFA) - Avukat Ataol Ertuğrul Gürlek, boşanma davalarında önemli delil niteliği taşıyan WhatsApp konuşmalarının silinmiş olsa bile mahkemede gündeme gelebileceğini ifade etti. Dijital çağda WhatsApp ve benzeri mesajlaşma uygulamalarının hayatımızın önemli bir parçası haline geldiğini belirten Gürlek, “Boşanma, alacak ve ceza davalarında bu tür mesajlar sıklıkla kritik deliller olarak kabul edilmektedir. Silinen WhatsApp mesajları mahkemede kullanılır mı? Evet, belli şartlar altında bu mümkün. Türk hukuk sisteminde dijital deliller geleneksel delillerle eşdeğer görülmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu, Medeni Kanun ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında WhatsApp mesajları ve diğer elektronik bilgiler geçerli delil sayılabilir. Bir WhatsApp mesajının mahkemede delil olarak kabul edilmesi için şu şartlar sağlanmalıdır: Mesajlar özgün ve değişmemiş olmalıdır. Ekran görüntüleri tek başına yeterli değildir çünkü bu tür belgeler kolayca değiştirilebilir. Sunulan mesajlar dava ile doğrudan ilgili olmalıdır. Alakasız yazışmalar delil olarak kabul edilmeyecektir. En önemli şart, mesajların hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olmasıdır. İzinsiz bir cihazla iletişime geçmek, şifreyi aşmak veya başkasının özel mesajlarını ele geçirmek hukuka aykırıdır ve bu şekilde elde edilen deliller mahkeme nezdinde reddedilmektedir. Bu tür eylemler, Türk Ceza Kanunu'nun 134. maddesi uyarınca "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçunu oluşturabilir.” dedi. SİLİNEN WHATSAPP KONUŞMALARI GERİ GETİRİLEBİLİR Mİ? Silinen WhatsApp mesajlarının geri getirilebileceğini ifade eden Avukat Ataol Ertuğrul Gürlek, “Ancak bu işlem teknik bilgi gerektirir ve her zaman başarıya ulaşmayabilir. WhatsApp, kullanıcılarına sohbetlerini yedekleme imkanı tanımaktadır. Bu yedeklemeler iki şekilde yapılır: WhatsApp ayarlarından aktif edilen yedekleme, düzenli aralıklarla (günlük, haftalık veya aylık) Google Drive hesabına otomatik olarak yüklenir. Apple cihazlarda ise iCloud servisi benzer biçimde yedekleme sağlar. Bir mesaj silindiği tarihten önce yedeklenmişse, bu yedeklerden geri yüklenebilir. Pratikte WhatsApp'ı silip yeniden kuran biri, ‘eski sohbetleri geri yüklemek istiyor musunuz?’ sorusunu onaylayarak silinmiş mesajları tekrar görebilir. Örnek olarak, boşanma davasında Ayşe, eşinin ihanetini kanıtlamak için bazı mesajları silmiştir. Ancak üç ay öncesine ait yedekler sayesinde, yasal işlemler sırasında bu mesajlar Google Drive'dan geri yüklenebilmiş ve mahkemeye sunulabilmiştir.” ifadelerini kullandı. GÜRLEK’TEN “HAPİS CEZASI ALABİLİRSİNİZ” UYARISI WhatsApp mesajlarının mahkemede delil olarak kabul edilmesi için en önemli şartın, bu mesajların yasal yollarla elde edilmiş olması olduğuna dikkat çeken Gürlek, şunları kaydetti; “Bir kişinin kendi telefonundan aldığı mesajlar (davanın tarafı olduğu yazışmalar), başka bir kişinin rızasıyla paylaştığı mesajlar, ortak kullanılan cihazlardan alınan mesajlar, mahkeme kararıyla bilirkişi tarafından incelenen telefonlardan elde edilen mesajlar, başka birinin telefonuna izinsiz girilerek alınan mesajlar, şifre kırma veya özel yazılım kullanma ile elde edilen mesajlar, tehdit veya şantajla alınan mesajlar, başkasının hesabına izinsiz girilerek alınan mesajlar hukuka aykırı şekillerde elde edilen deliller mahkemede reddedildiği gibi, bu tür davranışlar Türk Ceza Kanunu'nun 134. maddesi gereği özel hayatın gizliliğini ihlal etmektedir ve 1-3 yıl arası hapis cezasını gerektirmektedir.” uyarısında bulundu.

Casusluk Soruşturması Kapsamında Üç İsim Tutuklandı Haber

Casusluk Soruşturması Kapsamında Üç İsim Tutuklandı

​İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen geniş kapsamlı Casusluk Soruşturması kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, danışmanı Necati Özkan ve gazeteci Merdan Yanardağ "siyasal casusluk" suçlamasıyla tutuklandı. Daha önce başka suçlamalarla tutuklu bulunan İmamoğlu ve Özkan, bu yeni suçlamayla sorgulanmak üzere cezaevinden savcılığa getirildi. İfade işlemlerinin ardından üç isim, Türk Ceza Kanunu'nun 328/1. maddesiyle düzenlenen siyasal casusluk suçundan tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi ve Hakimlik sorguları sonucunda tutuklama kararı verildi. Bu durum, siyasi ve hukuki çevrelerde geniş yankı buldu. Casusluk Soruşturması: İddiaların Odağındaki İsimler ve Deliller​ Yürütülen Casusluk Soruşturmasının merkezinde, yabancı ülkelere ajanlık yaptığı belirlenen ve halihazırda tutuklu bulunan Hüseyin Gün isimli bir şüpheli yer alıyor. Birkaç bağımsız haber kaynağında doğrulanan bilgilere göre, Gün'ün dijital materyallerinde gizli askeri bilgiler ve yabancı pasaport fotoğrafları gibi hassas veriler tespit edildi. Başsavcılık açıklamalarında, Gün'ün Necati Özkan ile şifreli yazışmalarında İmamoğlu'nun çıkar amaçlı bir suç örgütünün parçası olduğuna dair iddiaların bulunduğu raporlanmaktadır. Ayrıca, soruşturmanın, İBB'nin "İstanbul Senin" adlı mobil uygulaması üzerinden 4.7 milyon kullanıcının kişisel verileri ile konum bilgilerinin yabancı ülkelere sızdırıldığı iddialarıyla da bağlantılı olduğu öne sürülüyor. Merdan Yanardağ'ın Gözaltı Süreci ve Suçlamalara Yanıtı​ TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ da bu Casusluk Soruşturması kapsamında gözaltına alınan isimlerdendi. Emniyetteki ifade işlemlerinin ardından Yanardağ da tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi ve tutuklandı. Yanardağ'ın sorgu sürecinde, kendisine yöneltilen suçlamaları kesin bir dille reddettiği ve iddiaları "5'inci sınıf bir kumpas" olarak değerlendirdiği raporlandı. TELE1 binasında da eş zamanlı arama yapıldığı ve operasyonun, kanalda canlı yayın sırasında duyurulduğu bilgisi mevcuttur.

ADD’den Numan Kurtulmuş ve Sırrı Sakık hakkında suç duyurusu Haber

ADD’den Numan Kurtulmuş ve Sırrı Sakık hakkında suç duyurusu

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık hakkında ayrı ayrı suç duyurularında bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilen başvurularda, her iki kişiye yönelik ciddi suçlamalar yapıldı ve kamu davası açılması talep edildi. ANKARA (İGFA) - ADD, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un, Dicle Üniversitesi'nin akademik yıl açılışında yaptığı Kürtçe konuşma ve bu konuşmanın TBMM'nin resmi sosyal medya hesaplarında paylaşılması nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, Kurtulmuş'un bu davranışının Anayasa'ya ve Türk Ceza Kanunu'na aykırı olduğunun altı çizilerek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik (TCK 216), görevi kötüye kullanma (TCK 257), Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve devletin kurumlarını aşağılama (TCK 301), Anayasayı ihlal (TCK 309) gibi suçlamalar yöneltildi. ADD, bu konuşmanın sadece bireysel bir açıklama olmadığını, TBMM Başkanlığı sıfatıyla resmi bir üniversite töreninde yapılmasının kamu düzenini tehdit ettiğini ve anayasal ilkelere aykırı olduğunu belirtti. SIRRI SAKIK'A ATATÜRK'E HAKARET VE HALKI KIŞKIRTMA SUÇLAMASI Aynı zamanda Atatürkçü Düşünce Derneği'nin ikinci suç duyurusu, DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık'ın TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadaki sözleri nedeniyle yapıldı. Sakık'ın, "Asıl alçaklık ülkeyi birlikte kurduktan sonra Kürt’ü yok saymaktır" gibi ifadeler kullanmasının, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere devletin kurucu liderlerine ve milletin değerlerine açık hakaret ve tahrik içerdiği ifade edildi. Dernek, Sakık hakkında da halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve Atatürk’e alenen hakaret suçlarından soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması gerektiğini belirtti. Atatürkçü Düşünce Derneği, her iki başvuruda da tüzüğünde tanımlanan kurucu ilkelere bağlı olarak, Atatürk ilke ve devrimlerine karşı yapılan söylem ve eylemlere karşı mücadele etme yükümlülüğünü vurguladı. Dernekten yapılan açıklamada, “Atatürk ve arkadaşlarına yönelik hakaret içeren ifadeler ve devletin resmi dili dışında gerçekleştirilen siyasi gösteriler toplumsal barışı bozmakta ve anayasal düzeni tehdit etmektedir. Cumhuriyet değerlerinin korunması amacıyla bu tür eylemler karşısında sessiz kalmayacağız.” denildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.