Cihat Gazi Haberleri - Son Dakika Cihat Gazi Haber Güncel Gelişmeler

Zafer Partisi’nden Sert İmralı Ziyareti Tepkisi

Zafer Partisi'nden Olaylı İmralı Ziyareti Açıklaması Bursa siyasetinin gündemi, Zafer Partisi Bursa İl Başkanlığı tarafından Mudanya'da gerçekleştirilen ve oldukça sert mesajların verildiği basın açıklamasıyla hareketlendi. İmralı Adası'na ulaşımın sağlandığı feribot iskelesinin önünde toplanan partililer, son günlerde kamuoyunda tartışılan yeni çözüm süreci iddiaları ve gündeme gelen imralı ziyareti haberlerine karşı net bir duruş sergiledi. Zafer Partisi Bursa İl Başkanı Cihat Gazi'nin liderliğinde düzenlenen bu kritik açıklamaya, Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Mahmut Kara, ilçe başkanları, il ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda partili ve Mudanyalı vatandaş katılım sağladı. İskele önünde yapılan açıklama, hem seçilen mekanın sembolik önemi hem de içeriğindeki sert eleştirilerle dikkat çekti. İmralı Ziyareti ve Çözüm Süreci Tartışmaları Mudanya iskelesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında, Türkiye'nin milli yapısını hedef aldığı öne sürülen senaryolara dikkat çekildi. İl Başkanı Cihat Gazi, yaptığı konuşmada bugün gelinen noktayı bir "çözüm" değil, aksine bir "çözülme ve yıkım" süreci olarak nitelendirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle mücadelede en kararlı olması gereken bir dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında terör örgütü ile görüşme amacı taşıyan girişimlerin bulunulması ve bu kapsamda gerçekleştirildiği iddia edilen imralı ziyareti gibi temasların milletten gizlenmesi, parti yetkilileri tarafından vicdanlarda derin bir yara olarak tanımlandı. Zafer Partisi heyeti, bu sürecin milli birliği tesis etmek bir yana, Türkiye'nin üniter yapısını bozmayı hedefleyen tehlikeli bir proje olduğunu savundu. Kamuoyunun önüne ısıtılarak getirildiği belirtilen bu planın nihai hedeflerinin ise oldukça açık olduğu vurgulandı. Parti kaynaklarına göre bu hedefler; binlerce şehidin kanını elinde bulunduran terörist başı Abdullah Öcalan'a af yolunun açılması, Türkçe'nin yanında başka dillerin "resmi dil" statüsüne sokularak dil birliğinin parçalanması ve Türkiye'nin eyaletlere bölünerek federasyonlaşmaya götürülmesi olarak sıralandı. Devlet Ciddiyeti ve İmralı Ziyareti Eleştirisi Basın açıklamasının odak noktasını, devletin terörle mücadeledeki geleneksel duruşundan taviz verildiği iddiası oluşturdu. NewsTurk gibi kaynakların da mercek altına aldığı açıklamada, Türk devletinin tarih boyunca hiç bu kadar aciz bir duruma düşürülmediği savunuldu. 27 yıldır hapishanede tutulan ve etkisi kalmadığı belirtilen bir teröristten medet umulmasının devlet aklının iflası olduğu ifade edilirken, devleti yönetenlerin terörü bitiremedikleri gerekçesiyle bir "bebek katilinin" ayağına giderek yardım dilenmesi sert bir dille eleştirildi. Yapıldığı öne sürülen imralı ziyareti, Zafer Partisi tarafından Türk devletinin gücünü inkar etmek ve terör örgütünü meşrulaştırmak olarak yorumlandı. "Terörle müzakere edilmez, mücadele edilir" sloganının öne çıktığı açıklamada, bu görüşmelerin devlet teamüllerine, milli güvenlik anlayışına ve milletin talep ettiği şeffaflığa aykırı şekilde gizli yürütülmesinin kabul edilemez olduğu belirtildi. Özellikle terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin ve kamu görevlilerinin fedakarlıkları ortadayken, bu tür pazarlıkların masaya yatırılmasının Türk milletinin iradesiyle alay etmek anlamına geldiği vurgulandı. Siyasi iktidarın ve ortağının geçmişteki söylemleri ile bugünkü eylemleri arasındaki derin uçurum da eleştirilerin hedefindeydi. Dün "Terörle pazarlık olmaz" diyenlerin bugün teröristlerle pazarlık masasında olduğu, "İmralı'nın kapısını kapattık" diyenlerin ise bugün imralı ziyareti gerçekleştirmek için adeta sıraya girdiği ifade edildi. "Bölücü odaklarla masaya oturmayız" diyen siyasilerin bugün masayı bizzat kurduklarını belirten Gazi, bu tutarsızlığın sadece siyasi bir çelişki değil, devletin itibarı ve milletin güvenliğiyle oynanması anlamına geldiğini söyledi. Öğretmenler Günü'nde Gizli Görüşme İddiası Açıklamada vicdanları yaralayan en önemli detaylardan biri, söz konusu gizli görüşmelerin tarihine ilişkindi. İddialara göre bu görüşmelerin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde yapılmış olması, tepkilerin dozunu artırdı. Zafer Partisi yetkilileri, bu topraklarda Aybike Yalçın, Necmettin Yılmaz, Fikret Can ve Neşe Alten gibi onlarca öğretmenin PKK tarafından şehit edildiğini hatırlattı. Onlarca gencecik öğretmenin vatanına hizmet ettiği için hedef alındığı bir coğrafyada, devletin şehit öğretmenlerine sahip çıkacağı bir günde onların katilleriyle pazarlık masasına oturmasının, milletin onuruna ve şehitlerin hatırasına ağır bir saygısızlık olduğu dile getirildi. Bilgi Kaynağı Olarak Terör Örgütü Ajansları Sürecin şeffaflıktan uzak yürütülmesi, basın açıklamasında bir diğer eleştiri konusu oldu. Zafer Partisi, aylardır "Kurdukları Terörsüz Türkiye Komisyonu'nda ne konuşulduğunu halktan saklıyorlar" uyarısında bulunduklarını hatırlattı. "Türk Milleti bilmiyor ama PKK her detayı biliyor" diyen parti yetkilileri, imralı ziyareti gerçekleştiren heyetin bilgisini devlet kurumlarından değil, terör örgütünün sözde haber ajanslarından öğrendiklerini belirtti. Ankara'daki yetkililerin görüşmeleri inkar ettiği bir ortamda, terör örgütünün ajansının görüşmeleri dakika dakika paylaştığına dikkat çekildi. Türk devletinin meclisinde kurulan bir komisyonun faaliyetlerini Türk milletinin bilmemesine rağmen Kandil'in biliyor olması, "Bu nasıl bir devlet ciddiyetidir?" sorusuyla eleştirildi. Ayrıca, görüşme tutanaklarının 10 yıl gizli kalacağı yönündeki açıklamalar da, "PKK'nın bildiğini Türk Milleti'nden gizlemek devlet sırrı değildir, ayıptır, ihanettir" sözleriyle protesto edildi. Zafer Partisi, Türk milletinin hiçbir ferdinin terörle yapılan gizli pazarlıkları kabul etmeyeceğini belirterek, TBMM'yi pazarlık masasının aracı haline getiren bu sürecin derhal durdurulması çağrısında bulundu. Açıklama, hiçbir siyasi çıkarın şehitlerin kanından değerli olmadığı ve ülkenin bir karış toprağının dahi pazarlık konusu yapılamayacağı vurgusuyla son buldu.

Yeni açılan Doğancı Tüneli'nde kaza riski ve güvenlik sorunu

Bursa'nın dağ yöresi ilçeleri Orhaneli ve Keles'e ulaşımı kısaltmak amacıyla Temmuz 2025'te resmen hizmete açılan güzergahtaki Doğancı Tüneli'nde kaza riski yaşanıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından "Türkiye'nin en zorlu 5 tünelinden biri" olarak nitelendirilen ve seyahat süresini 15 dakikadan 3 dakikaya düşürme hedefiyle inşa edilen tünelde, açılışından kısa bir süre sonra meydana gelen trafik kazası, güzergahın güvenliğiyle ilgili endişeleri beraberinde getirdi. Edinilen bilgilere göre, 4 Ağustos 2025 tarihinde tünel içerisinde bir servis minibüsü ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada, biri ağır olmak üzere toplam dört kişi yaralandı. Bu olay, tünelin hizmete girmesinin hemen ardından yaşanması sebebiyle dikkat çekti. Projenin temel amaçlarından birinin, eski güzergahtaki virajlı ve heyelan riski taşıyan bölümleri devre dışı bırakarak trafik güvenliğini artırmak olduğu resmi makamlarca açıklanmıştı. Ancak tünel içinde yaşanan bu kaza, yeni güzergahın da kendi içinde potansiyel tehlikeler barındırabileceği tartışmalarını başlattı. Uzmanlar ve Sürücüler İçin Doğancı Tüneli'nde Kaza Riski Faktörleri Bursa-Orhaneli yolu, geçmiş yıllarda özellikle Doğancı Barajı mevkiinde birçok ölümlü ve yaralanmalı kazaya sahne olmuştu. Tünelin bu tehlikeli etabı baypas etmesi olumlu bir gelişme olarak kabul edilse de, uzmanlar tünel içi trafik dinamiklerinin farklı riskler oluşturabileceğine işaret ediyor. Yüksek hız, ani şerit değişimleri ve sürücülerin tünel içi aydınlatma ve yol koşullarına adaptasyon süreçleri, kaza potansiyelini artıran faktörler arasında sayılıyor. Özellikle tünel giriş ve çıkışlarındaki ani ışık değişimlerinin sürücülerin görüşünü anlık olarak etkileyebileceği ve dikkat dağınıklığına yol açabileceği belirtiliyor. Yetkililerin, Doğancı Tüneli'nde kaza riski ve benzeri olayların tekrar yaşanmaması için ek trafik düzenlemeleri, hız denetimleri ve bilgilendirici uyarı levhaları gibi önlemleri gözden geçirmesi bekleniyor. Bölge halkı ve güzergahı sıklıkla kullanan sürücüler, projenin konforunu yaşarken can güvenliğinin de en üst düzeyde sağlanmasını talep ediyor.

ÖZEL RÖPORTAJ: Zafer Partisi Bursa İl Başkanı Cihat Gazi

Zafer Partisi Bursa İl Başkanı Cihat Gazi'den Gündemi Sarsacak Açıklamalar: "Yangındaki Acziyet Depremin, Komisyondaki Gizlilik İhanetin Fragmanıdır" NewsTürk Haber / Bursa - 11 Ağustos 2025 - Türkiye'nin deprem gerçeğinden "Terörsüz Türkiye Süreci"ne uzanan sıcak gündem başlıklarını, Zafer Partisi Bursa İl Başkanı Cihat Gazi ile konuştuk. Geçtiğimiz günlerde Bursa'da yaşanan ve müdahalede geç kalındığı eleştirilerine neden olan orman yangınını "depremin fragmanı" olarak niteleyen Gazi, kentsel dönüşüm adı altında yapılan imar artışlarından, Meclis'teki terör komisyonunda yaşanan "gizlilik" oylamasına kadar birçok konuda önemli ve sert açıklamalarda bulundu. İşte Zafer Partisi Bursa İl Başkanı Cihat Gazi ile gerçekleştirdiğimiz o çok konuşulacak röportaj: NewsTürk Haber: Sayın Başkan, Bursa yeni bir yangın felaketi atlattı. Sizce bu olay, olası bir deprem hazırlığı konusunda bize ne anlatıyor? Cihat Gazi: Bu yangın, sadece yanan ormanlarımızı değil, çürüyen sistemimizi de gözler önüne sermiştir. Kurumlar arası koordinasyonsuzluk ve geç müdahale sonucu hektarlarca ciğerimiz kül oldu. İşte bu acziyet, olası bir depremde yaşanacak kaosun adeta bir fragmanıdır. Bir yangını bile organize bir şekilde söndüremeyen bir yönetim anlayışının, binlerce binanın yıkıldığı bir depremde halkına nasıl sahip çıkmasını bekleyebiliriz? NewsTürk Haber: Afet anında koordinasyon sorunundan bahsettiniz. AFAD gibi kurumların performansı neden bu kadar tartışılıyor? Cihat Gazi: Sorunun temeli liyakatsizliktir. Çünkü liyakatli ve konuya hakim bir yönetici, şeffaf olmaktan ve hesap vermekten çekinmez. Asıl sorun, yetersizliğinin ortaya çıkmasından korkanların şeffaflıktan kaçmasıdır. Mesela, 6 Şubat'ta gördük ki en temel ihtiyaç çadırdı. Soruyoruz: Bugün AFAD’ın elinde, olası bir Marmara depreminde yüz binlerce insana yetecek kadar çadır gerçekten var mı? Bu çadırların depolama koşulları nedir, çürümeye terk mi edilmiştir, kullanıma hazır mı? NewsTürk Haber: Peki yerel yönetimler, yani belediyeler bu konuda ne durumda? Hazırlıklar yeterli mi? Cihat Gazi: Göstermelik hazırlıklar dışında, maalesef hayır. Hatırlarsınız, büyük vaatlerle mahallelere 'deprem konteynerları' konuldu. Bu konteynerların çoğu, bir süre sonra sessiz sedasız ortadan kaldırıldı. Nereye gitti bu konteynerlar? Hazırlık dediğiniz, bir dönem şov yapıp sonra unuttuğunuz bir şey midir? Bu ve bunun gibi tüm konuların takipçisi olacağımızı ve resmi sorgulamaları başlatacağımızı buradan ilan ediyorum. NewsTürk Haber: Kentsel dönüşümden bahsettiniz. Mevcut uygulamaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin 'gerçek kentsel dönüşüm' anlayışınız nedir? Cihat Gazi: Mevcut yapılan, kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşümdür. 100 bin kişilik altyapıya sahip bir mahalleye, imar artışı vererek 150 bin kişiyi sığdırmaya çalışmak kentsel dönüşüm değil, kentsel yoğunlaştırma ve gelecekteki bir felakete davetiye çıkarmaktır. Zafer Partisi iktidarında, yerinde yapısal dönüşüm değil; altyapısı, sosyal donatı alanları, ulaşım aksları ve nüfus yoğunluğu hesaplanmış, gerekirse yeni uydu kentler kurularak yapılan gerçek kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilecektir. NewsTürk Haber: Bu karamsar tablo içinde, Zafer Partisi olarak sizin somut altyapı projeleriniz var mı? Cihat Gazi: Elbette var. Birincisi, **"Esnek ve Dirençli Altyapı Projesi"**dir. Bakın, Bursa'nın içme suyu, kanalizasyon, doğalgaz hatları aktif fay hatlarının üzerinden geçiyor. Belediyelerin, bu kesişim noktalarında sarsıntı anında kırılgan borular yerine, esneyebilen, kırılmayan özel sismik malzemeler kullanması gerekirdi. Bu, bir tercih değil, hayati bir zorunluluktur. İkincisi ise **"Stratejik Altyapı Yedekleme Projesi"**dir; Bursa'nın tüm şebeke planları İstanbul ve Eskişehir gibi komşu büyükşehir belediyelerine yedeklenmelidir. Bir felaket anında, Bursa kendi derdiyle boğuşurken, devletimiz bu şehirlerdeki hazır ekipleri, ellerindeki projelerle doğrudan Bursa'ya sevk eder. NewsTürk Haber: Sayın Başkan, gündemin bir diğer sıcak maddesi de 'Terörsüz Türkiye Süreci' ve kurulan Meclis komisyonu. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Cihat Gazi: Bu süreci, Türk Milleti'nin aklıyla ve sabrıyla alay etme süreci olarak görüyoruz. En son yaşanan skandal ise her şeyi özetliyor. CHP'nin de katıldığı komisyonda, MİT Başkanının yapacağı sunumun içeriğinin 10 yıl boyunca halktan gizlenmesine karar verildi. Düşünün, PKK terör örgütünün siyasi uzantısı olan bir parti bu bilgileri komisyonda duyacak. Dolayısıyla Kandil'deki teröristler, örgüt elebaşları ve onlara istihbarat sağlayan yabancı servisler her şeyi bilecek ama bu meselenin asıl muhatabı olan, evladını toprağa vermiş asil Türk Milleti 10 yıl boyunca hiçbir şeyden haberdar olamayacak. Ve en acısı, bu skandal karara CHP'li komisyon üyeleri de 'evet' oyu vererek, el kaldırarak ortak oldu. Bu, kabul edilemez bir durumdur, milli vicdanı yaralayan bir ihanettir. NewsTürk Haber: Sayın Başkan, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Cihat Gazi: Evet, var. Buradan Bursalı hemşehrilerimize önemli bir haber vermek istiyorum. Genel Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ, yaklaşık 10 gün sonra, anayasa ve Türkiye'nin geleceği hakkında çok önemli bir konferans vermek üzere Bursa'ya gelecektir. Gerçekleri duymak, oynanan oyunları görmek isteyen tüm vatansever halkımızı kendisini dinlemeye davet ediyoruz. Konferansın yeri ve saati hakkındaki detaylı bilgileri çok yakında kamuoyuyla paylaşacağız. En son olarak halkımız şunu bilmelidir ki; biz nefes aldığımız sürece, yapılan ihanet ne kadar büyük olursa olsun asla başarılı olamayacaktır.

Zafer Partisi'nden Doğancı Tüneli trafik kazası tepkisi

Doğancı Tüneli trafik kazası sonrası Zafer Partisi’nden sert açıklama Bursa'nın Keles ve Orhaneli ilçelerini birbirine bağlayan ulaşım güzergâhında yer alan Doğancı Tüneli yol ayrımında meydana gelen trafik kazası, bölgenin yol güvenliği sorunlarını bir kez daha gündeme taşıdı. Kazanın ardından Zafer Partisi Keles İlçe Başkanı Behçet Arı ile Bursa İl Başkanı Cihat Gazi, gerekli önlemleri almayan yetkililere sert eleştiriler yöneltti. Zafer Partisi Keles İlçe Başkanı Behçet Arı yaptığı açıklamada, kazanın yaşandığı kavşağın mühendislik açısından ciddi kusurlar taşıdığını belirtti. Arı, "Bu yol ayrımı bir mühendislik faciasıdır. İki ilçeyi ve Bursa’yı birbirine bağlayan bir hatta bu kadar dar, virajlı ve güvenliksiz bir geçiş kabul edilemez," ifadelerini kullandı. Behçet Arı, bölge halkının yıllardır kaderine terk edildiğini vurgulayarak şunları kaydetti: > "İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Keles de, Orhaneli de bu ülkenin ücra köşeleri değil, Türk milletinin onurlu birer parçasıdır. İstanbul’da, Ankara’da böyle bir yol ayrımı yapılsa halk ayağa kalkardı. Dağ yöresi insanı susuyor diye kaderine razı olacak değil!" Arı, yetkililere çağrıda bulunarak sinyalizasyon, yön levhaları, hız kesiciler ve güvenlik şeritleri gibi unsurların acilen hayata geçirilmesini istedi. Zafer Partisi Bursa İl Başkanı Cihat Gazi ise Arı’nın açıklamalarına tam destek verdiklerini belirtti. Gazi, kazanın sadece bir trafik meselesi olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: > “Bu sadece bir trafik sorunu değil, kamu güvenliği meselesidir. Dağ yöresi halkının ulaşımdaki can güvenliği, büyükşehirdeki vatandaş kadar kıymetlidir. Yapılan yolun ‘modern’ görünmesi, güvenli olduğu anlamına gelmiyor. Karayolları Genel Müdürlüğü başta olmak üzere tüm yetkilileri acilen harekete geçmeye davet ediyorum.” Zafer Partisi yetkilileri, konunun takipçisi olacaklarını belirterek gerekli düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi için çağrılarını yineledi.

Zafer Partisi'nden İyi Parti Mitingine tam destek

Zafer Partisi'nden İyi Parti Mitingine tam destek Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, 3 Ağustos 2025 tarihinde Bursa’da İYİ Parti tarafından düzenlenecek olan mitinge partisinin tam destek vereceğini duyurdu. Özdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Bursa ve çevre illerdeki teşkilatlara katılım çağrısı yaptı. Ümit Özdağ, yaptığı açıklamada mitingin yalnızca bir siyasi etkinlik olmadığını, aynı zamanda “açılım süreci” olarak yeniden gündeme getirilmeye çalışılan bölücü planlara karşı Atatürk Cumhuriyeti'ni ve üniter yapıyı savunanların ortak sesi olacağını vurguladı. Açıklamasında şu ifadeler yer aldı: > “Katılımımız, partimizin üniter devlet yapısını, milli kimliği ve Türk birliğini savunan duruşunun sahadaki tezahürüdür.” Zafer Partisi'nin tüm teşkilatlarına iletilen genelgeye göre, mitinge katılım listelerinin 1 Ağustos’a kadar genel merkeze bildirilmesi gerekiyor. Ayrıca ulaşım ve saha koordinasyonunun, mitingin sahibi olan İYİ Parti teşkilatları ile birlikte, disiplin içinde yürütülmesi istendi. Tüm teşkilat üyelerinin Zafer Partisi’nin ciddiyetini yansıtacak bir tutum sergilemeleri önemle vurgulandı. Özdağ’ın açıklamasında, mitingin "Atatürk Cumhuriyeti’ni savunan Türk milliyetçilerinin ortak iradesini göstereceği bir meydan" olacağı belirtildi. Katılımın yalnızca fiziki olarak değil, ideolojik olarak da bir karşı duruş anlamı taşıdığı ifade edildi. Zafer Partisi’nin bu hamlesi, son dönemde kamuoyunda yeniden gündeme gelen çözüm süreci ve açılım politikalarına karşı muhalefet cephesinden gelen sert tepkilerden biri olarak değerlendiriliyor. Mitingin, milliyetçi ve üniter devlet yapısına bağlı seçmen nezdinde önemli bir sembolik değeri olması bekleniyor. Açıklama sonrası İyi Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Zafer Partisi Bursa İl Başkanı Cihat Gazi ile hemen biraraya geldi.

Zafer Partisi’nden Ahmet Hamdi Çamlı hakkında suç duyurusu

Zafer Partisi’nden Ahmet Hamdi Çamlı hakkında suç duyurusu Zafer Partisi Bursa İl Başkanlığı ile Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer ilçe başkanlıkları, AK Parti eski milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı hakkında suç duyurusunda bulundu. Zafer Partisi İl Başkanı Cihat Gazi tarafından yapılan açıklamada, Çamlı’nın açıklamalarının Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine yönelik açık bir saldırı olduğu ifade edildi. Cihat Gazi, “Bugün AKP eski milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı hakkında merkez ilçe başkanlarımızla beraber suç duyurusunda bulunduk. Bu açıklamalar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine ve milletimizin ortak tarih bilincine yönelik organize bir saldırıdır. Ulusumuzun onurunu hedef alan bu hakaret ve suçlamalar karşısında sessiz kalmak mümkün olamaz.” dedi. Zafer Partisi’nden Ahmet Hamdi Çamlı hakkında suç duyurusu süreci başladı Cihat Gazi açıklamasının devamında, Zafer Partisi’nin cumhuriyetin kazanımlarına, kurucu iradeye ve Türkiye’nin üniter, laik yapısına sahip çıkmaya devam edeceğini vurguladı. “Saldırıyı yapanın gücüne, konumuna, iradesine bakmaksızın, sarsılmaz dağlar gibi mukavemet göstermeye devam edeceğiz. Anayasamızı değiştirmeye kalkanlar, bölücü örgüt sözde liderini barış elçisi gibi sunmaya çalışanlar bilmelidir ki sistemler bütünü olan Türkiye Cumhuriyeti yapısı yalnızca anayasaya değil, aynı zamanda Türk milletinin şahsına emanettir.” ifadelerine yer verdi. Zafer Partisi’nin yaptığı suç duyurusunun ardından, yargı sürecinin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor.

#Cihat Gazi