Anafartalar Zaferi : Çanakkale'de Tarihin Akışını Değiştiren Destan 10 Ağustos 1915'te, Gelibolu Yarımadası'nın sarp tepelerinde ve kanlı siperlerinde, Osmanlı ordusunun Albay Mustafa Kemal'in komutasında kazandığı Anafartalar Zaferi, Çanakkale Savaşları'nın en kritik dönüm noktalarından biri ve Türk tarihinin en şanlı sayfalarından biridir. Bu zafer, İtilaf Devletleri'nin Gelibolu'yu işgal ederek Çanakkale Boğazı'nı ele geçirme ve Osmanlı İmparatorluğu'nu savaş dışı bırakma planlarına indirilen ağır bir darbe olmuştur.
İtilaf Devletleri'nin Yeni Hamlesi: Suvla Koyu Çıkarması 1915'in Ağustos ayına gelindiğinde, Arıburnu ve Seddülbahir cephelerindeki kanlı muharebeler bir kilitlenme noktasına ulaşmıştı. Siper savaşlarında istedikleri ilerlemeyi sağlayamayan İtilaf Devletleri komuta heyeti, bu durumu aşmak için yeni bir plan geliştirdi. Plan, 6 Ağustos 1915 gecesi Anafartalar bölgesindeki Suvla Koyu'na yeni ve büyük bir kuvvet çıkararak, kuzeyden Arıburnu'ndaki Anzak birlikleriyle birleşmek ve stratejik öneme sahip Conkbayırı ile Kocaçimen Tepe'yi ele geçirmekti. Bu hedeflere ulaşılması, Çanakkale Boğazı'nın kontrolünü ve nihayetinde İstanbul'a giden yolun açılmasını sağlayacaktı.
İngiliz 9. Kolordusu'nun General Frederick Stopford komutasında yaptığı çıkarma, başlangıçta zayıf bir Osmanlı direnişiyle karşılaştı. Bölgedeki mevcut Osmanlı kuvvetleri, bu büyük çıkarmayı durduracak güçte değildi. Durumun vahameti, Osmanlı 5. Ordu Komutanlığı'nı acil tedbirler almaya sevk etti.
Anafartalar Zaferi: Çanakkale’de Savaşın Kaderini Değiştiren Hamle"Anafartalar Grubu Komutanı" Mustafa Kemal Sahneye Çıkıyor Cephedeki bu kritik gelişmeler üzerine, 5. Ordu Komutanı Mareşal Liman von Sanders, 8 Ağustos akşamı, Arıburnu Cephesi'nde 19. Tümen Komutanı olarak görev yapan ve bölgeyi çok iyi tanıyan Kurmay Albay Mustafa Kemal'i, Anafartalar bölgesindeki tüm birliklerin komutasını üstlenmek üzere "Anafartalar Grubu Komutanı" olarak atadı. Bu atama, savaşın kaderini değiştirecek bir hamleydi.
Göreve gelir gelmez durumu hızla değerlendiren Albay Mustafa Kemal, dağınık haldeki birlikleri toparlayarak ve inisiyatif kullanarak zaman kaybetmeksizin bir karşı taarruz planı hazırladı. Amacı, İtilaf kuvvetlerinin sahada tam olarak yerleşmesine ve tepelere hakim olmasına izin vermeden, onları şok bir baskınla denize dökmekti.
9 Ağustos ve Tarihi Süngü Hücumu 9 Ağustos 1915 sabahı, şafakla birlikte Türk askerinin kararlı ve yiğit direnişi başladı. Mustafa Kemal'in komutasındaki 7. ve 12. Tümenler, İngiliz hatlarına karşı taarruza geçti. Özellikle Conkbayırı ve Kocaçimen Tepe'de yoğunlaşan çatışmalar, tarihe geçecek kahramanlıklara sahne oldu.
10 Ağustos: Zaferin Perçinlendiği Gün Zaferin asıl kazanıldığı gün ise 10 Ağustos 1915'tir. Albay Mustafa Kemal, Conkbayırı'ndaki durumun kritik olduğunu görerek bizzat en ön saflara geçti. Askerlerine verdiği tarihi "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir" emri, Türk askerinin vatan savunmasındaki azim ve kararlılığının simgesi oldu.
Bu emirle coşan Mehmetçik, saat 04:30 sularında başlayan ve tarihe "Conkbayırı Süngü Hücumu" olarak geçen taarruzla düşman siperlerine atıldı. Beklenmedik bu süngü hücumu karşısında şaşkına dönen ve ağır kayıplar veren İngiliz ve Anzak birlikleri, kazandıkları mevzileri terk ederek geri çekilmek zorunda kaldı. Bu taarruz sırasında Albay Mustafa Kemal'in göğsüne bir şarapnel parçası isabet etmiş, ancak cebindeki saat hayatını kurtarmıştır.
Zaferin Sonuçları ve Önemi Anafartalar Zaferi, İtilaf Devletleri'nin Gelibolu'daki planlarını tamamen altüst etti. Suvla Koyu çıkarması başarısızlıkla sonuçlandı ve Çanakkale cephesindeki inisiyatif kesin olarak Osmanlı ordusuna geçti. Bu zafer, savaşın seyrini değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda Türk askerinin moralini zirveye taşıdı.
Anafartalar'daki bu büyük başarı, Kurmay Albay Mustafa Kemal'in askeri dehasını, liderlik vasıflarını ve vatanseverliğini tüm dünyaya gösterdi. "Anafartalar Kahramanı" olarak anılmaya başlanan Mustafa Kemal, bu zaferle Türk milletinin gönlünde taht kurdu ve ileride başlayacak olan Milli Mücadele'nin de doğal lideri haline geldi.
Anafartalar Zaferi, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda bir milletin imkânsızlıklar içinde dahi vatanını nasıl savunabileceğinin, birlik ve beraberlik ruhuyla neleri başarabileceğinin en parlak kanıtıdır. Bugün, 10 Ağustos, bu büyük zaferin ve bu uğurda canlarını feda eden kahraman şehitlerin anıldığı onurlu bir gün olarak tarihteki yerini korumaktadır.