>G-T1PWPZ8J68
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Chp

NEWSTURK - Chp haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yeni vergi düzenlemeleri komisyonda görüşülmeye başlandı Haber

Yeni vergi düzenlemeleri komisyonda görüşülmeye başlandı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, vergiye dair düzenlemeleri de içeren Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin müzakerelerine başlandı. ANKARA (İGFA) - Vergi adaletini güçlendirmeyi ve kayıt dışı ekonomiyi azaltmayı amaçlayan teklif, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda değerlendirmeye alınıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, vergi düzenlemelerini kapsayan “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı KHK'de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmelerine başlandı. Komisyondaki görüşmeleri, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş yönetti. CHP’DEN İTİRAZ: “ALT KOMİSYONDA DEĞERLENDİRİLSİN” Toplantının açılışında konuşan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, teklifin kamuoyunda yeterince tartışılmadığını ve sıkıştırılmış bir takvimle gündeme getirildiğini belirterek, bir alt komisyon oluşturulması gerektiğini öne sürdü. Ağbaba, düzenlemenin özellikle bütçe görüşmeleri öncesi aceleye getirildiğini ve toplumsal etkilerinin yeterince ele alınmadığını ifade etti. AK PARTİ: “VERGİ ADALETİ VE MALİ DENGE AMAÇLANIYOR” Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy, kanun teklifinin öncelikli amacının vergi adaletini artırmak ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmek olduğunu vurguladı. Altınsoy, devletin kamusal hizmetleri büyük ölçüde vergi gelirleriyle finanse ettiğine dikkat çekerek, teklifin mali dengeyi sağlama ve kamu gelirlerini artırma yönünde önemli yapısal düzenlemeler içerdiğini belirtti. TBMM'nin resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre Altınsoy, düzenlemenin ayrıntıları hakkında; bazı vergi muafiyetlerinin kaldırılması, vergi dışındaki bazı alanların kapsama alınması, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi güçlendirecek adımlar ve vergi planlama aracı olarak kullanılan uygulamaların sınırlanmasının hedeflendiği bilgilerini paylaştı. Komisyonda milletvekilleri, kanun teklifi üzerinde düşüncelerini ifade ediyor.

Özgür Özel: Kıbrıs, Türkiye'nin arka bahçesi değil! Ümit Dikbayır CHP'ye katıldı Haber

Özgür Özel: Kıbrıs, Türkiye'nin arka bahçesi değil! Ümit Dikbayır CHP'ye katıldı

CHP Lideri Özgür Özel, TBMM'de yaptığı açıklamada 2026 yılı bütçesiyle ilgili adaletsizlik iddialarını ve KKTC seçimlerine müdahale eleştirilerini gündeme getirirken, nadir toprak elementleri konusunda miting çağrısında bulundu. Özel, ayrıca Sakarya Bağımsız Milletvekili Ümit Dikbayır’ın CHP'ye katıldığını bildirdi. ANKARA (İGFA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Özel, Sakarya Bağımsız Milletvekili Ümit Dikbayır’ın CHP’ye katıldığını duyurarak, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün baba ocağına hoş geldi. Sakarya’da yapılacak seçimlerde 4 milletvekili bekliyoruz” dedi ve Engin Özkoç’a selam gönderdi. KKTC SEÇİMLERİ: “KIBRIS TÜRKİYE’NİN ARKA BAHÇESİ DEĞİL” KKTC'de Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanlığına seçilmesini kutlayan CHP lideri Özel, “Kıbrıs’ta kazanan halk ve demokrasi oldu. Katılım oranı %65 ile önceki seçimleri aştı. AK Parti ve MHP’nin seçimlere müdahalesi yanlıştı. Bahçeli’nin ‘82’nci vilayet’ söylemi ve meşruiyet tartışması çıkarması kabul edilemez. KKTC bağımsız ve güçlü bir kardeş devlettir” diye konuştu. İDDİANAME TEPKİSİ: “-MIŞ, -MİŞ’LE YAZILMIŞ, ÇÖP OLDU” Özel, CHP’li belediye başkanlarına yönelik iddianameyi eleştirerek, “578 sayfalık iddianamede delil yok, ‘duydum’, ‘olabilir’ ifadeleriyle dolu. Suç örgütü lideri 704 yıl hapisle tutuksuz, belediye başkanlarımız haksız yargılanıyor. Zeydan Karalar’ın suçlandığı ihale ödemeleri yalanlandı. İftiralar çöktü, tutuksuz yargılama bekliyoruz.” dedi. Özel, savcıları “ahtapot dedirtme” çabasıyla suçlayarak, “İmamoğlu suç örgütü iddiası için iddianame bile hazırlanmadı. Masumiyet karinesi nerede?” diye sordu. 2026 BÜTÇESİ: “VİCDANSIZ VE ADALETSİZ” 2026 bütçesiyle ilgili eleştirilerde bulunan Özel, “2,7 trilyon TL açıkla başlıyor. Faiz giderleri %40 artacak, çiftçiye hak ettiği 772 milyar yerine sadece 168 milyar TL ayrıldı. Dolaylı vergiler %63, gelir vergisi %66 artarken kurumlar vergisi %1,5 düşüyor. Zenginden değil, dar gelirli vatandaştan vergi alınıyor. Erdoğan’ı bütçeyi savunması için Meclis’e davet ediyorum” dedi. Asgari ücretin satın alma gücünün 16 bin 480 TL’ye düştüğüne değinen Özgür Özel, “%20 zam ile 26 bin TL planlanıyor. Sendikalar masayı meydanlara kursun, yanlarındayız” dedi. KHK mağdurlarına destek veren Özel, “125 bin 612 kişi ihraç edildi, adil yargılama hakları ihlal edildi. KESK’in mücadelesinde yanlarındayız” dedi. NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ MİTİNGİ CHP Genel Başkanı Özgür Özel, nadir toprak elementlerinin Trump’la pazarlık konusu yapıldığını iddia ederek, “Birini alıyorsun, 999’unu Trump’a veriyorsun. Kanun teklifimizle satışlarını yasaklıyoruz. 26 Ekim’de Eskişehir’de miting yapacağız, herkesi davet ediyoruz” dedi. Özel, sözlerini “İftiralarınız çöp oldu, milletin yakasından düşün. Türkiye’nin geleceğini Trump’la takas etmeyeceğiz” diyerek bitirdi.

CHP Düzce İl Başkanı Özcan Dağıstanlı: Şimdi el ele mücadele zamanı Haber

CHP Düzce İl Başkanı Özcan Dağıstanlı: Şimdi el ele mücadele zamanı

CHP Düzce İl Teşkilatı Başkanı Özcan Dağıstanlı, 11. Olağan İl Kongresi'nin ardından tekrar başkan olarak seçildi. Dağıstanlı, "Kongremiz sona erdi, artık birlikte mücadele etme zamanı" açıklamalarında bulundu. Kongreye Aylin Nazlıaka başkanlık yaptı ve geniş bir katılımla gerçekleşti. "Önemli olan koltuklar değil, sorumluluklardır" mesajı öne çıktı. Sefer DEMİR / DÜZCE (İGFA) - CHP Düzce İl Başkanı Özcan Dağıstanlı, partisinin 11. Olağan İl Kongresi sonrasında yaptığı açıklamada, il delegelerinin oylarıyla tekrar başkan seçildiğini belirtti. Dağıstanlı, kongrenin CHP Düzce Teşkilatı’nın ilçe kongreleriyle birlikte tamamlayıcı bir süreç olduğunu ifade ederek, “İl kongremiz ile birlikte kongre sürecimizi başarıyla tamamladık. Şimdi birlik içerisinde, omuz omuza çalışma zamanı” dedi. KONGREYE YOĞUN İLGİ Düzce’de düzenlenen il kongresine; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Milletvekili Talih Özcan, Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak, İl Genel Meclisi Üyesi Burhan Ustabaş, il yönetim kurulu üyeleri, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda partili katılım gösterdi. Kongre, divan başkanlığına seçilen Aylin Nazlıaka'nın yönetiminde yapıldı. Geçmiş Dönem İl Başkanı Semih Cemşit ile birlikte delegelerin iradesine başvurduklarını belirten Dağıstanlı, “CHP Düzce İl Başkanlığını yeniden üstlenerek, örgütümüzün emanetini devraldık” dedi. Dağıstanlı, kongre sonrası yaptığı açıklamada, CHP içindeki rekabetin yarış değil ortak bir amaç olduğunu belirterek, “Bizler için rekabet değil, aynı amaç için çaba göstermek esastır. Aday olan tüm arkadaşlarımızın emekleri kıymetlidir. Bu mücadele ortak bir yolculuktur. CHP’de koltuklar değil, sorumluluklar önemlidir. Bu görev, kişisel bir konum değil, örgütümüzün mücadelesini büyütme sorumluluğudur.” dedi. “KAZANAN CHP’NİN İRADESİDİR” Kongre sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulunan Dağıstanlı, kazananın CHP teşkilatı olduğunu vurguladı. “Bu kongrede kazanan ya da kaybeden yoktur; kazanan CHP’nin iradesidir, kazanan Düzce olmuştur” açıklamalarında bulunan Dağıstanlı, “Bugünden itibaren yeni bir döneme geçiyoruz: Kırgınlık değil dayanışma, rekabet değil yoldaşlık, beklemek değil mücadele zamanı. Kapılarımız herkese açıktır; bu teşkilatta kimse dışlanmış değildir” diye ekledi. Dağıstanlı, açıklamasını, “CHP Düzce Teşkilatı, halkın iktidarı için tekrar yola koyulmuştur. Bu yol yürünecek değil, hep birlikte kazanılacaktır” sözleriyle noktaladı.

CHP Bursa İl Kongresi’nde birlik mesajları Haber

CHP Bursa İl Kongresi’nde birlik mesajları

CHP Bursa İl Başkanlığı, 39. Olağan genel kurulunu yoğun katılımla gerçekleştirdi. Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, ülkenin karanlık günler yaşadığını belirtirken, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise iktidara sert eleştiriler yöneltti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey, CHP'nin demokrasiye olan inancını vurguladı. Adiviye ELBAŞ - gazeteabc / BURSA (İGFA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa İl Teşkilatı, 39. Olağan Bursa İl Kongresi'ni büyük bir katılımla gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen kongreye Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa CHP’li Belediye Başkanları ve CHP teşkilatı tarafından yoğun katılım gösterildi. ÜLKEMİZ EN KARANLIK EN UTANÇ VERİCİ GÜNLERİNİ YAŞIYOR Gerçekleştirilen kongrede konuşma yapan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş şunları kaydetti: “Mahalle seçimleri ve ilçe kongrelerimiz ile başlayan süreç, bugün İl kongremiz ile devam ediyor. İlkongremizin ardından gerçekleştireceğimiz kurultayımızla birlikte, parti içi demokrasi sürecini tamamlamış olacağız. Cumhuriyet Halk Partisi, her zaman olduğu gibi, kendi tarihine yakışır bir demokrasi sürecinin içinden geçerken, halkın gözünde meşruluğunu çoktan yitirmiş olan bir azınlık iktidarı, bu ülkeye, demokrasi tarihimizin; en kirli, en karanlık, en utanç verici günlerini yaşatıyor. Toplumu ikna edemeyen, ilk seçimde iktidardan gideceğini anlamış olan bu tükenmiş iktidar; ele geçirdiği devlet imkanları ile ayakta kalabileceğini düşünerek, aylardır partimize ve yol arkadaşlarımıza saldırıyor. Bugün, tek suçu ranta geçit vermemek olan yoldaşlarımız içeridedir. Seçim kampanyası yapabilmek için eşinin altınlarını satan, evi olmadığı için halasının sıvası dökülen evinde oturan belediye başkanlarımız içeridedir. Babasının temizlik işçisi olduğu belediyeye başkan olan ve halkın bağrına bastığı yoldaşlarımız, onurlu bürokratlar, sanatçılar, gazeteciler, milletvekilleri ve siyasetçiler içeridedir. Tek suçu ilk seçimi kazanacak olmak olan, yarının Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu, rejimin hapishanesi Silivri’de esirdir. Çünkü bu düzen, kendinden olmayanı yok etmek isteyen düzendir! Bu düzen, anasütü kadar helal bir diplomanın, bir kişinin isteği üzerine iptal edildiği, ama sahte diplomalı kişilerin devlet kadrolarında cirit attığı, torbacıların sahte imza ile narkotikte müdür yardımcısı olduğu düzendir! Bu düzen, “Ekrem İmamoğlu bütün suçlardan beraat etmeli” şerhini koyan hakimi sürgün eden düzendir. Kongremizden, bu düzene boyun eğmeyen tüm yoldaşlarımıza, Silivri’de, Bursa’da, Buca’da, Afyon’da, Kandıra’da, Çorlu’da, Bolu’da, onurunu satılığa çıkarmadığı için, içeride esir tutulan tüm yoldaşlarımıza bin selam olsun! Selam olsun halkın umuduna, selam olsun Ekrem İmamoğlu’na. Gezi onurumuzdur diyen, Bursa’dan, milyonlarca insanın yükünü omuzlayan Gezi tutsaklarına bin selam olsun. EN AŞAĞILIK KUMPAS OLAN ERGENEKON SİLİVRİ’DE BAŞLADI Önceden verilmiş soruları sormayı, kendi gururuna yedirebilen uçak gazetecilerine inat, halkın gazetecisi olan, kalemini satmadığı için zindanlarda esir tutulan onurlu gazetecilere selam olsun ve yarın 20 Ekim, Bugün Silivri büyük bir kumpasın tarihini yazıyor, ancak bundan 17 yıl önce, dünya tarihinin gördüğü en aşağılık kumpaslardan biri olan Ergenekon Davası Silivri’de başlamıştı. Davanın sonunda böyle bir örgüt yokmuş dendi ama,dava boyunca nice hayatlar söndü. Cezaevinde kanser olmasına rağmen tahliye edilmeyen Kuddusi Okkır’ı,nYaşadıklarını gururuna yediremediği için intihar eden Yarbay Ali Tatar’ı, ömrünü; yoksullara, çocuklara, gençlere, Türkiye’nin çağdaş bir ülke olmasına adayan, Cumhuriyet anıtı Türkan Saylan’ı, ve dava boyunca hayatları çalınan tüm Cumhuriyetçileri, Atatürkçüleri ve yurtseverleri saygıyla anıyorum. Onlara sözümüz olsun. Bizler laik Türkiye Cumhuriyet’ini sonsuza kadar yaşatacağız. Onların mücadelesini yerde bırakmayacağız! Değerli mücadele arkadaşlarım, En büyük mahareti rant yaratmak olan AKP’nin, bunca yıl iktidarda kalmasının sebeplerinden biri belediyelerin maddi kaynaklarıydı. Yıllarca belediye kaynaklarını belli kişi ve gruplara aktararak kendilerine bağımlı çıkar grupları yarattılar. Ancak 31 Mart’ta, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi zaferi sonucunda, kurdukları rant düzeni ve kimyaları tamamen bozuldu.Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkla buluştuğunu görünce paniğe kapıldılar. Önce tasarruf tedbirleri genelgesi ile belediyelerimizin elini ayağını bağlamaya çalıştılar. Sonra kendi yaptıkları vergi ve sigorta borçlarını Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden tahsil ettiler. İller bankasından gelen paralara el koydular. Kamu bankalarından kredi vermediler. Yetmedi, zaten büyük borçlarla devrettikleri belediyelerimize türlü cezalar keserek bizleri zor durumda bırakmaya çalıştılar. Ancak tüm bunlara rağmen, Cumhuriyet Halk Partisi’ni durduramadıklarını görünce, siyasallaştırdıkları yargıyı devreye sokarak bizlere saldırmaya başladılar. Belediye başkanlarımızı, bürokratları, parti yöneticilerimizi zindanlara atıp, partimize kayyum atamaya çalıştılar. İl başkanlıklarımıza 5000 polisle girip, elinde altıoklubayrakla, kendini partinin kapısına siper eden 70 yaşındaki yoldaşlarımızı joplayıp, yüzlerine biber gazı sıkıp, üstlerine basıp parti binamızı esir almaya kalktılar. Yoldaşlarım, tarihimiz; saraylarda yaşayanlarla, yoksul bırakılmış halkımızın tarihidir. İşte bugün tekrar böyle bir tarihi karşılaşmanın içerisindeyiz. Bugün bizlere “Eğer sarayın önünde eğilirseniz bu zulme son veririz” diyorlar. Bunu söyleyenler şunu bilsinler, bu partinin yolu, diz çöküp saray sofrasına oturan Hızır Paşaların değil, “dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyen Banazlı Koca Haydarların, Pir Sultan'ların yoludur. Bu parti, memleketi İngiliz’e teslim etmiş sarayın idam fermanını yırtıp atan, milletin bağrında hürriyet mücadelesi veren Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. Biz tarihimiz boyunca saraylara karşı mücadele verdik. Bugün yine aynı mücadeleyi veririz! Ne yaparlarsa yapsınlar bizi bitiremezler! Biz ekilir ekin geliriz. Ezilir un geliriz. Bir gider bin geliriz. Bize diz çöktüremezler Bize boyun eğdiremezler. Cumhuriyet Halk Partisi halktır. Halkı yıkamazlar". ŞİMŞEK PROGRAMI YÜZÜNDEN SERVET TRANSFERİ YAŞANIYOR Yoldaşlarım, Büyük şair Atilla İlhan, Türkiye için, sabırlı, bağrı yanık insanların memleketi diyor. Ancak bugün Türkiye, hala bağrı yanık, ama sabrı kalmamış insanların memleketidir. Halkımız bir taraftan derin yoksulluk, bir taraftan derin adaletsizlik altında adeta inim inim inliyor. Türkiye gelir adaletsizliğinde Avrupa’da birinci sırada, dünyada ilk 10 içerisinde. Bir tarafta günde 12 saat çalışan, açlık sınırının altındaki maaşıyla yaşam mücadelesi veren, sadece mahalle arasındaki zincir marketten alabildiği ucuz ve sağlıksız gıdaları yiyebilen, kronik hastalıklarla mücadele edip erken ölen on milyonlarca insan var. Diğer tarafta hiçbir emek vermeden, şatafat içinde yaşayan bir avuç azınlık var. Şimşek programı yüzünden eşi benzeri görülmemiş bir servet transferi gerçekleşiyor. Halkın vergileri halka geri dönmesi gerekirken, bugün saray etrafında öbeklenen sermaye gruplarına aktarılıyor. İşte bu düzenin sahipleri çıkıp, hiç çekinmeden, “bizler garip gurebanın partisiyiz” diyebiliyor. Buradan açıkça şunu söylemek isterim: işçiye 26 bin lirayı, emekliye 16 bin lirayı reva göreceksiniz, verginin yüzde 89’unu garibandan, yüzde 11’ini zenginden alacaksınız, sonra o verginin yüzde 22’sini yoksulun cebinden alıp, faiz adı altında zenginin cebine koyacaksınız, Geçilmeyen köprüler, gidilmeyen hastaneler, uçulmayan havalimanlarıyla halkı soyup, çevrenizdekileri zengin edeceksiniz, zenginle gariban ne zaman karşı karşıya gelse zenginden yana olacaksınız, sonra çıkıp diyeceksiniz ki , “Biz garip gurebanın partisiyiz” Ya, sizin garip gureba bıraktığınız bu halkın partisinin adı Cumhuriyet Halk Partisi. Bugün bu halk için, 12 metrekarelik zindanlarda direniyor. Türkiye’nin her tarafında;yoksulun boğazından geçecek lokmayı, kalacağı yurdu, evladına vereceği mamayı düşünüyor. Halk onun için Cumhuriyet Halk Partisini bekliyor! Halkın çocukları bizi bekliyor! Bizler de bu onurlu halk için mücadele ediyoruz! Emin olun bu mücadelenin sonunda rantçılar gidecek halkçılar kazanacak. Göreve geldiğimizden beri iktidara karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Verdiğimiz bu mücadele yüzünden yoğun bir saldırı altındayız. Bana bir taraftan AKP’nin trollerisaldırıyor. Bir taraftan parti içinde pozisyonunu kaybeden ya da kaybetme korkusu yaşayanlar saldırıyor. Bu kişiler kimler biliyor musunuz? Bizler zemheri ayında, Bursa'nın dört bir yanında, dağ ilçelerinde, en ücra köylerde seçimleri kazanmak için mücadele verirken, sıcacık evlerinde oturup Cumhuriyet Halk Partisinin başarısızlığını bekleyenlerdir. Bizler 31 Mart gecesini düşünüp zafer hesapları yaparken, 1 Nisan sabahı için imza toplamanın hesaplarını yapanlardır. Bu kişiler, ekmeğini Cumhuriyet Halk Partisine ve Nihat Yeşiltaş'a saldırarak kazanan AKP trolleridir. Beni tanıyan tanır. 11 yaşından beri hem okuyup hem çalıştım. İmalathanelerde çalıştım. Komilik yaptım. Konfeksiyonlarda ütücülük yaptım. Geçmişimle onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Bugün hala geçimimi emeğimle sağlıyorum. Nihat Yeşiltaş ne yapmışsa emeği ile yapmış bir emekçidir. Bu örgütte bir emekçiyi il başkanı yapmış örgüttür. İnsanların haysiyetlerine saldırarak geçimini sağlayan acizler bizi anlayamaz! Bizler emek hırsızlarından hesap sormak için mücadele ediyoruz! Bizler emeğin iktidarını kurmak için mücadele ediyoruz! Bizler halkın iktidarını kurmak için mücadele ediyoruz. ÇOCUKLARIMIZI MESEM ELİYLE OKULLARINDAN KOPARILIYOR İktidara geldiğimizde, halkımızın karşısına da emeği merkeze alan kamucu bir programla çıkacağız. Çünkü bugün piyasacı düzen, bütün dünyada iflasını vermiştir. Bu düzeni temsil eden iktidarların hepsi, baskıyla ve zorbalıkla iktidarını sürdürmeye çalışıyor. Sosyal devletin bitirildiği, zorunlu ihtiyaçların sermayenin insafına bırakıldığı, emeğin örgütsüzleştirildiği, halkın bin bir emekle var ettiği; fabrikaların, limanların ve madenlerin Amerikalı ve Kanadalı şirketlere peşkeş çekildiği, dağlarımızın, nehirlerimizin ve kıyılarımızın yağmalandığı bir ortamda, bizler kamuculuğu ön plana çıkararak, halkın yanında olduğumuzu göstermeliyiz. Çünkü, “Türkiye bir şirket gibi yönetilmeli” diyenler, bugün amacına ulaşmış ve bu ülkeyi şirkete dönüştürmüştür. Halkımız bu iktidarın gözünde yurttaş değil müşteridir. Aktif olarak çalışmayan herkes bugünün Türkiye’sinde yük sayılmaktadır. Onun için Türkiye, emekli olan ama emekli kalamayan insanların ülkesi. Emeklilerin yüzde 67’si, ya bir işte çalışıyor, ya da bir iş arıyor. Çocuklarımız MESEM eliyle okullarından koparılıp çalıştırılıyor. 75 yaşında inşaatta can veren insanlarımızın vebali, 14 yaşında atölyelerde can veren çocuklarımızın vebali işte bu düzenin boynunadır. Eğitim ve sağlık ticaretin konusu olmuştur. Yenidoğan çetelerinden- MR çetesine, türlü iğrençliklerin yaşanması bu sebeptendir. İktidara geldikleri ilk sene, “eğitimi tümüyle özelleştirmek istiyoruz” diyenler eğitimi bitirmiştir. Bugün eğitimin müfredatını gerici tarikatlar, eğitimin süresini sermaye sınıfı belirliyor. Laik ve bilimsel eğitim tasfiye edilirken, zorunlu eğitimin süresi, sermayenin çıkarı için kısaltılmak isteniyor. Bugün 15 yaşındaki çocuklarımızı okuldan koparıp patronlara ucuz işgücü yapmanın hesabı içindeler. Ancak; Çocukların değil patronların geleceğini düşünen, yoksul çocukların geleceğini, zenginlerin geleceğine tercih eden bu sistemin bakanı, her fırsatta partimize saldırıyor. Biz diyoruz ki, sahte diplomalı kişilerin öğretmen olarak atandığı bu düzende, atanamadığı için ailesinin yüzüne bakamayan, yaşadığı gecekonduda intihar ettiğinde, cebinden 6 lira çıkan Coğrafya Öğretmeni İbrahim'in ahını yerde bırakırsak bize yazıklar olsun. Yemin olsun bu sistemi de, bu sistemin bakanını da, ilk seçimde göndereceğiz ve Hasan Ali Yücel’in koltuğuna Cumhuriyet Halk Partili bir bakan oturtacağız. Eğitimi laikleştirip, fırsat eşitliğini yeniden büyüteceğiz! Parsel parsel satanları, mafyaları, çeteleri, holding haline gelmiş gerici tarikatları, dağımızı taşımızı suyumuzu madenlerimizi çalanları, Kanadalısını Amerikalısını, çerini, çöpünü bu memleketin bağrından söküp atacağız! Emperyalizm Filistin’de soykırım yaparken, meşruiyeti halktan değil Amerika’dan alanlar gidecek, ve bizler, insan onuruna yakışır, tam bağımsız bir ülkeyi hep birlikte kuracağız. TÜRKİYE’Yİ KARANLIKTAN KURTARMAK HEPİMİZİN SORUMLULUĞU Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. İçinden geçtiğimiz bu süreç, aydınlık bir Türkiye’nin doğum sancılarıdır. Ancak bugün her zamankinden daha fazla birliğe ihtiyacımız var. Çünkü Türkiye’yi içerisinde bulunduğu karanlıktan çıkarmak hepimizin ortak sorumluluğu. İşte Bursa örgütü bunun bilincindedir. İnanın bugün Bursa örgütü olarak, birlik ve beraberlik dersi veriyoruz! Çünkü biliyoruz ki, Ulu Önder’in dediği gibi, “Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener”. Eminim ki bizler, yani Bursa örgütünün her bir üyesi, tıpkı yerel seçimlerdeki gibi, yoldaşının eksiğini bulmak yerine eksiğini kapatan, yoldaşı yere düştüğünde onu tutup kaldıran, yoldaşının soluğunu kesmek yerine onun soluğunu rüzgar eden dayanışmacı bir ruhla, ülkemizin beklediği ve hak ettiği büyük değişimi hep birlikte gerçekleştireceğiz. Buradan açıkça söylüyorum: bugün Cumhuriyet Halk Partisi Bursa örgütü, Türkiye’nin en diri, en cesur, en kararlı il örgütlerinden biridir. Kardeşlerim bakın, Bu güne kadar inanmadığım hiçbir şeyi sizlere söylemedim. Hatırlayın, bir önceki il başkanlığı seçimlerinde; partinin genel seçimlerden yenilgiyle çıktığı, insanların sandığa küstüğü, umudunu yitirme noktasına geldiği ve partiyle olan bağının zayıfladığı bir ortamda il başkanlığına aday olmuş ve bu ortama inat, 77 yerel seçimini işaret ederek, ben 47 yıl sonra Bursa’yı kazanmak için adayım demiştim. Çünkü bu örgütün birlik içinde olunca neleri başarabileceğini biliyordum. Bize gülenler, hayal kuruyorsun diyenler, Bırakın büyükşehiri, Nilüfer dışında hiçbir yeri kazanamazsınız diyenler oldu. Ama bir gün bile sizlerden, yoldaşlarımdan, bu yürekli örgütten şüphe etmedim. Hep birlikte inandık ve hep birlikte verdiğimiz kararlı mücadelenin sonunda Bursa örgütü olarak, çok partili siyasi hayata geçtikten sonraki en büyük başarımızı elde ettik. Bugün büyükşehirde elde ettiğimiz tarihi başarının yanında, Osmangazi’yi, Nilüfer’i, Mudanya’yı, Gemlik’i, Mustafakemalpaşa’yı Harmancık’ı… Bursa’da nüfusun büyük bölümü Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Bizler, tarihin en zorlu döneminde belediye başkanlığı yapan tüm belediye başkanlarımızla gurur duyuyoruz, onur duyuyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, bugün hem sahil ilçelerinde, hem dağ ilçelerinde, hem şehrin merkezinde, hem de ovalarında ve köylerindedir. Ancak Bugün daha büyük bir hedefi ortaya koymak için buradayım. Değerli yoldaşlarım. Ben bugün size bir söz daha vermek için karşınızdayım. Hepinize söz veriyorum! Önümüzdeki ilk genel seçimde 1946 yılından beri yapılmayanı yapıp, hep birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi’ni genel seçimlerde Bursa'da 1. Parti yapacağız! Bursa tarihinde görülmemiş sayıda milletvekili çıkaracağız! Altıokluşanlı bayrağı bu kentin caddelerinde dalgalandıracağız. İktidar yürüyüşümüze, Bursa’dan en güçlü desteği verip, Genel Başkanımız Özgür Özel öncülüğünde, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini, Türkiye’de birinci parti yapacağız! Ve Çankaya’ya Ekrem İmamoğlu’nu getireceğiz! Hepinize söz veriyorum! Bu örgüt parti tarihine geçecek. Selam olsun Silivri Zindanlarına. Selam olsun Ekrem İmamoğlu’na. Selam olsun aydınlık yarınlarımıza. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk. Herkesi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.” NAMUSLULAR NAMUSSUZLARDAN DAHA CESUR Kongreye katılım sağlayan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır iktidara sert sözlerle yüklendi. Başarır, “Belediye başkanlarını sorguluyor. Sonra diyorlarki Can Holding'e de biz operasyon yapalım. Belediye başkanlarına delil olmadan darbe yapıyoruz. Kim bu Can Medya? Habertürk'ü aldı sormadın. Bilgi Üniversitesi'ni aldı sormadın işler karıştı. Sen Can Holding'e ceza davası değil, ortaklığın giderilmesi davası açıyorsun. Çünkü o senin paranı yiyor senin paranı çaldı. Bu yüzden bu ülkede yasamayı yürütmeyi yargıyı tekrar inşa edeceğiz. Başkanımız çok güzel bir söz verdi. İl kongresinde demişti. Bursayı alacağı. Aldık mı? Aldık. Tutuklansak da, gaz de yesek çatlasalar da patlasalar da aldık. İlk seçimde Türkiye’nin Cumhurbaşkanı şu an Silivri’de. Biz kazanacağız. Yeni bir düzen kuracağız. Bu siyasi mücadele ezelden beri ezen ve ezilenlerin, namuslulularla namussuzların mücadelesi. Ama artık herkes şunu bilsin. Bu ülkede namuslular namussuzlardan daha cesurlar.” dedi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Mustafa Bozbey ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti: "Cumhuriyet Halk Partisi içinde farklı sesler farkı fikirler yaşamaktadır. Buna rağmen, günün sonunda tek bir hedef vardır: Halkın iktidarını gerçekleştirmek. Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidar bir partiyiz. Bu yolda ilerlemeye devam ediyoruz. Demokrasiye inancımızdan dolayı, parti içi demokrasiyi ve ülkedeki demokrasiyi yerleştirmek için çaba sarf ediyoruz. Tarih yine bize 1923'te kurtuluşu ve saygılı bir cumhuriyetin inşasını hatırlatıyor. 1940, İkinci Dünya Savaşı döneminde ülkemizde ikinci genel başkanımız bu görevi yerine getirmiştir. Yine 1950'de, çok farklı bir demokrasiye ülkemizi taşımıştır. Cumhuriyet Halk Partisi'ni demokrasi olarak inanıyorum. Cumhuriyetin geleneğine olan inancım tamdır. 1980'den sonra, 12 Eylül dönemi yine karşısında Cumhuriyet Halk Partisi durmuştur. 1990'lar boyunca insan haklarını savunduk ve cumhuriyetin kazanımlarını korumak için büyük bir çaba sarf ettik. 2000'lere geldiğimizde, karşılaştığımız zorluklar ve insanların talepleri, ülkemize demokrasi ve adaleti getirme sorumluluğumuzu artırdı. Tarihin bize yüklediği bu görevden kaçmamız mümkün değil. Onun için Cumhuriyet Halk Partililere bu konuyu çok iyi anlatmalıyız. Sorumluluğumuz çok büyüktür; gelecek nesillere, gençlerimize ve çocuklarımıza karşı kadınlara karşı sorumluluğumuz da büyüktür. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin birinci partisi olarak bu görevleri üstlenmeye hazırdır. Bu nedenle, iktidar yolu bize meşakkatli olacaktır. Biliyoruz ki, her şeyi hazırız. 2023'te gerçekleştirdiğimiz değişim kurultayının ardından gelen 31 Mart yerel seçimleri bize şunu göstermiştir: Cumhuriyet Halk Partisi değişirse, Türkiye değişecektir. Bu sözümüzü, halkla karşılık bulmuşuzdur ve Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi'ni birinci parti yapacağız. Yarın su ile ilgili gerçekleri açıklayacağım. Bizler Bursalılara şeffaf ve adil bir yönetim söz verdik. Bu sözü uyguladıkça uygulamaya devam edeceğiz. Biz vatandaşın doğru bilgi sahibi olmasından yanayız. Yalanla iftira ile şantajın karşısındayız. Türkiyenin çoklu krizlerle sarsıldığı bir dönemde halkımız bursada yönetimi bize verdi. Halkınız büyük bir ekonomik buhranla karşı karşıya. Bursa’da inanılmaz bir derecede işsizlik arttı. Gençlerimiz gelecekten umutsuz. Ailelerimiz ise yorgun. Siyasi gerilim hayatın her alanına sirayet etmiş duru da. Biz bu koşullarda halkçı belediyecilik anlatılını savunmak için görece geldik. Geçmiş dönem yönetimin bıraktığı ağır borç yüküne rağmen biz hiçbir bahaneye sığınmadan kentimizi yönetiyoruz. Bizler bilimin ışığı da çözümler üretiyoruz. Bizler her alanda bir çok projeyi yönetiyoruz yönetmeye devam ediyoruz. Bunca yıldır bu kentte sorunların çözümüne yönelik hiçbir yapılmadı. Eğer yapılsaydı Bursa bugün susuzluk sorunlarını konuşmazdı. Bursada önceki yönetimler bursanın sorunlarını hiç umursamadılar hiç kulak asmadılar. Bu sorunlar 20-25 yıldır konuşuluyor. Meteoroloji biz 2050 yılındaki sıcaklığa 2025 yılında eriştik. Bilim insanları bunları konuştu. Niye dikkate alınmadı niye projeler yapılması. Uzun yıllardır geliyorum diyen kuraklığa ve diğer sorunlara hiçbir çözüm yolu belirlememişler. Arıtma tesisi özlüce köyüne 250 metre mesafesi var. Benim köyümün özlücenin kanalizasyonu hala ayvalıdereye akıyor. Yazıklar olsun. Bunlar gibi yüzlercesi var. Neyi konuşuyorlar. Neyle bizi suçluyorlar. Bunlara hakları yok. Sosyal medya hesaplarına bakın Nilüfer çayı temiz akacak. 155 kaçak deşarj tespit ettik. Daha da vardı. Biz soruyoruz. Bunları neden araştırmadımız yıllarca. Sizin neyi yönettiğinizden beri haberiniz yok. Bursada artık bursanın sorunlarını dert edinen bir yönetim var. Bilimin ışığında bursanın bursalıların sorunlarını çözüyoruz çözmeye devam diyoruz. Bu şehrin insanı yorgunluğa ve umutsuzluğa teslim olmaz. Bursanın potansiyelini tüketen eski yönetime rağmen biz potansiyele destek veren bir yönetim tapıyoruz. Bizler her kuruşun hesabını vererek çalışıyoruz. Bizim anlayışımızda belediyecilik insana dokunmak insanın dersini dert edinmektir. Biz bazıların karalama operasyonu gayet iyi biliyoruz. İftira ve şantajla güç kazanmaya çalışanlar hukuk önünde hesap verecektir. Bizim işimiz hizmet onların işi karalamaktır. Halkımızın desteği ve adaletin gücü ile bu oyunları bozacağız. İftiralara asla pabuç bırakmayacağız. Belediyelerimizi resmi sosyal kanallarını takip edin. Doğrulanmamış iddialar ile karşılaştığınız resmi açıklamaları bekleyin. Karalama kampanyalarının en büyük panzehiri dikkatli olmalıyız. Atatürk’ün Bursa nutkunda dile getirdiği o kararlılık hala bu şehrin sokaklarında yankılanmaktadır. İşte bugün gençlerin, kadınların ve emekçilerin doldurduğu bu salondayız. Bize düşen yapılacak olan ilk seçimde CHP’yi iktidar yapmaktır. Her alanda olmak yapacaklarımızı ve yaptıklarımızı anlat aktır. Bizim davamız makam değil, adalet, hürriyet ve cumhuriyet davasıdır. Birlik olmadan dirlik olmaz. Biz bu salonda birliğimizi ve kardeşliğimizi büyütmek ve bunu tüm Türkiye’ye göstermek için varız. Bugün Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan şey umuttur. İnsalarımız umutsuzsa onların yüreğine ışık düşürmek bizim görevimiz. O umudu yeniden ayağa kaldırmak bizim sorumluluğumuzdur. Halk isterse her şey değişir. Genel başkanımız Özgür Özel’in önceliğinde biz bu ülkeyi halkın umudu ile kazanacağız. Cumhuriyet Halk Partisi halkın sesi emeğin ve özgürlüğün bayrağıdır. O bayrağı Özgür Özel’in kararlılığı ile Ekrem İmamoğlu’nun cesareti ve teşkilatımızın azmi ile tekrardan dalgalandıracağız" diye konuştu.

CHP'den İstifa Eden Özlem Çerçioğlu AK Parti'ye katıldı Haber

CHP'den İstifa Eden Özlem Çerçioğlu AK Parti'ye katıldı

CHP'den İstifa Eden Özlem Çerçioğlu AK Parti'ye katıldı. Türk siyasetinde önemli bir gelişme yaşandı; Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu AK Parti'ye katıldı. Uzun yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bünyesinde siyaset yapan ve "Topuklu Efe" lakabıyla tanınan Çerçioğlu'nun parti değişikliği kararı, siyasi kulislerde büyük yankı uyandırdı. Çerçioğlu'na parti rozeti, AK Parti'nin 24. kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlenen törende, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından takıldı. ​ Törende bir konuşma yapan Çerçioğlu, "Önceden Aydın'a nasıl hizmet ettiysem, bundan sonra da Sayın Cumhurbaşkanımın himayelerinde daha fazla hizmet edeceğim. Alnım ak, başım dik! Tek derdim ülkeme ve Aydın'a hizmet etmek," ifadelerini kullandı. Bu geçiş, Çerçioğlu'nun siyasi kariyerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak yorumlandı. ​Parti değişikliği sadece Özlem Çerçioğlu ile sınırlı kalmadı. Aynı törende, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri'nde İYİ Parti'den seçilen Isparta'nın Yalvaç ilçesi Belediye Başkanı Mustafa Kodal ve Aksaray'ın Yeşiltepe beldesi Belediye Başkanı İsmail Akpınar da AK Parti'ye geçti. Ayrıca, Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde bağımsız olarak seçimi kazanan Belediye Başkanı Muammer Yanık da tercihini AK Parti'den yana kullanarak partiye katıldı. Bu katılımlarla birlikte AK Parti, yerel yönetimlerdeki gücünü artırmış oldu. AK Parti'ye geçişlerin listesi şöyle; Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu (CHP), Aydın’ın Söke ilçe Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan (CHP), Aydın’ın Yenipazar ilçe Belediye Başkanı Malik Ercan (CHP), Aydın’ın Sultanhisar ilçe Belediye Başkanı Osman Yıldırımkaya (CHP), Gaziantep’in Şehitkamil ilçe Belediye Başkanı Umut Yılmaz (CHP), Yalova’nın Altınova ilçe Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca (CHP), Isparta’nın Yalvaç ilçe Belediye Başkanı Mustafa Koda (İYİ Parti), Aksaray’ın Yeşiltepe belde Belediye Başkanı İsmail Akpınar (İYİ Parti), Kastamonu’nun Bozkurt ilçe Belediye Başkanı Muammer Yanık (Bağımsız) Siyasi Yankılar ve Özlem Çerçioğlu AK Parti'ye katıldı Süreci ​Özlem Çerçioğlu'nun kararı, eski partisi CHP tarafından tepkiyle karşılandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve parti kurmayları, geçişin ardında çeşitli baskı unsurları olabileceğini iddia etti. Parti kulislerinde, Çerçioğlu'nun "şantaja maruz kaldığı" ve "Ya içeri atıl ya partime katıl" gibi bir zorlamayla karşı karşıya bırakıldığı yönünde iddialar dile getirildi. Çerçioğlu ise yaptığı konuşmada bu iddiaları reddederek, "Bugün hakkımda iddialar varsa buyursunlar açıklasınlar. Yargılanmaktan korkmadım," şeklinde konuştu. Yaşanan bu gelişmeler, önümüzdeki günlerde siyasetin ana gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rozet takma töreninde yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik mesajları vermesi ve yeni katılan başkanlara "hoş geldiniz" demesi dikkat çekti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.