© 2025 Newsturk.net – Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede yer alan haber, yazı, fotoğraf, video ve diğer tüm içerikler Newsturk.net’e aittir. İzinsiz kullanılamaz, kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Newsturk.net, doğru, tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı taahhüt eder.
Ziyaretçilerimizin kişisel verileri, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında gizli tutulur ve korunur. Detaylı bilgi için KVKK Aydınlatma Metni, Kullanım Koşulları ve Gizlilik Politikası sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.
📧 İletişim: iletisim@newsturk.net -
Copyright© 2006-2025 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Türkiye'nin Hafızasındaki Acı: 17 Ağustos depremi
Türkiye'nin yakın tarihinin en büyük doğal afetlerinden biri olan 17 Ağustos depremi, merkez üssü Kocaeli Gölcük'te meydana geldi. Felaketin acı bilançosu ve etkileri.
Türkiye tarihinin en yıkıcı doğal afetlerinden biri olan 17 Ağustos depremi, üzerinden geçen yıllara rağmen ülkenin toplumsal hafızasındaki yerini ve acısını korumaktadır. 17 Ağustos 1999'da, yerel saatle 03:02'de meydana gelen ve merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan deprem, 7.6 büyüklüğünde ölçülmüştür. Yaklaşık 45 saniye süren bu sarsıntı, başta Kocaeli, Sakarya, Yalova, İstanbul ve Bolu olmak üzere tüm Marmara Bölgesi'nde çok geniş bir coğrafyada hissedilmiş ve ağır yıkıma neden olmuştur.
Resmi verilere göre deprem sonucunda 17.480 kişi hayatını kaybetmiş, 43.953 kişi yaralanmış ve yüz binlerce kişi evsiz kalmıştır. Afetin maddi boyutu da oldukça büyüktür; 285.211 konut ve 42.902 iş yeri hasar görmüştür. Sarsıntının gece saatlerinde ve halkın uykuda olduğu bir anda yaşanması, can kaybının artmasındaki en önemli faktörlerden biri olarak kayıtlara geçmiştir. Deprem, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle ne kadar hazırlıksız bir şekilde yüzleştiğini acı bir tecrübeyle ortaya koymuştur.
Türkiye'nin Afet Yönetiminde Bir Milat: 17 Ağustos depremi
Yaşanan bu büyük felaket, Türkiye Cumhuriyeti devleti için afet yönetimi ve sivil savunma konularında bir milat kabul edilmektedir. Depremin ardından yapılan incelemeler, mevcut yapı stokunun önemli bir bölümünün depreme dayanıksız olduğunu ve inşaat yönetmeliklerinin yetersiz kaldığını göstermiştir. Bu acı tecrübenin ardından, Türkiye'de yapı denetim sistemi ve deprem yönetmelikleri köklü bir şekilde değiştirilmiştir. Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) sisteminin kurulması ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) gibi kurumların yapılandırılması, 17 Ağustos depremi sonrasında atılan en önemli adımlar arasında yer almaktadır. Bu felaket, toplumda deprem bilincinin artmasına ve kentsel dönüşüm projelerinin gündeme gelmesine de zemin hazırlamıştır. Her yıldönümünde, 17 Ağustos depremi ve kayıpları anılırken, Türkiye'nin deprem riskine karşı daha hazırlıklı olma zorunluluğu bir kez daha vurgulanmaktadır.
Gölcük ve Maraş'ta yaşanan depremlerde ölenler başta olmak üzere doğal afetlerde kaybettiğimiz bütün vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz.
En Çok Okunan Haberler