>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Enerji

NEWSTURK - Enerji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enerji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

China Southern Power Grid, sürdürülebilirlik ve düşük karbon girişimlerini sergileyerek COP30'daki ilk delegasyon katılımını gerçekleştirdi Haber

China Southern Power Grid, sürdürülebilirlik ve düşük karbon girişimlerini sergileyerek COP30'daki ilk delegasyon katılımını gerçekleştirdi

CSG, pratik düşük karbon çözümleriyle küresel iklim eylemine olan taahhüdünü kanıtladı. PRNewswire / BELÉM, Brezilya (İGFA) - China Southern Power Grid (CSG), 10-21 Kasım tarihleri arasında Brezilya'nın Belém şehrinde gerçekleşen 30. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı'na (COP30) katılım gösterdi. Konferansa katılım sırasında şirket, 19 Kasım'da Çin Pavilyonu'nda "Yeşil Enerji Ağı için Yeni Bir Dönem Başlatma, Dünya Standartlarında Bir İş Kurma" temalı bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. "Kurumsal Gün"de CSG, China National Petroleum Corporation ve China Energy Investment Group Co. ile birlikte bir yan etkinliğe ev sahipliği yaparak birçok ülkenin hükümet, iş dünyası ve araştırma kurumlarından temsilcileri bir araya getirdi. Katılımcılar, tüm paydaşların Çin'in çift karbon hedeflerini nasıl destekleyebileceği ve küresel iklim yönetişimini nasıl güçlendirebileceği üzerine tartışmalar yaptı. Bir CSG yöneticisi, şirketin yeni nesil bir güç sistemi geliştirme ve temiz enerji geçişini destekleme konusundaki ilerlemelerini özetleyen bir açılış konuşması yaptı. Yönetici ayrıca Brezilya, Peru ve diğer ülkelerden katılımcıların düşük karbon sanayi gelişimini hızlandırmak için işbirliğine dayalı çözümleri incelediği düşük karbon ve sürdürülebilir kalkınma konulu uluslararası bir yuvarlak masa toplantısına başkanlık etti. CSG aynı gün ayrıca "Yeşil ve Düşük Karbon Geliştirme Yönünde Ekolojik Odaklı İşletmelerin Yeni Uygulamaları" isimli özel bir oturum düzenledi. Etkinlik esnasında şirket, yenilenebilir enerjiye geçişi destekleme stratejisine dair net bir genel bakış sunan China Southern Power Grid Ekolojik Odaklı İşletmeler Raporu'nu Çince ve İngilizce olarak yayımladı. Oturumda ayrıca karbon hedefi yönetimi, sıfır karbonlu sanayiler ve CSG'nin uluslararası düşük karbon iş aktiviteleri gibi konular ele alındı. CSG, vaka çalışmaları, bir temalı sergi ve yenilenebilir enerjiyle çalışan interaktif çay yapma gösterisi aracılığıyla, çevresel performansı güçlendirmek ve düşük karbon kalkınmayı desteklemek için inovasyon ve pratik çalışmalarını sundu. COP30 süresince CSG'nin ekolojik yönetim sergisi ve tanıtım videosu Çin Pavilyonunda sürekli gösterilerek Çinli şirketlerin küresel iklim eylemi ve teknolojik ilerlemeye nasıl katkı sağladıkları vurgulandı.

BTSO’dan yapay zekâ hamlesi Haber

BTSO’dan yapay zekâ hamlesi

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Bursa iş dünyasının yapay zekâ ekosistemine daha etkili bir şekilde dahil olmasını sağlamak amacıyla, MEXT Teknoloji Merkezi ve BUTEKOM ortaklığıyla Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme Programı’nı başlattı. BURSA (İGFA) - BTSO Ana Hizmet Binası’nda gerçekleşen toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın ve BTSO Meclis ve Komite Üyeleri’nin yanı sıra, Bursa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Aydın Bakoğlu ve KOSGEB Bursa Batı Müdürü Erkan Güngör katılım gösterdi. Toplantıda, Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme metodolojisi ve içerikleri, sektörlerden başarı hikayeleri ve uygulama deneyimleri, değerlendirme süreci ve raporlama detayları ile Bursa firmalarına özgü uygulama planları katılımcılarla paylaşıldı. Toplantıya BTSO üyeleri yoğun ilgi gösterdi. “Küresel Rekabette Yeni Bir Dönem” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, küresel ekonominin teknoloji odaklı bir değişim sürecinde olduğunu belirtti ve yapay zekânın bu dönüşümde kritik bir rol oynadığına dikkati çekti. Batmaz, “Küresel ekonomi, teknolojinin öncülüğünde baş döndürücü bir hızla yeniden şekilleniyor. Güç dengeleri değişiyor, ticaretin kuralları yeniden yazılıyor. Yapay zekâ, yeşil enerji, dijitalleşme ve veri ekonomisi, her sektörü yeniden tanımlıyor. 2030 yılına kadar iş süreçlerinin yüzde 60’ından fazlası otomasyon ve yapay zekâ destekli sistemlerle yürütülecek. Dijital ekonominin küresel ekonomideki payı yüzde 20’yi aşmış durumda. İş dünyası liderlerinin yüzde 61’i dijital dönüşümü en önemli öncelik olarak görüyor, büyük kuruluşların ise yüzde 94’ü bir dijital dönüşüm stratejisine sahip. Günümüz rekabeti, veri analizi ve hızlı öğrenme üzerine kurulu. Eğer bir işlemi rakibinizden daha yavaş yapıyorsanız, maliyetiniz ne kadar düşük olursa olsun, er ya da geç sahneden çekilirsiniz.” ifadelerini kullandı. “Tehdit Değil Fırsat Olarak Görülmeli” Batmaz, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusunu dijitalleşmeye yatkın olmasına karşın, üretim, enerji ve lojistik gibi kilit sektörlerdeki dijital gelişmişlik seviyesinin dünya ölçeğinde geride kaldığını belirtti. BTSO’nun Bursa’da yapay zeka ve dijital dönüşüme öncülük ettiğini dile getiren Batmaz, “Bugün başlattığımız Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme Programı, MEXT ve BUTEKOM iş birliğiyle işletmelerimizin dijitalleşme seviyesini bilimsel olarak ortaya koyacak ve geleceğe yönelik bir operasyonel kılavuz sunacak. Yapay zekâ, yavaş kalanlar için tehdit, hızlı adapte olanlar için ise bir sıçrama tahtası. Bursa iş dünyasını bu potansiyeli somut bir değere dönüştürmeye davet ediyorum.” dedi. “Yapay Zekâ Dönüşümüne Rehberlik Edeceğiz” BTSO Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın, Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme Programı’nın temellerinin 18-19 Haziran tarihlerinde Bursa Business School’da düzenlenen Next Level Yapay Zekâ Zirvesi’nde atıldığını ifade etti. Akın, “Bursa’da ilk kez düzenlenen bu zirve, otomotiv sektörüne odaklanarak iki gün boyunca çok değerli firmaları ve geniş bir katılımcı kitlesini bir araya getirdi. MEXT ile stratejik bir iş birliği gerçekleştirdik. Yapay zekânın önemi artık herkes tarafından biliniyor. İlk zirvemiz farkındalık oluşturmayı hedefliyordu. Bu programda ise o farkındalığı somut bir dönüşüme taşıyoruz. Yapay zekâ ile nasıl bir dönüşüm gerçekleştirmeliyiz, bu süreci kimler yönetecek ve şu an ne aşamadayız gibi sorulara yanıt arayacağız.” ifadelerine yer verdi. Dönüşüm İçin Destekler Önemli BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın da programa tam destek verdiğini belirten Akın, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “MEXT ile iş birliği içinde örnek projeler geliştiriyoruz. Ben tüm sanayicilerimize MEXT ve BUTEKOM’u görmelerini tavsiye ediyorum. Bundan 15 yıl önce bu konuları anlattığımızda bize gülüyordu. Ancak şimdi sektörde kalıcı olmak istiyorsanız bu değişime ayak uydurmak zorundasınız. O dönemde bu bilinç seviyesinde olsaydık bugün yaşadığımız birçok sorunun önüne geçebilirdik. Bursa’da yapay zekâ ile ilişkili otomotiv ve makine gibi güçlü sektörlerimiz var. Sağlık ve hizmet sektörlerini de bu çalışmalara dahil edebiliriz. Yine özellikle 48, 50 ve 69’uncu meslek komitelerimizde önemli teknoloji üreticileri bulunuyor. Bu çalışmalar bu firmalarımıza da yeni iş alanları açacak ve umarım başarılı projeler uluslararası platformlara taşınacak.” şeklinde konuştu. Yapay Zekânın Amacı Verimlilik BUTEKOM Genel Müdürü Murat Kurtlar, dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamalarının öncelikli amacının verimlilik artışı olduğunu vurguladı. Kurtlar, “Dijitalleşme ya da yapay zekâ uygulamalarına yalnızca bu teknolojileri kullanmak için adım atmak yanıltıcı olur. Bunların tek amacı işletmelerde verimlilik sağlamaktır. BTSO Eğitim ve Teknoloji Kampüsü’nde bu doğrultuda, gelişen teknolojilerle sürekli kendimizi yeniliyoruz. BUTEKOM, Bursa Model Fabrika, Enerji Verimliliği Merkezi, BTSO MESYEB ve BUTGEM’de sürdürülebilirlik, sosyal gelişim, çevre koruma ve ekonomik büyüme gibi temel alanlara odaklanıyoruz.” dedi. “Yol Haritasına İhtiyacımız Vardı” BUTEKOM olarak çok önemli bir programı hayata geçirdiklerini ifade eden Kurtlar, “MEXT iş birliğiyle ilk pilot uygulamayı BUTEKOM’da gerçekleştirdik. Veriyle çalışıp çalışmadığımızı, veriyi ne kadar etkin kullandığımızı ve veriyle neler yapabileceğimizi değerlendirmek için bir yol haritasına ihtiyacımız vardı. Bu program, işletmelerimizin bu sorulara yanıt bulmasına ve verimlilik odaklı bir dönüşüm gerçekleştirmesine katkı sağlayacak. Programın faydalı sonuçlar getireceğine inanıyorum.” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından MEXT Teknoloji Merkezi uzmanları tarafından programın detayları paylaşıldı. Programda yer alan firmalar, yapay zekâ hazırlık seviyelerini keşfederken, sektörel kıyaslama konumlarını belirleme fırsatı bulacak. Somut yol haritaları ve öncelikli adımlar tespit edilecek. Ayrıca firmalar MEXT tarafından hazırlanan 100’den fazla senaryo arasından özel fırsatlar elde edecek.

Türkiye Katar anlaşmaları savunma ve ticareti kapsıyor Haber

Türkiye Katar anlaşmaları savunma ve ticareti kapsıyor

Türkiye Katar anlaşmaları Doha'da imzalandı: 4 kritik imza Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti arasındaki stratejik ortaklık, başkent Doha'da atılan yeni imzalarla daha da pekiştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'nin bir araya geldiği ziyaret, kritik öneme sahip yeni Türkiye Katar anlaşmaları ile sonuçlandı. 22 Ekim 2025 tarihinde Emirlik Divanı'nda gerçekleştirilen 11. Yüksek Stratejik Komite toplantısının ardından, iki liderin huzurunda çeşitli alanlarda işbirliğini derinleştiren 4 önemli metin imzalandı. Bu gelişmeler, iki ülkenin bölgesel konulardaki yakın koordinasyonunu ve ekonomik bağlarını güçlendirme kararlılığını bir kez daha teyit etti. ​Doha'da Stratejik Diyalog: Liderler Zirvesi Güncel ziyaret, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez turunun önemli bir durağı olarak kayıtlara geçti. Birkaç bağımsız haber kaynağında doğrulanan bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani tarafından Emirlik Divanı'nda resmi törenle karşılandı. İki lider, heyetler arası görüşmelere başkanlık etmeden önce basına kapalı bir baş başa görüşme gerçekleştirdi. Raporların ortak görüşü, bu görüşmede ikili ilişkilerin tüm boyutlarının yanı sıra, Gazze'deki durum başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası gelişmelerin de kapsamlı bir şekilde ele alındığını gösteriyor. Liderlerin, özellikle bölgesel istikrarın korunması yönündeki ortak iradelerini vurguladıkları ifade ediliyor. ​Baş başa görüşmenin tamamlanmasının ardından, iki lider heyetler arası görüşmelere başkanlık etti. Bu oturumda, ilgili bakanlar ve üst düzey yetkililer de hazır bulundu. Görüşmelerin ana gündem maddesini, iki ülke arasındaki mevcut işbirliğinin daha da ileriye taşınması ve yeni ortaklık alanlarının belirlenmesi oluşturdu. ​Yeni Türkiye Katar Anlaşmaları ve Kapsamları ​Liderlerin baş başa görüşmesinin ardından, 11. Yüksek Stratejik Komite toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının en somut çıktısı, iki ülke arasında imzalanan yeni Türkiye Katar anlaşmaları oldu. Raporların ortak görüşü, toplam dört belgenin imzalandığını gösteriyor. Bu belgeler, iki ülke arasındaki işbirliğini spesifik alanlarda ileriye taşımayı hedefliyor. ​İmzalanan metinler arasında en çok dikkat çekenlerden biri, "Savunma Sanayi Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı" oldu. Bu zaptın, iki ülkenin savunma kapasitelerini geliştirmeye yönelik ortak projeler ve teknoloji transferi gibi konuları içerdiği düşünülüyor. Ankara ve Doha'nın bu alandaki mevcut güçlü işbirliğinin, bu yeni mutabakat ile daha da kurumsal bir zemin kazandığı belirtiliyor. ​Ekonomik alanda ise, "Ticaret Bakanlığı ile Katar Ticaret ve Sanayi Bakanlığı Arasındaki Ortak Bakanlar Açıklaması" imzalandı. Bu metin, karşılıklı ticaret hacminin artırılması ve yatırımların teşvik edilmesi için atılacak adımları içeriyor. Her iki ülke de ekonomik çeşitlendirme hedefleri doğrultusunda birbirlerini kilit ortaklar olarak görüyor. ​Üçüncü önemli belge olarak, "Stratejik Kalkınma Planlamasının Çeşitli Alanlarda İşbirliğine ve Tecrübe Paylaşımına İlişkin Mutabakat Zaptı" öne çıktı. Bu anlaşma, iki ülkenin strateji ve bütçe planlamasından sorumlu kurumları arasında doğrudan bir diyalog ve tecrübe paylaşım mekanizması kurulmasını amaçlıyor. Bu, iki yönetimin uzun vadeli vizyonlarını uyumlaştırma çabası olarak değerlendiriliyor. ​Doğrulanan bilgilere göre, bu üç spesifik anlaşmaya ek olarak, toplantının genel sonuçlarını ve gelecek döneme ilişkin yol haritasını belirleyen "Yüksek Stratejik Komite 11. Toplantısı Ortak Bildirisi" de liderler tarafından imzalandı. Böylece, toplam imza sayısının dört olduğu farklı kaynaklarca da teyit edilmiş oldu. Yüksek Stratejik Komite: Kurumsallaşan İlişkilerin Motoru ​Bu yıl 11.'si düzenlenen Yüksek Stratejik Komite (YSK) toplantıları, Türkiye-Katar ilişkilerinin omurgasını oluşturmaktadır. 2014 yılında kurulan bu mekanizma, iki ülke arasındaki ilişkileri "stratejik ortaklık" seviyesine taşıyan en önemli platformdur. YSK, her yıl dönüşümlü olarak iki ülkenin başkentlerinde, en üst düzeyde (devlet başkanları seviyesinde) toplanır. ​Bu toplantılar sayesinde, bakanlıklar ve ilgili kurumlar arasında yıl boyunca yürütülen teknik çalışmaların sonuçları gözden geçirilir ve siyasi irade tarafından onaylanır. Bugüne kadar bu toplantılar vesilesiyle onlarca anlaşma imzalanarak, ilişkilerin yasal ve kurumsal altyapısı sağlamlaştırılmıştır. Gerçekleştirilen 11. toplantı, bu başarılı mekanizmanın kesintisiz ve güçlü bir şekilde devam ettiğini göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır. Gelecek Vizyonu: Türkiye Katar Anlaşmaları Neyi Hedefliyor? ​İmzalanan son Türkiye Katar anlaşmaları, sadece mevcut durumu pekiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğe yönelik ortak bir vizyonu da ortaya koyuyor. Özellikle stratejik planlama ve savunma sanayi gibi alanlarda atılan imzalar, işbirliğinin geleneksel ticaretin ötesine geçtiğini, teknoloji ve bilgi birikimi paylaşımını da içeren derin bir boyuta ulaştığını göstermektedir. ​İki ülkenin de uluslararası alanda daha proaktif ve bağımsız politikalar izleme hedefleri bulunuyor. Bu bağlamda, Türkiye Katar anlaşmaları karşılıklı bir "kazan-kazan" stratejisi olarak görülüyor. Enerji, gıda güvenliği, turizm ve finans gibi alanlarda da mevcut işbirliğinin bu yeni ivmeyle daha da artması beklenmektedir. Liderlerin sergilediği tam uyum ve imzalanan metinler, Ankara-Doha hattındaki stratejik ittifakın önümüzdeki yıllarda da bölgesel denklemlerde belirleyici bir rol oynamaya devam edeceğine işaret ediyor. Bu ziyaret, ikili ilişkilerin sadece konjonktürel olmadığını, köklü ve kalıcı bir temele oturduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.