>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gazze

NEWSTURK - Gazze haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gazze haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tel Aviv'de esir takası protestosu. On binler sokağa döküldü Haber

Tel Aviv'de esir takası protestosu. On binler sokağa döküldü

İsrail’in başkenti Tel Aviv’de binlerce kişi, “esir takası anlaşması” talebiyle sokağa çıktı. Göstericiler, Gazze’de tutulan İsrailli esirlerin serbest bırakılması için hükümete çağrıda bulundu. Protestoların merkezinde, esir yakınları ve hükümet politikalarından memnun olmayan vatandaşlar yer aldı. ABD Büyükelçiliği çevresinde ve Hostages Square (Esirler Meydanı) olarak bilinen bölgede toplanan kalabalık, “Netanyahu yeter artık” ve “Esirleri geri getirin” sloganları attı. Protestocular, İsrail hükümetinin Hamas ile müzakere süreçlerinde yetersiz kaldığını ve siyasi çıkarların insani değerlerin önüne geçtiğini savundu. Tel Aviv'de esir takası protestosu hükümeti baskı altına aldı Gösterilerde konuşan bazı esir yakınları, aylardır çocuklarının veya eşlerinin akıbetini öğrenemediklerini, devletin yeterli adımı atmadığını belirtti. Göstericiler ayrıca, uluslararası arabulucuların da sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Mitinge katılan bazı isimlerin ellerinde, kayıp esirlerin fotoğraflarının yer aldığı pankartlar taşıdığı görüldü. İsrail basını, protestoların son aylarda düzenlenen en büyük eylemlerden biri olduğunu yazdı. Olayların ardından Tel Aviv yönetiminin, daha önce askıya aldığı esir değişimi müzakerelerini yeniden değerlendirmeye aldığı bildirildi. Katar’da devam eden görüşmelere dönülüp dönülmeyeceği henüz netlik kazanmadı. Hamas’ın yayınladığı esir videoları sonrası gösterilerin ivme kazandığı ve toplumsal baskının hükümet üzerinde arttığı ifade ediliyor. ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un da Tel Aviv’de bazı esir aileleriyle bir araya geldiği kaydedildi. Uluslararası gözlemciler, söz konusu protestoların yalnızca insani değil aynı zamanda siyasi sonuçları da olabileceğine dikkat çekiyor. Gözler şimdi, Netanyahu hükümetinin atacağı adımlara çevrilmiş durumda.

Tel Aviv'de esir takası protestosu. On binler sokağa döküldü Haber

Tel Aviv'de esir takası protestosu. On binler sokağa döküldü

İsrail’in başkenti Tel Aviv’de binlerce kişi, “esir takası anlaşması” talebiyle sokağa çıktı. Göstericiler, Gazze’de tutulan İsrailli esirlerin serbest bırakılması için hükümete çağrıda bulundu. Protestoların merkezinde, esir yakınları ve hükümet politikalarından memnun olmayan vatandaşlar yer aldı. ABD Büyükelçiliği çevresinde ve Hostages Square (Esirler Meydanı) olarak bilinen bölgede toplanan kalabalık, “Netanyahu yeter artık” ve “Esirleri geri getirin” sloganları attı. Protestocular, İsrail hükümetinin Hamas ile müzakere süreçlerinde yetersiz kaldığını ve siyasi çıkarların insani değerlerin önüne geçtiğini savundu. Tel Aviv'de esir takası protestosu hükümeti baskı altına aldı Gösterilerde konuşan bazı esir yakınları, aylardır çocuklarının veya eşlerinin akıbetini öğrenemediklerini, devletin yeterli adımı atmadığını belirtti. Göstericiler ayrıca, uluslararası arabulucuların da sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Mitinge katılan bazı isimlerin ellerinde, kayıp esirlerin fotoğraflarının yer aldığı pankartlar taşıdığı görüldü. İsrail basını, protestoların son aylarda düzenlenen en büyük eylemlerden biri olduğunu yazdı. Olayların ardından Tel Aviv yönetiminin, daha önce askıya aldığı esir değişimi müzakerelerini yeniden değerlendirmeye aldığı bildirildi. Katar’da devam eden görüşmelere dönülüp dönülmeyeceği henüz netlik kazanmadı. Hamas’ın yayınladığı esir videoları sonrası gösterilerin ivme kazandığı ve toplumsal baskının hükümet üzerinde arttığı ifade ediliyor. ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un da Tel Aviv’de bazı esir aileleriyle bir araya geldiği kaydedildi. Uluslararası gözlemciler, söz konusu protestoların yalnızca insani değil aynı zamanda siyasi sonuçları da olabileceğine dikkat çekiyor. Gözler şimdi, Netanyahu hükümetinin atacağı adımlara çevrilmiş durumda.

MGK toplantısı sona erdi: Kritik Kararlar Alındı Haber

MGK toplantısı sona erdi: Kritik Kararlar Alındı

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen toplantı, yaklaşık 3 saat 45 dakika sürdü. Yılın dördüncü MGK toplantısında, Türkiye'nin iç ve dış güvenlik meseleleri kapsamlı bir şekilde ele alındı. Toplantının ardından kamuoyuna duyurulan 6 maddelik bildiride, özellikle terörle mücadele ve bölgesel konulara vurgu yapıldı. Toplantının ana gündem maddeleri arasında, yurt içinde ve sınır ötesinde terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlar, orman yangınlarıyla mücadele ve bu yangınların güvenlik boyutları yer aldı. Ayrıca, İsrail-Filistin arasındaki gerilim, Rusya-Ukrayna savaşı ve Suriye'deki son gelişmeler gibi bölgesel ve küresel meseleler de masaya yatırıldı. Kurul, "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşmak için atılacak adımları değerlendirdi ve bu konudaki kararlılığını bir kez daha vurguladı. MGK toplantısı sona erdi: Bildiride Öne Çıkan Başlıklar Yayınlanan 6 maddelik bildiri, Türkiye'nin ulusal güvenlik stratejilerini ve dış politikasındaki önceliklerini ortaya koydu. Bildiride öne çıkan başlıklardan biri, "Terörsüz Türkiye" vurgusu oldu. Terör prangasının sökülüp atılmasıyla milletin kardeşliğinin daha da pekişeceği ve milli hedeflere daha hızlı adımlarla ilerleneceği ifade edildi. Bu kapsamda, FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği belirtildi. Bölgesel konulara değinilen bildiride, Suriye'deki gelişmeler kapsamlı bir şekilde ele alındı. Suriye'nin toprak bütünlüğü, egemenliği ve istikrarına yönelik çabaların desteklenmeye devam edileceği teyit edildi. Yeniden bir şiddet sarmalına sürüklenmek istenen Suriye'de her türlü bölücü ve yıkıcı faaliyetin engellenmesinin öncelik arz ettiği vurgulandı. Ayrıca, İsrail'in Gazze'deki insanlık dışı saldırıları ve soykırım suçları kınanarak, uluslararası topluma sorumluluk alarak harekete geçme çağrısında bulunuldu. Rusya-Ukrayna savaşındaki tırmanma emarelerinden duyulan endişe dile getirilirken, Türkiye'nin kalıcı barışın tesisi için mesuliyet üstlenmeye ve her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğu bir kez daha ifade edildi. Kurul, kamuda kreş ve çocuk bakımevlerinin yaygınlaştırılması gibi sosyal konulara da değinerek, bu konudaki çalışmaların sürdürüleceğini belirtti. MGK toplantısı sonrası yayımlanan bu bildiri, Türkiye'nin hem iç güvenliğini sağlamaya yönelik kararlı duruşunu hem de bölgesel ve küresel barışa katkı sağlama arzusunu net bir şekilde ortaya koydu. Alınan kararların önümüzdeki dönemde uygulanacak politikalar için yol gösterici nitelikte olduğu değerlendiriliyor.

Erdoğan Macron Görüştü: Gazze Gündemi Haber

Erdoğan Macron Görüştü: Gazze Gündemi

Cumhurbaşkanı Erdoğan Macron görüştü ve önemli konuları masaya yatırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Filistin'i devlet olarak tanıma kararı dolayısıyla Macron'u tebrik etti. İki liderin görüşmesinde özellikle Gazze'deki son durum ve bölgedeki gelişmeler detaylı bir şekilde ele alındı. Görüşme, bölgedeki insani krizin derinleştiği bir dönemde gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erdoğan görüşmede Gazze'deki insani durumun ciddiyetini vurguladı ve uluslararası toplumun bir an önce acil çözüm için harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin bu konudaki hassasiyeti ve çözüm arayışları, görüşmenin ana eksenlerinden birini oluşturdu. Erdoğan Macron Görüştü: Filistin ve Bölgesel Gelişmeler Telefon görüşmesinde, Fransa'nın Filistin'i devlet olarak tanıma kararının önemi üzerinde duruldu. Bu kararın, Filistin-İsrail çatışmasına iki devletli çözüm temelinde kalıcı barışın sağlanması adına atılmış önemli bir adım olduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kararın diğer ülkeler için de bir örnek teşkil etmesini umduğunu ifade etti. Ayrıca, liderler arasında Türkiye ile Fransa arasındaki ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve bölgesel konularda iş birliğinin artırılması konuları da ele alındı. Görüşmede, başta Ortadoğu olmak üzere, küresel ve bölgesel meselelerde ortak adımlar atmanın gerekliliği üzerinde fikir birliğine varıldı. İki lider, bölgesel istikrar ve barışın sağlanması için diplomatik çabaların sürdürülmesinin önemini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin her zaman barış ve istikrardan yana olduğunu, bölgedeki gerilimlerin azaltılması için çaba sarf etmeye devam edeceğini dile getirdi. Macron da görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, Gazze'deki durum ve iki devletli çözüm konferansı perspektifi hakkında Erdoğan ile görüştüklerini belirtmişti. Görüşmenin genelinde diplomatik diyaloğun ve iş birliğinin önemi bir kez daha ortaya kondu. Bu görüşme, Türkiye ve Fransa'nın bölgesel ve küresel meselelerdeki ortak sorumluluklarını bir kez daha hatırlattı. Erdoğan Macron görüştü temaslarının devamlılığı, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesi ve bölgesel sorunlara birlikte çözüm bulunması açısından kritik öneme sahip. Görüşmede ayrıca, mevcut krizlerin çözümü için Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası platformlarda iş birliğinin artırılması gerektiği de vurgulandı. Türkiye ve Fransa'nın, bu zorlu süreçte uluslararası hukuk ve insani değerler çerçevesinde hareket etme kararlılıkları bir kez daha teyit edildi.

Diplomasi Trafiği ve Bakan Fidan'ın Açıklamaları Haber

Diplomasi Trafiği ve Bakan Fidan'ın Açıklamaları

Bakan Fidan'ın açıklamaları, Türk dış politikasının güncel önceliklerini ve uluslararası ilişkilerdeki duruşunu bir kez daha ortaya koydu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, son değerlendirmelerinde Irak'tan Suriye'ye, Gazze'den BRICS Zirvesi'ne kadar geniş bir yelpazede kritik mesajlar verdi. Özellikle Irak'ta yeni bir istikrarsızlığa izin verilmeyeceğini ve "Bir 40 yıl daha kaybedecek sabrımız yok" ifadelerini kullanarak Türkiye'nin bölgeye yönelik kararlı tutumunu vurguladı. Fidan, Suriye'deki gelişmelere de değinerek İsrail'in bölgeyi bölme ve istikrarsızlaştırma girişimlerine karşı sert bir duruş sergiledi. Suriye'nin bölünmesinin milli güvenliğe doğrudan tehdit olacağını belirten Fidan, Türkiye'nin buna müdahale edeceğinin altını çizdi. Bu açıklamalar, Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne verdiği önemi ve olası senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu gözler önüne serdi. Bakan Fidan, Dürzileri koruma bahanesiyle yapılan müdahalelerin İsrail'in gerçek niyetini yansıttığını ifade etti. Bakan Fidan'ın Açıklamaları ve Uluslararası Diplomasi BRICS Zirvesi sonrası yaptığı Bakan Fidan açıklamaları ile Türkiye'nin uluslararası sistemdeki reform çabalarına desteğini yineledi. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen katıldığı zirvede Türkiye'nin BRICS'e davet edilen ülkeler arasında yer aldığını kaydetti. Bu durum, Türkiye'nin çok kutuplu dünya düzenine verdiği önemi ve uluslararası platformlardaki etkinliğini bir kez daha gösterdi. Zirvede uluslararası sistemdeki hataların giderilmesi, yapay zeka, iklim değişikliği ve sağlık gibi konuların ele alındığını belirten Fidan, Türkiye'nin bu meselelerde aktif rol oynadığını vurguladı. Gazze'deki insani krize de değinen Fidan, İsrail'in soykırım politikalarını durdurmanın tüm insanlığın ortak görevi haline geldiğini ifade etti. Türkiye olarak Filistinlilerin haklarını siyasi ve hukuki tüm araçları kullanarak savunmaya devam edeceklerini belirtti. Fidan, uluslararası sistemdeki bazı aktörlerin bile İsrail'i desteklemekten geri durduğunu, çünkü "soykırımcı İsrail ile bir arada durmanın artık hiç kimseyi iyi durumda göstermediğini" dile getirdi. Dışişleri Bakanı, İstanbul'da yaşanacak yoğun diplomasi trafiğine de dikkat çekti. Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerin üçüncü turuna ev sahipliği yapılacağını ve tarafların konuşmaya devam etmesinin hedeflendiğini aktardı. Ayrıca, İran ile Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa arasındaki nükleer görüşmelerin de İstanbul'da gerçekleştirileceğini belirterek, İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili meselelerin diplomasi yoluyla çözülmesini hedeflediklerini vurguladı. Fidan'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin bölgedeki barış ve istikrara katkı sağlama arayışının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Fidan, Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerin de önemli olduğunu ve Trump döneminde bu ilişkilerde büyük bir problem yaşanmayacağını düşündüğünü belirtti. Türkiye'nin tehditlere karşı her zaman hazırlıklı olduğunu ve halkın müsterih olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Erdoğan'dan İsrail Gerilimi Hakkında Sert Açıklamalar Haber

Erdoğan'dan İsrail Gerilimi Hakkında Sert Açıklamalar

Erdoğan'dan İsrail Gerilimi Hakkında Sert Açıklamalar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) dönüşünde uçakta gazetecilere yaptığı açıklamalarda, bölgedeki İsrail gerilimi başta olmak üzere birçok önemli konuda değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan'ın İsrail'e yönelik sert ifadeleri, bölgedeki tansiyonun yükseldiğine işaret ederken, uluslararası topluma da önemli mesajlar içerdi. Erdoğan, İsrail'in özellikle Gazze ve Filistin topraklarındaki eylemlerini sert bir dille eleştirdi. "İsrail'in saldırgan politikaları bölgede barışı tehdit ediyor. Bu saldırılar asla kabul edilemez," diyen Erdoğan, Türkiye'nin Filistin halkının haklı davasının yanında durmaya devam edeceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, uluslararası hukukun çiğnendiğini ve insan hakları ihlallerinin görmezden gelinemeyeceğini belirtti. Türkiye'nin bu konuda atılması gereken adımları atmaya hazır olduğunu ifade eden Erdoğan, diplomatik yollarla çözüm arayışlarının devam edeceğinin altını çizdi. Bölgedeki istikrarın sağlanması için İsrail'in provokatif eylemlerden kaçınması gerektiğini dile getirdi. İsrail Gerilimi ve Uluslararası Tepkiler Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in son dönemdeki adımlarının sadece Filistin topraklarında değil, tüm bölgede bir İsrail gerilimi yarattığını belirtti. Özellikle Kudüs'teki hassasiyetlere değinen Erdoğan, Mescid-i Aksa'nın statüsünün korunmasının önemine dikkat çekti. "Kudüs, üç semavi din için de kutsal bir şehirdir. Buradaki her türlü statü değişikliği girişimi büyük sorunlara yol açar," ifadelerini kullandı. Erdoğan, Türkiye'nin bu konudaki kırmızı çizgilerini bir kez daha hatırlatarak, uluslararası camianın da bu duruma daha fazla duyarlılık göstermesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile sürekli temas halinde olduğunu ve Filistin halkının meşru haklarının uluslararası platformlarda savunulmaya devam edeceğini söyledi. Ayrıca, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardımların engellenmesinin kabul edilemez olduğunu dile getirerek, bu konuda uluslararası yardım kuruluşlarının ve Birleşmiş Milletler'in daha etkin rol oynaması çağrısında bulundu. Erdoğan'ın açıklamaları, Türkiye'nin Orta Doğu politikasında Filistin meselesinin merkezi konumunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bölgedeki diğer ülkelerle de istişarelerin sürdürüldüğünü belirten Erdoğan, diyalog ve barışçıl çözümlerin önemine işaret etti.

İsrail'den Yardım Gemisi Aktivistlerine Yargılama Tehdidi Haber

İsrail'den Yardım Gemisi Aktivistlerine Yargılama Tehdidi

İsrail'den Yardım Gemisi Aktivistlerine Gözaltı ve Yargılama Tehdidi Uluslararası sularda Gazze'ye insani yardım taşıyan "Madleen" adlı gemiye İsrail donanması müdahale etti. Sicilya'dan yola çıkan ve aralarında iklim aktivisti Greta Thunberg ile Avrupa Parlamentosu üyeleri, gazeteciler ve doktorların da bulunduğu 12 aktivist gözaltına alındı. İsrail Dışişleri Bakanlığı, aktivistlerin "sınır dışı belgesini" imzalamamaları halinde yargılanacaklarını bildirdi. Madleen gemisi, Gazze'ye 185 kilometre kala uluslararası sularda İsrail donanmasına ait beş bot tarafından kuşatılarak baskına uğradı. Gözaltına alınan aktivistler Aşdod Limanı'na çekildikten sonra sorgulandı. Aktivistlere, ülkelerine dönebilmek için sınır dışı belgelerini imzalama şartı koşuldu. İnsan hakları grubu Adalah'ın açıklamasına göre, 12 aktivistten 8'i bu belgeyi imzalamayı reddetti. Reddeden aktivistlerin Ramle kentindeki gözaltı merkezine götürüleceği ve mahkemede İsrail'in kararına itiraz edeceği belirtildi. Gözaltına alınanlar arasında bulunan İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, sınır dışı belgesini imzalayarak Fransa'ya gönderildi. Thunberg, havaalanında yaptığı açıklamada İsrail'in uluslararası sularda gemiye müdahale etmesinin "kaçırma" olduğunu ve operasyonun uluslararası hukuka aykırı olduğunu savundu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, gemide bulunan Türk aktivistler için diplomatik girişimlerde bulunduğunu açıkladı. Türk aktivist Hüseyin Şuayb Ordu'nun sınır dışı belgesini imzalayan isimler arasında yer aldığı ve Türkiye'ye dönmesinin beklendiği öğrenildi. Olay, uluslararası toplumdan geniş yankı buldu. İngiltere, Yeni Zelanda, Kanada, Norveç ve Avustralya, Gazze'ye yönelik açıklamaları nedeniyle İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e yaptırım uygulama kararı aldı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, geminin uluslararası sularda alıkonulmasının hukuk dışı olduğunu vurguladı. Slovenya Dışişleri Bakanlığı da olayı "Gazze'deki felaket seviyesine ulaşan insani krizin keskin bir hatırlatıcısı" olarak niteledi. Madleen gemisi, Gazze halkı için bebek maması, un, pirinç, çocuk bezleri, kadın hijyen ürünleri, su arıtma kitleri, tıbbi malzemeler, koltuk değnekleri ve çocuk protezleri gibi acil insani yardımlar taşıyordu.

Gazze'de Yardım Noktasına Saldırı: 30 Ölü Haber

Gazze'de Yardım Noktasına Saldırı: 30 Ölü

İsrail'in Gazze'deki Yardım Noktasına Saldırısı: 30 Ölü, 115 Yaralı 1 Haziran 2025 Pazar günü, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin Mevasi bölgesinde, insani yardım dağıtım noktasına ulaşmaya çalışan sivillere ateş açtı. Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, saldırı sonucunda en az 30 Filistinli hayatını kaybetti, 115 kişi yaralandı. Saldırı, ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tarafından yönetilen bir yardım dağıtım noktasının yakınında gerçekleşti. Tanıklar ve sağlık görevlileri, İsrail askerlerinin ve tanklarının yardım almak için toplanan sivillere ateş açtığını belirtti. İsrail ordusu, olayla ilgili soruşturma başlattığını ve kendi ateşlerinin neden olduğu yaralanmalardan haberdar olmadığını açıkladı. Filistinli yetkililer, İsrail'in yardım dağıtım noktalarını hedef alarak sivilleri kasten öldürdüğünü ve bu saldırıların sistematik hale geldiğini ifade etti. Son günlerde benzer saldırılarda yardım almak için bekleyen 17 sivilin daha öldürüldüğü, onlarcasının yaralandığı bildirildi. İsrail, 90 günü aşkın süredir tüm sınır kapılarını kapatarak Gazze'ye insani yardımların girişini engelliyor. Başta gıda maddeleri olmak üzere temel yaşam malzemelerinin girişine izin verilmemesi sonucu Gazze'de yaşayan milyonlarca insan kitlesel açlıkla karşı karşıya bırakıldı. 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden İsrail saldırılarında Gazze'de 54 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, 124 binden fazla kişi yaralandı. Ölü ve yaralıların büyük kısmını kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Ayrıca 11 binden fazla kişi kayıp, yüz binlerce sivil ise yerinden edilmiş durumda.

Gazze'de Yardım Noktasına Saldırı: 30 Ölü Haber

Gazze'de Yardım Noktasına Saldırı: 30 Ölü

İsrail'in Gazze'deki Yardım Noktasına Saldırısı: 30 Ölü, 115 Yaralı 1 Haziran 2025 Pazar günü, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin Mevasi bölgesinde, insani yardım dağıtım noktasına ulaşmaya çalışan sivillere ateş açtı. Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, saldırı sonucunda en az 30 Filistinli hayatını kaybetti, 115 kişi yaralandı. Saldırı, ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tarafından yönetilen bir yardım dağıtım noktasının yakınında gerçekleşti. Tanıklar ve sağlık görevlileri, İsrail askerlerinin ve tanklarının yardım almak için toplanan sivillere ateş açtığını belirtti. İsrail ordusu, olayla ilgili soruşturma başlattığını ve kendi ateşlerinin neden olduğu yaralanmalardan haberdar olmadığını açıkladı. Filistinli yetkililer, İsrail'in yardım dağıtım noktalarını hedef alarak sivilleri kasten öldürdüğünü ve bu saldırıların sistematik hale geldiğini ifade etti. Son günlerde benzer saldırılarda yardım almak için bekleyen 17 sivilin daha öldürüldüğü, onlarcasının yaralandığı bildirildi. İsrail, 90 günü aşkın süredir tüm sınır kapılarını kapatarak Gazze'ye insani yardımların girişini engelliyor. Başta gıda maddeleri olmak üzere temel yaşam malzemelerinin girişine izin verilmemesi sonucu Gazze'de yaşayan milyonlarca insan kitlesel açlıkla karşı karşıya bırakıldı. 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden İsrail saldırılarında Gazze'de 54 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, 124 binden fazla kişi yaralandı. Ölü ve yaralıların büyük kısmını kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Ayrıca 11 binden fazla kişi kayıp, yüz binlerce sivil ise yerinden edilmiş durumda.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.