>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Teknoloji

NEWSTURK - Teknoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Teknoloji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kızılay'dan hayati ilaçlarda yerli ve milli hamle Haber

Kızılay'dan hayati ilaçlarda yerli ve milli hamle

Türk Kızılay ile Güney Kore merkezli SK Plasma, Türkiye'nin ilk plazma tabanlı ilaç üretim merkezini Ankara’da kurmak amacıyla bir iş birliği anlaşmasına vardı. Bu merkezde immünoglobulin, albümin ve Faktör VIII gibi hayati ilaçların yerli ve güvenilir olarak üretilmesi sağlanacak. ANKARA (İGFA) - Türk Kızılay, Türkiye’nin plazma türevli ilaç bağımlılığını sonlandırmak hedefiyle önemli bir adım attı ve Güney Kore merkezli SK Plasma ile Türkiye’nin ilk plazma bazlı ilaç üretim merkezinin kurulması için iş birliği anlaşması gerçekleştirdi. Anlaşma, Ankara’da düzenlenen Türkiye-Kore Zirvesi sırasında resmen kabul edildi. Projenin ana paydaşları olarak Kızılay Yatırım ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bulunurken, SK Plasma, uluslararası deneyimi ve ileri plazma türevli ilaç üretim teknolojisi ile projeye katkı verecek. Merkez, Ankara’nın Çubuk ilçesinde inşaa edilecek. Türkiye açısından stratejik önem taşıyan bu yatırım, immünoglobulin, albümin ve Faktör VIII gibi hayati plazma türevli ilaçların Türkiye'de ilk defa yerli üretimini mümkün kılarak sağlık güvenliğine ve tedarik sürekliliğine önemli katkılar sunacak. TÜRK KIZILAY’DAN STRATEJİK YATIRIM İmza töreninde açıklamalarda bulunan Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, ortaklığın Türkiye için önemine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Bu proje, Türkiye’nin hayati önem taşıyan plazma tabanlı ilaçlarda kendi kendine yeterlilik sağlaması yönünde atılmış büyük bir adımdır. Türk Kızılay olarak milletimiz adına böyle bir stratejik yatırımı üstlenmiş olmaktan büyük gurur duyuyoruz.” SK Plasma CEO’su Seungjoo Kim, Türkiye ile iş birliğinin önemini vurgulayarak, “Türk Kızılay ile milli ölçekte önemi olan böyle bir projede yer almaktan onur duyuyoruz. Türkiye’nin immünoglobulin, albümin ve Faktör VIII gibi önemli ilaçların üretiminde modern bir kapasiteye ulaşması için tüm teknik birikimimizi aktarmaya hazırız.” diye konuştu. Kurulacak merkez, Türkiye’nin sağlık altyapısını güçlendirmeyi, kritik ilaçlara erişimde dirençliliği artırmayı ve plazma ilaçlarındaki dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor.

Çin’de organik sektörü 15 milyar dolarlık hacme ulaştı Haber

Çin’de organik sektörü 15 milyar dolarlık hacme ulaştı

1980 sonrası Türkiye, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen taleplerle büyüyen, ihracatta 1 milyar doları aşarak 2 milyar dolarlık ihracat hedefini yakalamaya çalışan Türk organik sektörü, yönünü Asya’ya çevirmiş durumda. İZMİR (İGFA) - Son yıllarda organik sektörünün hızla geliştiği Çin ile Türk organik sektörü, iş birliklerini kuvvetlendirerek Asya ve Batı ülkeler arasında bir köprü kurmayı hedefliyor. Çin’in organik tarım sektörünün son yıllardaki büyüme performansını vurgulayan Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, 2024 yılı Çin Organik Ürün Sertifikasyonu ve Organik Sanayi Gelişimi Raporu’na göre Çin’de organik ürün etiket sayısının ilk defa 5 milyarı geçtiğini ifade etti. Işık, Çin’de organik ürün satışlarının 15 milyar dolara ulaştığını ve bu pazardan pay almak istediklerini belirtti. Çin’de organik sektörünün 2018’e göre 1,6 kat arttığını vurgulayan Işık, “Çin’de 2018–2024 arasında organik ürün satışlarının yılık büyüme oranının yüzde 9,3 olduğunu gördük. Gelişmeler, Çin’i dünyanın üçüncü büyük organik pazarı konumuna getirdi. Çin ile daha güçlü organik bağlar kurmak amaçlı, Ege İhracatçı Birlikleri olarak IFOAM Organics Asia tarafından ‘Expanding Sino-Turkish Organic Food Trade’ başlıklı bir sunum yapmak üzere konferansa davet edildik. Bu iş birliklerinden olumlu sonuçlar alacağımıza inanıyoruz.” dedi. Çin’de organik tarımın 3,42 milyon hektarlık alana ulaştığını ve Asya’da Hindistan’dan sonra ikinci sırada olduğunu belirten Başkan Işık, şunları kaydetti: “Çin, iç pazar büyümesi ve uluslararası iş birlikleriyle organik ticarette stratejik bir merkez oldu. Konferans, organik sektöründe küresel iş birliğini artırmayı, sürdürülebilir ticaret stratejilerini geliştirmeyi hedefliyor. Ana tema, ‘Organik Ticareti Genişletmek: Fırsatlar, Yenilik ve Küresel Ortaklıklar’ olarak belirlendi. Çin, organik tarımı ekonomik bir girişimden öte ülkeler arasında iş birliği ve iletişim aracı olarak görüyor. ‘Bir Kuşak, Bir Yol’ girişimi organik değerlerle örtüşüyor. Organik sektörde genç girişimciler, teknoloji ve yenilik büyük önem taşıyor. Türkiye, Asya ve Avrupa arasında köprü kurma ve yeni ticari modeller geliştirme potansiyeline sahip.” Konferans boyunca organik ticaretin büyümesi, sertifikasyonun karşılıklı tanınması, sürdürülebilir üretim modelleri, e-ticaretin etkisi, tüketici bilinci ile izlenebilirlik sistemlerinin güçlendirilmesi gibi konular tartışıldı. Üç gün süren organizasyonda, farklı ülkelerden gelen temsilciler organik pazarın mevcut durumlarını paylaştı, yeni iş birlikleri için görüşmeler gerçekleştirdi ve organik tarımın geleceği üzerine fikir alışverişinde bulundu. EİB tarafından sunulan “Expanding Sino-Turkish Organic Food Trade” başlığında, Türkiye ile Çin arasında organik gıda ticaretinin sürdürülebilir kalkınma kapsamında geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Türkiye’nin sağlam tarım ve sanayi altyapısı, AB uyumluluğu organik sertifikasyon sistemi ve stratejik konumu, iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendiren önemli fırsatlar sunduğu belirtildi. Ege İhracatçı Birlikleri tarafından yapılan uluslararası fuar katılımları, tanıtım projeleri, sürdürülebilirlik çalışmaları ve global kuruluşlarla yürütülen iş birlikleriyle Türk organik ürünlerinin küresel pazardaki görünürlüğü güçleniyor. Türkiye’nin 36 bin üreticiyle 200 üzerinde organik üründe 1,3 milyon ton üretime ulaştığı, Çin ile karşılıklı sertifikasyon tanıma mekanizmalarının oluşturulması, e-ticaret kanallarının gelişmesi ve B2B iş birliklerinin artırılması önerildi.

Genç İMSİAD ’dan inşaatta finansal riskler çalıştayı Haber

Genç İMSİAD ’dan inşaatta finansal riskler çalıştayı

Genç İMSİAD tarafından düzenlenen ‘İnşaat Projelerinde Finansman ve Mali Riskler’ başlıklı çalıştay, İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) ve Genç İMSİAD üyelerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. BURSA (İGFA) - Çalıştay, Genç İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldız’ın açılış konuşmasıyla başladı. Osman Yıldız konuşmasında, “Sektörümüzün geleceğini belirleyecek önemli bir konuyu konuşmak üzere buradayız. Ülke ekonomimizin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaatın alt dallarının önemini de düşününce, bunun ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Bu bağlamda inşaat sektöründeki finansal risklerin analizi çok mühim. Destekleri için İMSİAD yönetimine ve organizasyon için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Çalıştayın ilk bölümünde, Bursa Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Abdülkadir Kaya, ‘Finansal Risklerin Teorik Çerçevesi ve Analiz Yöntemleri’ üzerine sunum yaptı. Prof. Dr. Abdülkadir Kaya, inşaat sektörünün Türkiye’nin gayri safi milli hasılasına yüzde 7-9, istihdama yüzde 9-10, üretime ise yüzde 40 civarında katkısı olduğunu belirtti. Konuşmasında inşaat sektörünün ciddi bir maliyet sorunuyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kaya, “Yüksek enflasyon, satın alma gücündeki kayıplar ve yüksek faiz oranları sektördeki daralmanın sebepleri arasında gösterilebilir. En büyük problem, girdi fiyatlarındaki artış. Sektör gelir açısından ciddi bir kayıpla karşı karşıya. Makroekonomik ortamda, hükümetin dezenflasyon politikaları ve faiz oranlarının düşmesi gibi olumlu gelişmeler de var. Talep gerilemesi ciddi boyutta, arz maliyeti ise bir diğer sıkıntı. Fon kaynakları arayışında farklı yöntemlere başvurmak gerekiyor. Burada bankaların desteği önemli. Firmaların borç ve öz kaynaklarına dikkat etmesi, finansal planlamada nakit bütçeleri oluşturması gerekiyor. Artacak konut talebine yetişebilmek için şirketler tüm önlemleri almalı” dedi. Prof. Dr. Abdülkadir Kaya, sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı. Programın ikinci bölümünde İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir’in moderatörlüğünde bir panel düzenlendi. Panelin açılışında konuşan Şeref Demir, “Bugün burada, bizim dönemimizde kurulan Genç İMSİAD’ın önemli bir etkinliğinde bir aradayız. Bu tür etkinliklerin niteliği açısından Genç İMSİAD’ı kurmanın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha görüyoruz. Başta Osman Yıldız Başkanım olmak üzere tüm Genç İMSİAD yönetimine ve üyelerine teşekkür ederim.” dedi. Panelde Adiloğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve İMSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Muhammet Adiloğlu, inşaat sektörünün karlılık oranlarının gitgide azaldığını belirterek, arsa maliyetlerinin yüksekliği, girdi maliyetlerindeki artışlar ve birim fiyatlarının bu durumun önemli sebepleri arasında olduğunu söyledi. Adiloğlu, “Rekabetin, teknoloji ve sosyal medyanın sektör üzerindeki etkileri büyüyor, bu da bizi daha nitelikli projeler üretmeye zorluyor. Projelerimizi zamanında teslim etmek bu açıdan çok önemli ve kendimizi sürekli geliştirerek çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Bakılan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Atakan Bakılan ise, “Kentsel dönüşüm derken asıl yapılan parsel dönüşüm. Yani, parsel hızında mevcut yapıları yıkıp yeni yapılar inşa ediyoruz. Gerçekte bir kentsel dönüşüm değil, parsel dönüşümü yapıyoruz. Şehirlerin doğru dönüşümü için gerekli bilinci oluşturmalı ve bütüncül bir bakış açısıyla hareket etmeliyiz” şeklinde konuştu. Yüksek İnşaat Mühendisi Ahmet Kale, firmaların kendilerini ve projelerini sürekli geliştirmeleri gerektiğini vurguladı ve yaşanan sorunların sektör temsilcileri, mahalli idareler, devlet ve hükümetin iş birliğiyle aşılabileceğini belirtti. Panel, katılımcıların sorularına verilen cevaplarla sona erdi.

BTSO’dan yapay zekâ hamlesi Haber

BTSO’dan yapay zekâ hamlesi

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Bursa iş dünyasının yapay zekâ ekosistemine daha etkili bir şekilde dahil olmasını sağlamak amacıyla, MEXT Teknoloji Merkezi ve BUTEKOM ortaklığıyla Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme Programı’nı başlattı. BURSA (İGFA) - BTSO Ana Hizmet Binası’nda gerçekleşen toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın ve BTSO Meclis ve Komite Üyeleri’nin yanı sıra, Bursa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Aydın Bakoğlu ve KOSGEB Bursa Batı Müdürü Erkan Güngör katılım gösterdi. Toplantıda, Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme metodolojisi ve içerikleri, sektörlerden başarı hikayeleri ve uygulama deneyimleri, değerlendirme süreci ve raporlama detayları ile Bursa firmalarına özgü uygulama planları katılımcılarla paylaşıldı. Toplantıya BTSO üyeleri yoğun ilgi gösterdi. “Küresel Rekabette Yeni Bir Dönem” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, küresel ekonominin teknoloji odaklı bir değişim sürecinde olduğunu belirtti ve yapay zekânın bu dönüşümde kritik bir rol oynadığına dikkati çekti. Batmaz, “Küresel ekonomi, teknolojinin öncülüğünde baş döndürücü bir hızla yeniden şekilleniyor. Güç dengeleri değişiyor, ticaretin kuralları yeniden yazılıyor. Yapay zekâ, yeşil enerji, dijitalleşme ve veri ekonomisi, her sektörü yeniden tanımlıyor. 2030 yılına kadar iş süreçlerinin yüzde 60’ından fazlası otomasyon ve yapay zekâ destekli sistemlerle yürütülecek. Dijital ekonominin küresel ekonomideki payı yüzde 20’yi aşmış durumda. İş dünyası liderlerinin yüzde 61’i dijital dönüşümü en önemli öncelik olarak görüyor, büyük kuruluşların ise yüzde 94’ü bir dijital dönüşüm stratejisine sahip. Günümüz rekabeti, veri analizi ve hızlı öğrenme üzerine kurulu. Eğer bir işlemi rakibinizden daha yavaş yapıyorsanız, maliyetiniz ne kadar düşük olursa olsun, er ya da geç sahneden çekilirsiniz.” ifadelerini kullandı. “Tehdit Değil Fırsat Olarak Görülmeli” Batmaz, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusunu dijitalleşmeye yatkın olmasına karşın, üretim, enerji ve lojistik gibi kilit sektörlerdeki dijital gelişmişlik seviyesinin dünya ölçeğinde geride kaldığını belirtti. BTSO’nun Bursa’da yapay zeka ve dijital dönüşüme öncülük ettiğini dile getiren Batmaz, “Bugün başlattığımız Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme Programı, MEXT ve BUTEKOM iş birliğiyle işletmelerimizin dijitalleşme seviyesini bilimsel olarak ortaya koyacak ve geleceğe yönelik bir operasyonel kılavuz sunacak. Yapay zekâ, yavaş kalanlar için tehdit, hızlı adapte olanlar için ise bir sıçrama tahtası. Bursa iş dünyasını bu potansiyeli somut bir değere dönüştürmeye davet ediyorum.” dedi. “Yapay Zekâ Dönüşümüne Rehberlik Edeceğiz” BTSO Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın, Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme Programı’nın temellerinin 18-19 Haziran tarihlerinde Bursa Business School’da düzenlenen Next Level Yapay Zekâ Zirvesi’nde atıldığını ifade etti. Akın, “Bursa’da ilk kez düzenlenen bu zirve, otomotiv sektörüne odaklanarak iki gün boyunca çok değerli firmaları ve geniş bir katılımcı kitlesini bir araya getirdi. MEXT ile stratejik bir iş birliği gerçekleştirdik. Yapay zekânın önemi artık herkes tarafından biliniyor. İlk zirvemiz farkındalık oluşturmayı hedefliyordu. Bu programda ise o farkındalığı somut bir dönüşüme taşıyoruz. Yapay zekâ ile nasıl bir dönüşüm gerçekleştirmeliyiz, bu süreci kimler yönetecek ve şu an ne aşamadayız gibi sorulara yanıt arayacağız.” ifadelerine yer verdi. Dönüşüm İçin Destekler Önemli BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın da programa tam destek verdiğini belirten Akın, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “MEXT ile iş birliği içinde örnek projeler geliştiriyoruz. Ben tüm sanayicilerimize MEXT ve BUTEKOM’u görmelerini tavsiye ediyorum. Bundan 15 yıl önce bu konuları anlattığımızda bize gülüyordu. Ancak şimdi sektörde kalıcı olmak istiyorsanız bu değişime ayak uydurmak zorundasınız. O dönemde bu bilinç seviyesinde olsaydık bugün yaşadığımız birçok sorunun önüne geçebilirdik. Bursa’da yapay zekâ ile ilişkili otomotiv ve makine gibi güçlü sektörlerimiz var. Sağlık ve hizmet sektörlerini de bu çalışmalara dahil edebiliriz. Yine özellikle 48, 50 ve 69’uncu meslek komitelerimizde önemli teknoloji üreticileri bulunuyor. Bu çalışmalar bu firmalarımıza da yeni iş alanları açacak ve umarım başarılı projeler uluslararası platformlara taşınacak.” şeklinde konuştu. Yapay Zekânın Amacı Verimlilik BUTEKOM Genel Müdürü Murat Kurtlar, dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamalarının öncelikli amacının verimlilik artışı olduğunu vurguladı. Kurtlar, “Dijitalleşme ya da yapay zekâ uygulamalarına yalnızca bu teknolojileri kullanmak için adım atmak yanıltıcı olur. Bunların tek amacı işletmelerde verimlilik sağlamaktır. BTSO Eğitim ve Teknoloji Kampüsü’nde bu doğrultuda, gelişen teknolojilerle sürekli kendimizi yeniliyoruz. BUTEKOM, Bursa Model Fabrika, Enerji Verimliliği Merkezi, BTSO MESYEB ve BUTGEM’de sürdürülebilirlik, sosyal gelişim, çevre koruma ve ekonomik büyüme gibi temel alanlara odaklanıyoruz.” dedi. “Yol Haritasına İhtiyacımız Vardı” BUTEKOM olarak çok önemli bir programı hayata geçirdiklerini ifade eden Kurtlar, “MEXT iş birliğiyle ilk pilot uygulamayı BUTEKOM’da gerçekleştirdik. Veriyle çalışıp çalışmadığımızı, veriyi ne kadar etkin kullandığımızı ve veriyle neler yapabileceğimizi değerlendirmek için bir yol haritasına ihtiyacımız vardı. Bu program, işletmelerimizin bu sorulara yanıt bulmasına ve verimlilik odaklı bir dönüşüm gerçekleştirmesine katkı sağlayacak. Programın faydalı sonuçlar getireceğine inanıyorum.” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından MEXT Teknoloji Merkezi uzmanları tarafından programın detayları paylaşıldı. Programda yer alan firmalar, yapay zekâ hazırlık seviyelerini keşfederken, sektörel kıyaslama konumlarını belirleme fırsatı bulacak. Somut yol haritaları ve öncelikli adımlar tespit edilecek. Ayrıca firmalar MEXT tarafından hazırlanan 100’den fazla senaryo arasından özel fırsatlar elde edecek.

Google Gemini 3.0 sadece bir Yapay Zeka Değil Haber

Google Gemini 3.0 sadece bir Yapay Zeka Değil

Teknoloji Dünyası Bu Sızıntıyı Konuşuyor: Google Gemini 3.0 'ın Çıkış Tarihi ve Özellikleri Ortaya Çıktı! Google'ın bir sonraki büyük yapay zeka hamlesi olan Gemini 3.0 hakkındaki sızıntılar, teknoloji gündemine bomba gibi düştü. Henüz resmi bir doğrulama gelmese de, sızdırılan iç belgeler ve sektörden gelen fısıltılar, yapay zekanın sınırlarını zorlayacak yeteneklere ve merakla beklenen çıkış tarihine işaret ediyor. Google'ın yapay zeka alanındaki sessizliği, internete düşen yeni bilgilerle bozuldu. Teknoloji devinin üzerinde çalıştığı yeni nesil yapay zeka modeli Gemini 3.0 ile ilgili olduğu iddia edilen bir dizi sızıntı, modelin lansman tarihinden devrim niteliğindeki özelliklerine kadar pek çok detayı gözler önüne serdi. Lansman İçin Tarih Verildi: 22 Ekim 2025 Sızıntıların en dikkat çekici olanı, Google'a ait olduğu öne sürülen ve Gemini 3.0 için planlanan pazarlama takvimini gösteren bir belge. Belgeye göre Google, yeni yapay zeka modelini 22 Ekim 2025 tarihinde düzenlenecek büyük bir etkinlikle dünyaya duyurmaya hazırlanıyor. Sektör analistleri, bu tarihin bir ilk duyuru olabileceğini, modelin genel kullanıma sunulmasının ise 2025 sonu ve 2026 başını bulacak şekilde aşamalı olarak yapılabileceğini öngörüyor. Sadece Zeki Değil, "Akıl Yürüten" Bir Yapay Zeka Gemini 3.0'ı önceki modellerden ayıracak en temel özelliğin, gelişmiş akıl yürütme kapasitesi olacağı belirtiliyor. Söylentilere göre yeni model, karmaşık problemleri adımlara bölerek çözebilen, farklı senaryoları analiz edip en mantıklı olanı seçebilen ve çok daha az "halüsinasyon" (yanlış bilgi üretme) gören bir yapıya sahip olacak. Bu yetenek, Gemini 3.0'ın sadece bilgi veren bir araç olmaktan çıkıp, yaratıcı ve analitik bir "düşünce ortağı" haline gelebileceğini gösteriyor. Beklenen diğer devrimsel özellikler ise şunlar: Gerçek Çok Modluluk (Multimodality): Metin, görsel, ses ve videoyu aynı anda ve akıcı bir şekilde anlama ve işleme yeteneği. Kullanıcıların bir video izlerken yapay zeka ile video hakkında konuşabilmesi bekleniyor. Üst Düzey Kodlama Yeteneği: Kod yazma, hata ayıklama ve farklı yazılım araçlarını bir arada kullanma konusunda mevcut en yetenekli modelleri bile geride bırakacağı iddia ediliyor. Milyonlarca Token'lık Hafıza: Devasa bir bağlam penceresi sayesinde Gemini 3.0'ın, tek bir sohbette bütün bir kitabı veya binlerce sayfalık teknik dokümanı hafızasında tutarak tutarlı cevaplar üretebileceği konuşuluyor. Kaputun Altında Ne Var? Teknik sızıntılar, Gemini 3.0 Pro modelinin trilyonlarca parametreye sahip olacağını ve verimliliği artıran bir "Mixture-of-Experts" (MoE) mimarisi kullanacağını işaret ediyor. Bu mimari, modelin her sorgu için devasa yapısının tamamını çalıştırmak yerine, sadece ilgili "uzman" kısımlarını devreye sokarak hızı ve performansı önemli ölçüde artırıyor. Google'ın kod havuzlarında tespit edilen "gemini-beta-3.0-pro" ve "gemini-beta-3.0-flash" gibi referanslar da şirketin farklı ihtiyaçlara yönelik birden fazla model versiyonu üzerinde çalıştığını doğruluyor. Google cephesinden henüz konuyla ilgili resmi bir açıklama gelmedi. Ancak bu sızıntılar, şirketin yapay zeka yarışında liderliği ele geçirmek için ne denli iddialı bir hazırlık içinde olduğunu açıkça gösteriyor. Teknoloji dünyası, iddiaların doğrulanacağı 22 Ekim tarihini şimdiden sabırsızlıkla bekliyor.

Türkiye'deki Öğrenciler İçin Gemini Pro ücretsiz Haber

Türkiye'deki Öğrenciler İçin Gemini Pro ücretsiz

Google, Türkiye'deki öğrenciler için geliştirdiği yeni Gemini Pro öğrenci paketi ile eğitimde yapay zeka kullanımını yaygınlaştırmayı hedefleyen önemli bir adım attı. Teknoloji devi tarafından yapılan resmi duyuruya göre, 18 yaşından büyük ve akredite bir yükseköğretim kurumuna kayıtlı olan öğrenciler, bu yeni paketten yararlanabilecek. Paket, Google'ın en gelişmiş yapay zeka modeli olan Gemini Advanced'e erişim imkanı sunarak öğrencilerin akademik çalışmalarında ve araştırma süreçlerinde verimliliklerini artırmayı amaçlıyor. Programın temel amacı, öğrencilere ödev hazırlama, karmaşık konuları anlama, metin özetleme, kod yazma ve veri analizi gibi konularda gelişmiş bir yapay zeka asistanı sağlamaktır. Sunulan Gemini öğrenci paketi kapsamında yer alan Gemini Advanced, daha uzun bağlam pencereleri, gelişmiş çok modlu yetenekler ve daha isabetli sonuçlar üretebilme gibi özellikleriyle standart versiyondan ayrılıyor. Bu sayede öğrenciler, kapsamlı araştırma raporları veya tezler için kaynak taraması yaparken çok daha fazla bilgiyi tek seferde işleyebilecek ve analiz edebilecek. Gemini öğrenci paketi Hangi Avantajları Sunuyor? Google'ın sunduğu Gemini öğrenci paketi, yalnızca gelişmiş yapay zeka modeline erişimle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda Google Workspace for Education (Dokümanlar, E-Tablolar, Slaytlar) uygulamalarıyla tam entegrasyon sağlıyor. Bu entegrasyon, öğrencilerin doğrudan dokümanları veya e-tabloları üzerinde yapay zeka desteği almasına olanak tanıyor. Örneğin, bir öğrenci Google Dokümanlar’da bir makale yazarken, Gemini’dan metni yeniden yapılandırmasını, dilbilgisini düzeltmesini veya konuyla ilgili ek kaynaklar önermesini isteyebiliyor. Bu özelliklerin, akademik yazım kalitesini ve araştırma süreçlerinin hızını önemli ölçüde artırması bekleniyor. Google, sunduğu bu özel Gemini öğrenci paketi ile geleceğin profesyonellerini yapay zeka teknolojileriyle daha erken bir aşamada tanıştırmayı hedefliyor. Başvuru Adımları ve Uygunluk Kriterleri Google'ın sunduğu Gemini öğrenci paketi programından yararlanmak isteyen öğrencilerin belirli adımları takip etmesi ve uygunluk kriterlerini karşılaması gerekmektedir. Başvuru süreci, öğrenci statüsünün doğrulanmasını içeren standart bir prosedür izlemektedir. Kimler Başvurabilir? (Uygunluk Şartları) Yaş Sınırı: Başvuru yapacak öğrencinin 18 yaşından büyük olması gerekmektedir. Eğitim Kurumu: Türkiye'de veya programın geçerli olduğu başka bir ülkede, devlet tarafından tanınan ve akredite edilmiş bir yükseköğretim kurumunda (üniversite, yüksekokul vb.) aktif olarak kayıtlı öğrenci olmak zorunludur. Doğrulanabilir Statü: Öğrencilik durumunun aşağıda belirtilen doğrulama adımları ile kanıtlanabilmesi şarttır. Başvuru Nasıl Yapılır? Resmi Sayfayı Ziyaret Edin: Süreci başlatmak için Google'ın resmi Gemini Öğrenci sayfası olan https://gemini.google/tr/students/?hl=tr adresini ziyaret edin. Başvuruyu Başlatın: Sayfa üzerinde yer alan "Abone Ol" veya benzeri bir butona tıklayarak öğrenci paketi için başvuru sürecini başlatın. Google Hesabı ile Giriş Yapın: Başvuruya devam etmek için mevcut Google (Gmail) hesabınızla giriş yapmanız istenecektir. Öğrenci Statüsünü Doğrulayın: Google, öğrenci olduğunuzu teyit etmek için genellikle SheerID gibi üçüncü taraf bir doğrulama servisi kullanır. Bu aşamada üniversite adı, öğrenci e-posta adresi gibi bilgiler istenebilir. Belge Yükleyin (Gerekirse): Otomatik doğrulama başarısız olursa, sistem sizden geçerli öğrenci kimlik kartınızın veya ders kaydınızı gösteren resmi bir belgenin fotoğrafını yüklemenizi isteyebilir. Onay ve Abonelik: Doğrulama işlemi başarıyla tamamlandıktan sonra, indirimli fiyattan aboneliği tamamlama ekranına yönlendirilirsiniz. Gerekli bilgileri girerek paketi aktif hale getirebilirsiniz.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.