>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Harf Devrimi

NEWSTURK - Harf Devrimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Harf Devrimi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Harf Devrimi Gerçekleri ve "1 Gecede Cahil Kaldık" Yalanı Haber

Harf Devrimi Gerçekleri ve "1 Gecede Cahil Kaldık" Yalanı

Harf Devrimi Gerçekleri: Toplum Cahil mi Bırakıldı? ​1 Kasım 1928'de hayata geçirilen Harf Devrimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin en çok tartışılan dönemeçlerinden biri olmaya devam ediyor. Devrime yönelik temel eleştirilerden biri, "milletin bir gecede cahil bırakıldığı" ve bin yıllık bir kültür mirasıyla bağların koparıldığı yönündeki popüler söylemdir. Ancak, Harf Devrimi Gerçekleri incelendiğinde, bu popüler anlatının tarihsel verilerle ne kadar örtüştüğü sorusu gündeme gelmektedir. Özellikle devrim öncesi okuryazarlık oranları, bu tartışmanın seyrini değiştirecek nitelikte görünmektedir. ​Osmanlı Nüfus Verileri ve Harf Devrimi Gerçekleri ​"Bir gecede cahil bırakılan okuryazar bir toplum" varsayımı, dönemin resmi istatistikleriyle çelişmektedir. Birkaç bağımsız haber kaynağında doğrulanan bilgilere göre, Harf Devrimi'nden hemen önce, 1927'de yapılan ilk resmi nüfus sayımı, toplumsal manzarayı net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu verilere göre, Türkiye genelinde Arap harfleriyle okuma yazma bilenlerin oranı yalnızca %10.6 seviyesindeydi. Bu oranın kadın nüfusta %4.6'ya kadar gerilediği raporlanmıştır. Bu durum, devrimin zaten büyük çoğunluğu okuma yazma bilmeyen bir toplumu hedef aldığını göstermektedir. Bazı çevrelerce tarihçi Kemal Karpat'a atfedilen yüksek okuryazarlık oranlarının ise, ilgili eserdeki verilerin kasıtlı olarak hatalı yorumlanmasından kaynaklandığı belirtilmektedir. ​Alfabe Yetersizliği: Teknik Açıdan Harf Devrimi Gerçekleri ​Devrimin teknik gerekçeleri de Harf Devrimi Gerçekleri arasında önemli bir yer tutar. Olgusal değerlendirmeler, Arap alfabesinin Türkçe'nin fonetik yapısını karşılamada yetersiz kaldığını göstermektedir. Sorun, Arap alfabesindeki harekelerin (sesli harf işaretleri: üstün, esre, ötre) basılı metinlerde (gazete, kitap, dergi) neredeyse hiç kullanılmaması ve asıl sesli harfleri temsil eden üç ana harfin (ا, و, ي) birden fazla Türkçedeki sesi karşılamak zorunda kalmasından kaynaklanıyordu. ​Türkçe'de a, e, ı, i, o, ö, u, ü olmak üzere 8 ünlü harf bulunmaktadır. Buna karşılık Osmanlı alfabesinde bu sesleri vermek için temelde şu harfler kullanılırdı: ​Elif (ا): Genellikle 'a' sesi için.​He (ه): Genellikle 'e' sesi için (bazen 'a').​Ya (ي): 'i' ve 'ı' sesleri için.​Waw (و): 'o', 'ö', 'u' ve 'ü' sesleri için. ​Bu durum, özellikle "Waw" ve "Ya" harflerinde ciddi belirsizliklere yol açıyordu. ​"Waw" (و) Harfinin Yükü: Bu harf tek başına dört farklı sesi (o, ö, u, ü) karşılamak zorundaydı. Bu durum, aynı şekilde yazılan kelimelerin tamamen farklı anlamlara gelmesine neden oluyordu. Örneğin, كول (Kef - Waw - Lam) harfleriyle yazılan bir kelime, metnin bağlamına göre okuyucu tarafından çözülmek zorundaydı: ​Göl (Ö sesi)​Gül (Ü sesi)​Kol (O sesi)​Kül (Ü sesi) ​Bu dört farklı kelime de basılı metinlerde genellikle farksız olarak yazılırdı. ​"Ya" (ي) Harfinin Yükü: Benzer şekilde, bu harf hem 'ı' hem de 'i' sesini temsil ederdi. Her ne kadar "Kır" (قير) ve "Kir" (كير) gibi kelimelerde kalın (Qaf) ve ince (Kef) 'K' sesleri bir ayrım sağlasa da, bu ayrımın olmadığı harflerde belirsizlik sürerdi. ​Harekelerin Kullanılmaması: En temel sorunlardan biri de 'a' ve 'e' gibi sesleri belirten harekelerin matbu metinlerde olmamasıydı. Örneğin, سر (Sin - Re) kelimesi bağlama göre "sır" (gizli) veya "ser" (baş) olarak okunabilirdi. Aynı şekilde ال (Elif - Lam) kelimesi "al" (kırmızı) veya "el" (organ) anlamına gelebilirdi. ​Raporların ortak görüşü, bu fonetik uyumsuzluğun okuma ve yazma eğitimini son derece zorlu hale getirdiğini ve okuryazarlığın yaygınlaşmasının önünde ciddi bir teknik engel oluşturduğunu göstermektedir. Okuma-yazma bilen bir kişi, metni okurken sürekli olarak cümlenin bağlamına göre "Bu kelime 'göl' mü 'gül' mü?" diye zihinsel bir çaba sarf etmek zorundaydı. Bu durum, okumayı yeni öğrenenler için muazzam bir engel teşkil ediyordu. ​Harf Devriminin Çok Yönlü Hedefleri Nelerdi? ​Harf Devrimi, sadece bir alfabe değişikliğinden öte, çok yönlü stratejik hedeflere sahipti. Birincil amaç, öğrenimi daha kolay olan Latin esaslı yeni Türk alfabesiyle okuryazarlığı toplumun geneline yaymak ve kapsamlı bir eğitim seferberliğini mümkün kılmaktı. Nitekim, devrim sonrasında kurulan Millet Mektepleri aracılığıyla milyonlarca vatandaşa kısa sürede eğitim verilmiş ve okuryazarlık oranlarında tarihsel bir sıçrama başarılmıştır. İkinci olarak, çağdaş Batı dünyasıyla bilimsel, kültürel ve teknolojik entegrasyonun hızlandırılması amaçlanmıştır. Dönemin yönetim kadrolarının da belirttiği gibi, bu değişim aynı zamanda kültürel yönelimi Doğu medyeniyetinden Batı medeniyetine çeviren yeni bir ulus kimliği inşa etme projesinin stratejik bir parçası olarak tasarlanmıştır. YARIN : "Vahdettin Gönderdi" Miti ve Samsun'a Çıkışın Gerçek Amacı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.