© 2025 Newsturk.net – Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede yer alan haber, yazı, fotoğraf, video ve diğer tüm içerikler Newsturk.net’e aittir. İzinsiz kullanılamaz, kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Newsturk.net, doğru, tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı taahhüt eder.
Ziyaretçilerimizin kişisel verileri, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında gizli tutulur ve korunur. Detaylı bilgi için KVKK Aydınlatma Metni, Kullanım Koşulları ve Gizlilik Politikası sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.
📧 İletişim: iletisim@newsturk.net -
Copyright© 2006-2025 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Türk Şirketlerinin Döviz Riski Büyüyor
Türk şirketlerinin döviz açığı 100 milyar dolara dayandı. Kur riski büyüyor, sektörler acil önlem çağrısı yapıyor.
Türk Şirketlerinde Döviz Açığı Rekor Seviyede: Risk Büyüyor
Merkez Bankası’nın yayımladığı son verilere göre, Türk reel sektörünün net döviz pozisyon açığı Mayıs 2025 itibarıyla 100 milyar dolar sınırına dayandı. Bu rakam, son 5 yılın en yüksek seviyesi olarak dikkat çekiyor. Döviz geliri yeterli olmayan firmalar artan dış borç geri ödemeleriyle karşı karşıya kalırken, kur riski yönetimi yeniden gündemin ilk sırasına oturdu.
Özellikle enerji, inşaat, otomotiv ve ilaç sektöründeki şirketlerin döviz borçlanmalarındaki artış; yüksek faiz ortamında hem likidite sorunlarına hem de maliyet baskılarına neden oluyor. Sektör temsilcileri, döviz gelirine sahip olmayan şirketlerin kur şoklarına karşı daha fazla zarar gördüğünü ifade ediyor.
Sosyal medya platformu X’te #DövizAçığı ve #KurRiski etiketleriyle çok sayıda ekonomist ve yatırımcı konuya dikkat çekerken, ekonomi çevreleri Merkez Bankası’ndan yeni önlemler bekliyor. Özellikle kredi kullandırma kurallarında döviz pozisyonuna göre düzenleme getirilmesi öneriliyor.
Uzmanlara göre şirketlerin döviz borcu yükünden kurtulması için:
İhracat odaklı üretim modelleri
Kurumsal risk yönetimi stratejileri
Kur korumalı finansal ürünlerin geliştirilmesi şart olarak görülüyor.
Türkiye ekonomisinin kırılganlık alanlarından biri olan bu sorun, 2025'in ikinci yarısında finansal piyasalarda belirleyici etkenlerden biri olacak gibi görünüyor.
En Çok Okunan Haberler