Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Adalet

NEWSTURK - Adalet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adalet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TÜSİAD Başkanları Hakkında Hapis Talebiyle Dava Açıldı Haber

TÜSİAD Başkanları Hakkında Hapis Talebiyle Dava Açıldı

TÜSİAD Başkanları Hakkında Açılan Davada Yargılama Başladı Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, haklarında hazırlanan iki ayrı iddianame kapsamında, toplamda 5 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanıklar Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras ile avukatları katıldı. “Suçlamalar düşünce özgürlüğü kapsamında” Duruşmada ilk savunmayı yapan Mehmet Ömer Arif Aras, kimlik tespiti sırasında aylık gelirinin 900 bin TL olduğunu beyan etti. Mahkeme huzuruna ilk kez çıktığını belirten Aras, “Bahsedilen suçlama delilsiz ve dayanaksızdır. 38 yıldır aynı kurumda çalışmama, adresim sabit olmasına rağmen polis eşliğinde zorla getirildim. Üzerine atılı suçlamalar düşünce özgürlüğü kapsamındadır,” dedi. Dernek tüzüğünün hukuka uygun şekilde hazırlandığını belirten Aras, “Yılda üç kez konuşma hakkım var. Yargılamaya konu edilen konuşmayı 12 Şubat’ta, başkanlık sıfatıyla gerçekleştirdim. Konuşmam, TÜSİAD tarafından hazırlanan öneriler kitapçıklarının bir özetidir. Liyakat ile hukuka duyulan güvenin artırılması gerektiğini vurguladım,” ifadelerini kullandı. “Ekonomi, hukuk ve politika birbiriyle ilişkilidir” Savunmasına devam eden Aras, “Rakamların oluş şekli, rakamlardan daha değerlidir. Hukuktan kastım vergi, gümrük, ticaret ve bankacılık tanımından ibaret değildir. Hukukun tanımına, kişilerin tanımına etki eden gerek sosyal, gerek yazılı kuralların öngörülebilir şekilde uygulandığı da dahildir,” dedi. “Ekonomi hukuk ile şekillenmektedir,” diyen Aras, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu nedenle ekonomi alanında yapmış olduğum dava konusu konuşmada, hukuk ve politikadan ayrı düşünülemeyeceğini vurguladım. Bu yüzden bana, ‘Neden bu şekilde konuşma yaptın?’ sorusunun yöneltilmesi doğru değildir. İddianamede, konuşmalarımın önü ve arkası kesilerek suç işlendiği iddia ediliyor. Hukukun üstünlüğü ile ilgili konuşmalar, yabancı yatırımcılar nezdinde de önemlidir.” “Konuşmalarım, TÜSİAD’ın tavsiye ve tespitlerinden ibarettir” Aras’ın ardından savunmasını yapan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise, “Makine Mühendisliği’nden mezun oldum. Eğitim hayatım boyunca devlet okullarında okudum ve hayatım boyunca faydalı olmaya çalıştım. Son üç yılda ihracat lideri oldum, yüzde 100 sermayeli, ülkenin en yüksek sermayeli bir şirketini kurdum,” ifadelerini kullandı. Görevinden ötürü gerçekleştirdiği konuşmalar nedeniyle yargılandığını ifade eden Turan, “Hiçbir şekilde gerçeğe aykırı bilgi vermedim. Toplumun bildiği bazı hususları objektif şekilde ve etkileriyle anlattım. Konuşmalarım, hukukun üstünlüğü ve ekonomik gelişmeye yönelik tavsiyeler içermektedir. Konuşmalarım suç unsuru taşımaz. TÜSİAD’ın tespit ve tavsiyelerinden ibarettir,” dedi. “Hukukun üstünlüğü ekonomik refah için gereklidir” Sanık Turan savunmasının devamında, “Halkın nezdinde önemli mevkilerde bulunan kişiler hakkında açılan bu tür soruşturmalar, ekonomi üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Konuşmamda teknik hukuk söylemi yoktur. Derneğin tüzüğüne uygun olarak önerilerimi ve tecrübelerimi paylaştım,” dedi. “Konuşmamın amacı hukukun üstünlüğünün sağlanması ve ülke ekonomisinin bu yolla gelişmesidir. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Hakkımda verilen yurt dışı çıkış yasağı iş hayatımı ve şirketimi olumsuz etkiliyor. Bu yasağın kaldırılmasını talep ediyorum,” şeklinde konuştu. Savcı mütalaasını sundu Duruşmada savcı, her iki sanığın “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “zincirleme şekilde halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlarından cezalandırılmalarını talep etti. Mahkeme, her iki sanık hakkındaki yurt dışı çıkış yasaklarını kaldırarak duruşmayı 23 Eylül’e erteledi. Ne olmuştu? TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında hazırlanan iddianamede, “şüphelilerin içeriğini bilmedikleri siyasi, hukuki, adli ve idari olaylar hakkında değerlendirme yaparak, ülkede hukuki güvenliğin bulunmadığı, halkın devlete güven duymadığı, bu nedenle toplumsal huzursuzluğun arttığı yönünde yanıltıcı ve dezenformasyon içeren bilgiler yaydıkları” öne sürülmüştü. İddianamede, her iki sanığın TÜSİAD’daki görevlerini ve konumlarını kullanarak bu açıklamaları yaptığı belirtilmişti. Savcılık, “zincirleme şekilde halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçundan her bir sanık için 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep etti. Ayrı bir iddianamede ise her iki isim hakkında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlaması yöneltilmiş, bu suçtan da 50 günden az olmamak üzere adli para cezası istenmişti. Her iki dosya, içerik bağlantısı nedeniyle birleştirilerek tek dosyada birleştirilmişti.

Zafer Partisi teşkilatlarından basın açıklaması Haber

Zafer Partisi teşkilatlarından basın açıklaması

Zafer Partisi teşkilatları tüm Türkiye'de eş zamanlı olarak Ümit Özdağ'a yapılan adaletsizliklerle ilgili basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklaması şöyle; Değerli Yurttaşlarım, Kıymetli basın mensupları, Zafer Partisi Genel Başkanımız Prof. Dr. Sayın Ümit ÖZDAĞ’ın esaretinin 86’ncı gününde Adalet Bakanlığının önündeyiz! Ümit ÖZDAĞ; - Yanında 3 resmi polis memuru varken “operasyon” ile gözaltına alındı. - İlaçlarını almasına izin verilmeden apar-topar İstanbul’a kaçırıldı. - Ve FETÖ dönemini anımsatan bir şekilde “suç uydurulup” tutuklandı. Ardından, dokuz sayfa ama içi boş bir iddianame için 78 gün geçti… Şimdi ilk duruşmaya kadar “144 gün” demir parmaklıklar arkasında rehinsin deyip, tutukluluğu adeta cezaya dönüştürüyor, Ve Düşman Ceza hukuku uyguluyorlar… Değerli Yurttaşlarım, Sayın Ümit ÖZDAĞ niçin esir alındı? ÖZDAĞ, 22 Ekim’de başlayan yeni Açılımla; - Öcalan teröristinin salıverilmesinin, - Meclis’e gelip konuşabilmesinin, - PKK teröristlerine af çıkarılmasının, - Ve yeni bir anayasa ile devletimizi etnik temelde bölme girişimlerinin önündeki en ciddi engel olduğu için esir alındı. ÖZDAĞ, kahraman gazilerimiz ve şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıktığı için esir alındı, ÖZDAĞ, Sakarya ve Dumlupınar’da atalarımızın kanıyla kurulan cumhuriyetimizin, kirli siyasi hesaplara alet edilmesine ve Emperyalizme peşkeş çekilmesine karşı çıktığı için esir alındı, Bu nedenle onun esareti; - Milletine sadakat ve devletine hizmettir! - Onun tutsaklığı; milli üniter laik devletin sigortasıdır, - Onun mahpusluğu; Atatürk Çizgisinde Türk Milliyetçiliğine vurulan pranga, Türklük onur ve şerefine yapılan bir suikast ve Türk devletine yapılan bir baskındır! Bu nedenle, onun Silivri’deki mevcudiyeti; - Hem Türk devleti ve Türk milletine bağlılığın bir nişanesi, - Hem de kahraman gazilerimize minnet, aziz şehitlerimize saygı duruşudur! Sevgili Yurttaşlarım, Ümit ÖZDAĞ’ı hukuksuzca tutuklayanlar, onu susturacağını, memleket mücadelesinin “SON KALESİ”, Zafer Partisinin dağılacağını zannettiler. Oysa Zafer Partisi, Türk halkının artan güç ve desteğiyle, artık daha güçlü, daha azimli ve memleket mücadelesinde daha kararlıdır. İşte burada, Adalet Bakanlığı önünde, halkımızdan aldığımız güçle ilan ediyoruz: - Memleketi teröre teslim etmeyeceğiz, - Öcalan’ın gelip Gazi Meclisimizi kirletmesine izin vermeyeceğiz, - Etnik kimlikli, mezhep inançlı diye bölünmek yerine Bilim, Birlik ve Barış diyeceğiz, Bilinmeli ki; hepimiz birer Ziya GÖKALP, Yusuf AKÇURA, Dündar TAŞER ve nihayet her birimiz birer Ümit ÖZDAĞ’ız. Hepimiz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz! Gücümüzü şanlı tarihimizden, Türklük kültür, bilinç ve şerefinden ve damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz. BURADA, SAKIN SİZDEN ADALET DİLENDİĞİMİZİ SANMAYIN! Adalet hakkımızdır! Buraya daha büyük bir azim ve inançla mücadeleye yemin ettiğimizi haykırmak için geldik. Gür sesimiz, karanlık sarayların köhne odalarına ve en tenha köşelerine kadar gidecektir. Ve yine bilinmeli ki; Zafer Büyük Türk Milletinin olacaktır. Bizi öldürmeden susturamazsınız! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.