>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Erken Teşhis

NEWSTURK - Erken Teşhis haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Erken Teşhis haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Akciğer kanserinde erken tanı ve tedavi deneyimi araştırmasında ara bulgular Haber

Akciğer kanserinde erken tanı ve tedavi deneyimi araştırmasında ara bulgular

Roche İlaç Türkiye, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ve Türk Kanser Derneği iş birliğinde gerçekleştirilen “Akciğer Kanserinde Deneyim ve İçgörü Haritası” adlı araştırmanın ilk bulguları duyuruldu. Erken belirtilerin genellikle ihmal edildiği, hastaların psikososyal desteğe çok ihtiyaç duyduğu ve yenilikçi tedavi yöntemlerinin yaşam kalitesini artırdığı gözlemlendi. İSTANBUL (İGFA) - Kasımdaki Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde, Türkiye’de akciğer kanserine karşı mücadelede anlamlı bir gelişme sağlandı. Roche İlaç Türkiye öncülüğünde gerçekleşen, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ve Türk Kanser Derneği’nin destek verdiği ve Ipsos Türkiye tarafından yürütülen “Akciğer Kanserinde Deneyim ve İçgörü Haritası” araştırmasının geçici sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. Türkiye'de her yıl 41 binden fazla akciğer kanseri vakası ortaya çıkarken, bu kanser erkeklerde en yaygın, kadınlarda ise hızla artan türler arasında bulunuyor. Araştırma, teşhis aşamasından tedavi sürecine kadar hem doktorların hem de hastaların deneyimlerini kapsamlı şekilde değerlendiriyor. ERKEN TANI ZORLAŞIYOR, BELİRTİLER “BASİT RAHATSIZLIK” OLARAK GÖRÜLÜYOR Hastalarla yapılan görüşmelerde en dikkat çekici bulgu şu: Öksürük, nefes darlığı ve yorgunluk gibi erken belirtiler çoğunlukla hafife alınıyor. Hastalar, ancak uzun süreli veya yoğun belirtiler yaşadıklarında doktora gitmeyi tercih ediyorlar. Bu, erken teşhis farkındalığının toplumda halen yeterli seviyede olmadığını gösteriyor. DOKTORLAR: “TANI VE GENETİK TESTLERE ACİL ERİŞİM ÖNEMLİ” Onkologlar, biyopsi ve genetik testlerin zamanında yapılmasının doğru tedavi sürecine yönlendirmede kilit bir rol oynadığını belirtiyor. Yakın zamanda geri ödeme planına dahil olan yenilikçi tedaviler (özellikle immünoterapiler) hem doktorlar hem de hastalar arasında olumlu karşılanıyor ve yaşam kalitesinde gözle görülür bir iyileşme sağlıyor. Tedavi gören hastalar, yenilikçi tedavilerle günlük hayatlarına daha kolay devam ettiklerini, hatta bazı günlerde “hasta olduklarını unuttuklarını” ifade ediyorlar. Ancak psikolojik destek, hasta destek grupları ve tedavi için şehir dışına yapılan seyahatlerde konaklama gibi lojistik desteklerin eksikliği, önemli bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor.

Kadınların yalnızca yüzde 45’i meme kanseri belirtilerini tanıyor Haber

Kadınların yalnızca yüzde 45’i meme kanseri belirtilerini tanıyor

7 ülkeden 7 binden fazla kadının katılım gösterdiği araştırma, kadınların meme sağlığına dair dikkat çekici bulgular sundu. Araştırmanın sonuçlarına göre; kadınların yalnızca yüzde 45'i meme kanseri semptomlarını tanıyabilirken yalnızca yüzde 28'i yılda bir kez meme kontrolü için bir sağlık uzmanına başvuruyor. İSTANBUL (İGFA) - Avon, kadınları kişisel bakım rutinlerinin bir parçası olarak kendi kendine meme muayenesi yapmaya teşvik ediyor ve düzenli kontrollerin öneminin altını çiziyor. Şu ana kadar dünya genelinde meme kanseriyle mücadeleye 951 milyon doların üzerinde katkıda bulunarak, 180 milyon kişiyi bu konuda eğitmiş ve 20 milyon taramanın gerçekleştirilmesine destek vermiştir.* Avon, evden çıkmadan önce yalnızca bir dakikanızı ayırarak yapacağınız kendi kendine meme muayenesinin erken teşhis için büyük fark yaratabileceğini vurgulamakta ve The Boob Census Araştırması ile kadınların meme sağlığına dair alışkanlıklarını ve farkındalık seviyelerini ortaya koymaktadır. SON BİR AYDA KENDİ KENDİNE MEME KONTROLÜ YAPAN KADINLARIN ORANI YÜZDE 36’YA ULAŞTI The Boob Census Araştırması, kadın sağlığı üzerindeki çalışmaların önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Araştırmaya göre kadınların yalnızca yüzde 45'i meme kanseri belirtilerini tanıma konusunda kendilerinden emin olurken yüzde 28'i yılda bir kez meme kontrolü için doktora başvuruyor. Son bir ayda memelerinde herhangi bir değişiklik olup olmadığını kontrol eden kadınların oranı 2023'te yüzde 25 iken 2024'te yüzde 36'ya yükseldi, yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde ise 35-44 yaş arası kadınlar yüzde 31'lik bir oranla en sık kontrole giden grup olarak öne çıktı. Araştırmaya göre, uzmanların gerçekleştirdiği yıllık meme kontrollerinin ülkeler arasında farklılık gösterdiği bulgulandı. 2024 yılında İtalya'da kadınların yüzde 30'u, Romanya'da ise yüzde 24'ü düzenli yıllık meme kontrolü yaptırırken genel olarak kadınların yüzde 26'sının yılda bir kez meme muayenesi yaptırdığı ortaya kondu, ayrıca araştırma olumlu gelişmeleri de beraberinde getirdi.

Uzmanından kemik erimesi uyarısı: Sırt ağrısı ilk belirti olabilir Haber

Uzmanından kemik erimesi uyarısı: Sırt ağrısı ilk belirti olabilir

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Nafiz Akman, kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun, genellikle sırt bölgesinde belirgin kemik ağrısıyla ortaya çıktığını; ancak bazen sinsice ilerleyerek fark edilmeden ciddi problemlere yol açabileceğini belirtti. İSTANBUL (İGFA) - Kemik erimesinde, yaygın olarak görülen ilk belirtinin sırt bölgesindeki belirgin kemik ağrısı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Mahmut Nafiz Akman, bununla birlikte bazı bireylerde belirti göstermeden ilerlediğini ifade etti. Akman, menopoz sonrası kadınlar ile ileri yaştaki erkeklerin risk grubunda yer aldığını belirterek, erken teşhis ve düzenli kemik mineral yoğunluğu ölçümünün önemine vurgu yaptı. KİMLER RİSK ALTINDA? Prof. Dr. Akman, kemik yapım ve yıkımı arasındaki dengenin bozulmasının düşük kemik kütlesine ve dolayısıyla osteoporoza yol açtığını belirterek risk faktörlerini; menopoz sonrası kadınlar, erken veya cerrahi menopoz, ileri yaş ve kadın cinsiyeti, genetik yatkınlık, yetersiz D vitamini ve kalsiyum alımı, aşırı alkol, sigara, kafein tüketimi, hareketsiz yaşam tarzı, az güneş ışığına maruz kalma, kortizon gibi ilaçların uzun süreli kullanımı, endokrinolojik bozukluklar, bağırsak emilim sorunları, romatizmal hastalıklar, kronik böbrek ve karaciğer hastalıkları olarak sıraladı. Akman, osteoporozun genellikle sessiz ilerlediğini ve en yaygın erken belirtisinin sırt bölgesinde yaygın kemik ağrısı olduğunu belirterek; hastalığın ilerlemesi halinde boy kısalması ve kamburlaşma meydana geldiğini, kırıklarda ise ani ve şiddetli ağrı yaşandığını ifade etti. Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Mahmut Nafiz Akman, "Son yıllarda çökme yaşanan omura çimento enjeksiyonu yapılarak hızlı bir rahatlama sağlanıyor. Ayrıca, korse, ağrı kesici ilaçlar, cerrahi müdahaleler ve ilaç tedavileri kullanılmaktadır." dedi. Prof. Dr. Akman, osteoporozun neden olduğu kırıklar ve yaşam kalitesindeki düşüşün önüne geçebilmek için şu tavsiyelerde bulundu: Kalsiyum ve D vitamini açısından zengin bir diyet benimseyin, Düzenli egzersiz ve postürü koruyucu egzersizler yapın, Her gün 20-40 dakika tempolu yürüyüş yapın, Denge problemleri için özel tedaviler, Evde düşmelere yol açabilecek eşyaların kaldırılması ve iyi bir aydınlatma sağlanması.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.